Ben her zaman tradutor Russo
1,995 parallel translation
Sana söylemeye çalıştım. Ben her zaman kazanırım.
Я ведь предупреждала, что всегда выигрываю.
Ben her zaman yanındayım.
Ну, у тебя всегда есть старый добрый я.
Deb ben her zaman senin yanındayım.
Деб... Я всегда с тобой.
- Ben her zaman sinirliyim!
Я всегда всех расстраиваю.
Ben her zaman şöyle bir film yapmak istemişimdir hayatı çok kötü olan bir adam vardır sonra bir şey olur ve hayatı daha da kötüye gider ama bir çözüm bulacağı yerde kötü kararlar verir hayatı çok kötüden, en kötüye geçer ve hâlâ başına bir şeyler gelmektedir hâlâ aptalca şeyler yapmaktadır böylece hayatı kötünün de kötüsü hâline gelir daha karanlık -
Вот, а я всегда мечтал снять фильм, в котором жизнь у парня хреновая, и потом что-то случается, и она становится хуже, но вместо того чтобы всё исправить он принимает плохие решения и всё становится ещё хуже, намного, и разные вещи продолжают происходить, а он продолжает тупить, так что его жизнь становится хуже и хуже, и темнее, и- -
Ben her zaman üzerimizdeki yönetimi takdir etmişimdir.
Я всегда восхищался высокопоставленными лицами среди нас.
Ben her zaman espriyi kaçırıp, neydi acaba diye düşüneceğim. Ya da daha kötüsü, bana çevirmenlik yapacak, benim yerime konuşacaksın.
И я всегда буду теряться среди них, пытаясь понять их шутки.
Ben her zaman yiyecek bir şeyler bulurum.
Я всегда нахожу что-нибудь.
Ben her zaman doğruyu söylerim.
- Да, и всегда серьёзно.
Ben her zaman seninle olacağım.
Я всегда буду с тобой.
Ben her zaman uygunum.
Я всегда в твоём распоряжении.
Ben her zaman senin blog için fazla iyi olduğunu düşünmüşümdür.
Я всегда думала, что писать блог - ниже твоего достоинства.
Biz bu işi yürütebilmek için bir sürü berbat iş yaptık. Ama ben her zaman nedenini biliyordum.
Мы натворили столько ужасных вещей в процессе нашей работы, но я всегда знал, ради чего.
Ben her zaman küçük bir erkek kardeşim olsun istedim.
Я всегда хотел знать, каково иметь младшего брата
Ben her zaman buradayım.
Я всегда здесь.
Hadi ama ben her zaman böyle otururum.
Ой, ну перестаньте, я всегда так сижу.
Devamlı söylüyordum... ben her zaman ben olacaktım.
Я всё говорил ей - я такой, какой есть.
Ama ben her zaman senin yanındayım biliyorsun.
Просто знай, я всегда рядом
Ve sana şunu söylemem lazım, anlıyorum, ben her zaman hiç kimseydim ve sen her zaman... Tüm bunlar.
И мне нужно сказать тебе... я... я понимаю, я всегда был никем... а ты всегда была всем!
- Ben her zaman böyleydim.
- Я всегда был таким.
Ben her zaman...
Я всегда была той...
"Ben her zaman işi berbat edendim" saçmalığına başlama, tamam mı?
Не впаривай мне эту хрень вроде "Я всегда была отстоем", ладно?
Ben her zaman kibarım.
Я всегда добра.
Ben adamlarımız canlarının tehlikeye atılmasına karşı her zaman duyarlıyımdır.
Я всегда озабочен, когда могут пострадать мои подчинённые.
Ben de özür dilerim, her zaman şey davranmadığım için... - Neyse işte.
И ты прости, что я не всегда был... ну ты понимаешь.
Ne zaman disari çiksak, her seferinde ben piç gibi kaliyorum. Her seferinde.
Когда мы вместе куда-то идем, я каждый раз в пролёте, всегда.
Ben - ben olduğumu anlamamışlardır, her zaman arayanın ben olmadığını - çok saçma!
Я.. они меня не узнали, я всегда могу им сказать, что все не так.. нет - ерунда!
Evet ve her sey o geldigi zaman basladi. - Ben de merkeze gidiyorum.
Да, и это началось когда она появилась, так что я заеду в участок.
Ben alkoliğim. Her zaman alkolik olacağım.
Я алкоголик, и всегда им буду.
- Ama senin için ben mücadele ettim. Ağladığın zaman elinden ben tuttum. Her akşam yatağına ben yatırdım.
- Но я боролась за тебя, я держала тебя за руку, когда ты плакала, и я укрывала тебя одеялом каждую ночь.
Demek istediğim, sanırım ben de onu her zaman görüyorum.
Слушай, я тоже вижу ее постоянно.
Ve ben, burada gece gündüz her ne gerekiyorsa yapıyorum. Lütfettiğim zaman oraya buraya kuğu gibi dolanmaktansa.
Я здесь работаю и днем, и ночью, делая все, что бы не потребовалось, а не шатаюсь, где попало, когда пожелается.
Gemma her zaman benden daha güçlüydü. Ona bu yüzden aşıktım. Fakat ben yolumu kaybederken, o kendi yolunu buldu.
Джемма всегда была сильнее меня я любил её за это, но когда я потерял свой путь, она нашла свой.
Ben de her zaman gerçek bir ailem olmasinin hayalini kurardim bilirsin, hepimiz için harika bir ev dilerdim. Mükemmel bir ev.
И я воображала, как это - быть нормальной семьей, каким мог бы быть наш дом, дом нашей мечты.
- Ben her zaman naziğimdir.
Я всегда милый.
Bunu her zaman pek hatırlamak istemiyor ve ben de hatırlamayalı epey oldu.
Ей не нравится, когда ей напоминают об этом, а я давно уже этого не делала.
Mm, öyleyse, iyi şanslar, çünkü ben arkadaşlarımın, Her zaman arkamda olduğunu biliyorum. Serena?
Что ж, удачи, потому что я знаю, что мои друзья всегда окажут мне поддержку.
Ama ben onu her zaman "Ivy Dickens" olarak tanıdım.
Хотя я всегда знал ее как "Айви Диккенс".
Kusura bakmazsan, ben her zaman votka içerim de. Tabii.
Конечно нет.
Neden her zaman günü kurtaran ben olmak zorundayım?
Почему я должен быть всегда тем кто спасает день?
Ben yapamadım.Bu şey her zaman filmlerde çalışır.
Не понимаю. В фильмах такие штуки всегда срабатывают.
Size neden bana oy vermeniz gerektiğini anlatmak isterdim, ama bu partiler üstü bir etkinlik, o yüzden sadece şunu söylemek istiyorum, "Ben iyi bir insanım ve düşündüklerim her zaman doğrudur." demek kolay.
I would love to tell you why you should vote for me, but this is a bipartisan event, so I'll just say, it's easy to say, " I'm a good person,
Rakibim ve ben çoğu zaman aynı fikirde olmuyoruz ama az önce söylediği her şeye katılıyorum. Her sesin ve her oyun önemli olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
We live in a country where every voice and every vote counts.
Kalbimde senin için her zaman özel bir yer olacak ama ben yoluma devam ettim.
В моем сердце ты всегда будешь занимать особое место, но... надо двигаться дальше.
Rahatlaya bilirsin çünkü ben doktor gibiyimdir ve bu problemi orta yaşlı kadınlarda her zaman görüyorum.
Можете расслабиться, я как доктор. женщины в возрасте постоянно с этим сталкиваются.
Şu anda yaşadığın her şeyi... ... zamanında ben de yaşadım.
Все, через что ты проходить сейчас я испытал на себе.
Sen ve ben farklı yollardaydık. Ama her zaman arkadaştık.
У нас с тобой разные пути, но мы всегда оставались друзьями.
Sanki, beraber olduğumuz çoğu zaman, ben kendimi senin yanında hissetmiyorum, ve, Haddie, sen her şekilde seninle olacak birini hakediyorsun, her zaman, ve ben şuan senin için öyle olduğumu düşünmüyorum. - Ve ben...
Как будто когда мы вместе, мне кажется, что меня рядом нет, и, Хэдди, ты заслуживаешь кого-то, кто будет с тобой везде всегда, и я не уверен, что я смогу быть сейчас таким парнем.
Her zaman olduğum ben... Bir sıfır.
Вот почему я всегда был... зеро.
Sonra canı yemek çekti, her zaman gittiğimiz yere gidip yemek yemek istedi, ben de sandım ki...
А потом она захотела пойти поесть в то место куда мы всегда ходили, и я подумал...
Hayatım Maya Angelou'nun Oprah'a her zaman söylediği gibi ben de sana söylüyorum :
Дорогулечка, это как Майя Анжело повторяла Опре, а я повторяю тебе :
ben her şeyi hallederim 16
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22