Bılmıyorum tradutor Russo
23 parallel translation
Şubat'ın ortasındayız... ve sınavlara 4 ay var... seni bir daha ne zaman görürüm bılmıyorum.
Середина февраля... и осталось 4 месяца до экзаменов. Я никогда не могу предугадать когда я увижу тебя в следующий раз.
sonrasını bılmıyorum yeni kız kacırıldı...
Что дальше я не знаю. Мою новую девушку похитят, вот что.
Bakıyorum Sam Stone bırakılmış.
Я слышала, что Сэма Стоуна выпустили.
Neden kaçmıyorum, Sonunda tarlaya bırakılmış olmama rağmen?
Теперь, когда меня выпустили в поле, почему я не бегу?
Seni sorumlu bırakarak ayrılmıyorum, değil mi?
Эй я ведь не подвёл тебя, или как?
- Dinle Jim, yanlış anlama ama bıçak kemiğe dayandığında benim istediğim, senin ne istediğinden önemlidir. - Katılmıyorum.
Джим, без обид, но в критические моменты мои желания гораздо важнее того, что хочешь ты.
Hotch, tamam bazen yaptıklarını sorguluyorum ve katılmıyorum ama bu ekibi bırakman için bir gerekçe değil.
Хотч, послушай. Да, признаю, иногда я не согласен с твоими действиями, но это еще не повод, чтобы уйти из команды.
Ama şimdi bu yere bakıyorum bulmamız için tam yolumuzun önüne bırakılmış.
Я смотрю на это место, так удачно оказавшееся у нас на пути.
Clark, yüz üstü bırakılmış gibi hissettiğini anlıyorum ama hala bunu neden yaptığını bilmiyoruz. Ayrıca güçlerini gün batımında geri alacağını söyledi.
Кларк, я знаю, ты чувствуешь себя разочарованным, но мы по-прежнему не знаем его мотива и он сказал, что ты получишь свои силы обратно на закате.
Benim sorunum değil bu. Katılmıyorum. Bir şeyi bırakmak istiyorsan hayatını karmaşık hâle getirmeyi bırak önce.
Это не моя проблема. перестань пытаться усложнить свою жизнь.
İlaçları bırakıyorum çünkü kendimi kuşatılmış hissediyorum.
Я бросаю пить таблетки, потому что из-за них чувствую себя узником.
Ama dipnotlarda Letan'a bırakılmış bir yorum var.
А вот в примечаниях... есть комментарий с упоминанием Литана.
Demek artık dışarıda bile bırakılmıyorum.
То есть, теперь я уже даже не из тех, кого не берут в расчет?
Neden serbest bırakılmıyorum?
Почему меня не отпускают?
LGBT'yi bırakma konusunda yazdıklarına hiç katılmıyorum.
Я совершенно не согласна с твоим мнением про то, чтобы забросить ЛГБТ.
Ve peki ben ne alıyorum? Senin eskinin eline bırakılmış kariyerim?
Отдашь мою карьеру бывшей зэчке?
Taksi ve limuzin şirketinde binlerce kayıtlı limuzin var ama bunlar renklerine göre ayrılmıyor, ben de "B" planı üzerine çalışıyorum.
В такси и службах проката зарегистрированы тысячи машин, но они не разбиты по цветам, я работаю над запасным планом.
Anlıyorum ki karın deşme olaylarından beş yıl önce aileniz küfürlü mektup akınına maruz bırakılmış.
Я так понимаю, что за пять лет до резни вашей семье кто-то стал присылать угрожающие письма?
B : katılmıyorum.
Б - не согласен.
A : katılıyorum B : katılmıyorum.
А - согласен. Б - не согласен.
A : katılıyorum, B : katılmıyorum.
А - согласен. Б - не согласен.
sıyaset bunu bu noktaya getırdı... daha sonra Phnom Penhe geldıgımı bılıyosun ben bılmıyordum. burada kendımı ıyı hıssedıyorum pekiii... hayatımda ıyı seylerde yapabılecegımı dusunuyorum.
Избежать этого было невозможно. Потом, когда я приехала в Пномпень... Поняла, что поступила правильно.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordum 699
bilmiyor 92
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordum 699
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35