Bu önemli tradutor Russo
10,242 parallel translation
Patrick, bu önemli, tamam mı?
Патрик, это важно, хорошо?
- Tamam, bu önemli.
– Да, это важно.
Ama bu önemli bir şey değil.
Но это ведь ерунда.
Bu önemli bir haber.
Ох, это важная новость.
Bu önemli.
Это важно.
Peki ya 6 Mart Cuma günü? Bu gün neden önemli?
Почему для вас важна дата пятница, 6 марта?
Patrick, bu gerçekten önemli.
Патрик, это на самом деле важно.
Bu hafta sonu önemli olan tek şey, mutlu olman ve hayallerinin suya düşmemesi.
На этих выходных тебя должны только радовать и не расстраивать.
Efendim, bu çok önemli faturalara bir bakabilsek çok iyi olur.
Сэр, просмотрите эти очень важные... Сэр...
- Bu çok önemli.
Не делайте этого!
Ama bu şey önemli değil mi?
Это очень важно, верно?
Sayın Başkan, böldüğüm için özür dilerim ama bu çok önemli.
Госпожа президент, простите, что помешала, но это чрезвычайно важно...
Önemli olmasa bu saatte buraya gelmezdi.
Он бы не пришел в такой поздний час, не будь это важно
Dünyanın en önemli insanları bizim gözetimimiz altında. Bu yüzden işbirliği yapın ve bu işi halledin.
Самые важные люди в мире в нашей заботе, так изгадить и сделать это правильно.
Mike, mesajını aldık. Şu anda kime güveneceğinizi bilmediğinize eminim ve bütün önemli sistemlere sızılmış olabilir. Bu yüzden size bunu söylüyorum ;
Майк, мы получили ваше сообщение и я уверен, что Вы не знаете, кому можно доверять, и все до аутентификации может быть нарушена, поэтому я предлагаю вам этот...
Sana bir şey diyeyim Mike. Her gün ondan aldığım bu ufak tefek mesajlar benim için her şeyden önemli.
Я тебе скажу, Майк, эти маленькие сообщения я получаю от него каждый день, они означают все.
- Ama bu önemli bir şey değil ki.
Ну, это не новость.
Grimsby'nin erkekleri ve kadınları, ses verin. Bu çok önemli.
Жители Гримсби, послушайте.
Bu da, Binbaşı Turner sana her şeyi rahatlıkla anlattı demek oluyor. Afganistan'daki araştırmasıyla ilgili öğrendiklerin çok önemli.
А значит, майор Тёрнер конфиденциально вам поведала многое из того, что узнала из расследования в Афганистане.
Her kararı senin vermen cidden bu kadar önemli mi?
Тебе так важно самой принимать каждое решение?
Bu kadar önemli olan şey ne?
Что, чёрт возьми, там такого важного?
Ama yine de bu polis meslektaşına saldırmak için bir bahane olamaz. Ne söylediği de hiç önemli değil.
Но это не повод кидаться с кулаками на товарища, как бы тот ни обзывался!
Asıl sorun ait olduğunuz bu yayın dünyasında arkaplanda olmanız oyun konsolunun ne kadar önemli olduğunu anlamada yetersiz bırakıyor.
Ты сама из маленького мирка книготорговли и литературы. И к слову, ты ни черта не смыслишь в компьютерных играх.
Hafife alınacak bir şey değil. Bu ilacı aksatmaman çok önemli.
От этого нельзя отмахнуться, к лечению надо отнестись серьезно.
Bu sikik işi hayatından daha önemli yapan şey ne?
Что в твоей чертовой работе такого, что важнее жизни?
Hikâyelere odaklanmaya devam edin. Önemli olan tek şey bu.
Расскажите все подробно.
Snowden, sivil hak ve özgürlüklerinin baltalandığı bu noktada Amerikan halkını eğitmekte çok önemli bir rol oynamıştır.
Сноуден сыграл важнейшую роль, раскрыв Американцам глаза... На то, как попираются их гражданские и конституционные права.
Bu konuda gerçekten düşünmedim. Bilmiyordum yani grubun böyle önemli olacağını.
Я не думала, что группа будет такая популярная.
Böylesi soruşturmalarda ilk 48 saatin önemli olduğunu biliyorum, bu yüzden zaman geçtikçe yani sonuca ulaşmamız o kadar zorlaşıyor.
Насколько я знаю, первые 48 часов для расследования наиболее важны. Так что чем больше мы теряем времени, тем меньше шансов на успех.
Bu da diğer önemli noktası.
Это приводит нас к другой любопытной детали.
Sessiz ol lütfen, bu çok önemli bir konu.
Тсс, пожалуйста, это очень важный вопрос. Что?
- Bu benim için önemli!
- Это важно для меня!
- Bu iş, adamlar için fazla önemli.
- Простым людям тут не справиться.
Ayrıca benim için önemli bir şey bu.
По-моему, это важно.
Bu amaçtan şaşmamamız çok önemli.
Важно, чтобы нас не отвлекали от этой цели..
Risk büyük çünkü kaybeden 30 sene boyunca dağa gelemeyecek. Bu yarışın ne kadar önemli olduğunun farkında mısın Dennis?
Ставки высоки, потому что проигравшего изгонят с горы на 30 лет.
- Bu benim için çok önemli, Louis.
Это много значит для меня, Луис.
- Yüce isa aşkına, Mike. Bana bir kağıt parçasının bu insanların hayatındanı daha mı önemli olduğunu söylüyorsun?
Ты говоришь, что тебе важнее какая-то подписанная бумажка, чем жизни этих людей?
- Avukatlık. - Bu daha önemli şeyler için zaman ayıramayacağın anlamına gelmez. Daha önemli şeyler demişken... yarın Plaza'da... planlamacıdan randevu aldım.
Я назначила встречу с распорядителем свадьбы в Плазе.
- Az pişmiş biftek ile patates kızartması getir, bu çok önemli.
- Получить редкий стейк с коттеджным мальков, это единственное.
Önemli olan da bu.
Это очень важно для нас.
- Bu bizim için önemli mi?
- Нам это важно?
Bu çok önemli.
Это правда важно.
Neyse, önemli değil. Özetle durum bu, iyi yani.
Не важно, всё уже решено.
Siz iyi olun yeter. Asıl önemli olan bu.
Главное, что у вас будет все хорошо.
Bu senin için önemli olsa da olmasa da.
Либо это что-то значит, либо нет.
Bu yüzden daha da önemli değil mi?
Тогда это еще более впечатляюще.
Benim için önemli olan bu.
Это все, что меня волнует.
Önemli olan da bu.
Это все что имеет значение.
Bana bu kadar önemli ne söyleyeceksin?
Что ты хотела сказать мне такого важного?
Gel, anlatayım. Tommy, bu Richard. En önemli bilim adamım.
Машина усилит твою силу и проведёт её через канал, и ты вмиг отправишь всех, кто носит такие часы, в будущее.
bu önemli değil 131
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli olan bu 110
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli olan bu 110