Geldi tradutor Russo
57,372 parallel translation
Denk geldi.
Просто так получилось.
- Hayır artık zamanı geldi.
Нет. Время пришло.
Bir araya toplanmaktan vazgeçmemeliyiz. Bazılarımız için bu alışkanlık haline geldi.
Не будем оставлять собрания своего, как есть у некоторых обычай ;
Ve eşek arılarının üstesinden geldi.
И он справился с осами.
Baudelaire yetimlerinin başına bunca talihsiz olay neden mi geldi?
Вы спросите : "Почему?" Почему сиротам Бодлер пришлось пройти все тридцать три круга несчастья?
Dışarıdan geldi!
Звук идет снаружи.
Büyük etkinliğin vakti geldi.
Время пришло.
Sıra ona geldi.
Она следующая в списке.
Onu bırakmanın zamanı geldi.
Пришло время её отпустить.
Sabah çim biçme makinesiyle Dominikli biri geldi.
Да, один доминиканский парень приходил сюда с косилкой.
Müşteri geldi.
Покупатель пришёл.
- Geldi ama...
- Да. Но...
Boş versene, bitirelim şu işi. Eve geldi işte.
Да блядь... похуй, давай просто сделаем это, он наконец приехал
Christian mı geldi?
Кристиан здесь?
Aracım geldi.
Это за мной.
Kısa bir süre sonra aynı adamlar oraya da geldi.
Вскоре после этого ко мне пришли эти люди.
Bir defa da olsa bir şeyleri düzeltmek iyi geldi.
Иногда приятно что-то починить.
Epey abartı geldi bana.
Как-то слишком надуманно.
Konu bu noktaya geldi.
Главное вот что...
Kardeşimin bana olan sahte telaşı yüzünden 6000 kilometreden geldi.
Она прилетела за 4000 миль, беспокоясь о моем здоровье.
Hepsi avukatlarını desteklemek adına memnuniyetle geldi.
Каждый из них пришёл сюда с радостью, чтобы поддержать своего адвоката.
Geldiğin için teşekkür ederim, çok iyi geldi.
Спасибо, что пришёл. Я очень ценю.
Sonra aklıma geldi.
А потом мне в голову пришло :
Artık o doğal karizmanı toparlayıp patlatma zamanı geldi!
Добавь к этому свою природную харизму и бэм!
Ama en sonunda iyi geldi. Onları vermek iyi geldi.
Но как только дело было сделано, мне полегчало от того что я их отдала.
Bunları yaptıktan sonra baktığım gibi aklıma tek bir şey geldi... Tıpkı senin Felix'ine benziyorlar.
Когда я их испёк, я посмотрел на них и подумал : "Ого, это же копия Феликса".
Ama sana bir teklif geldi, değil mi?
Но вам ведь сделали предложение?
Yazılı bir şey geldi mi?
Письменное предложение.
Kurye ile geldi.
Доставлено курьером.
Öyle geldi de. O-62.
О-62.
Bir herif geldi, bir paket Ivory Flakes ile altılı Old Style aldı.
Приходит какой-то парень и покупает пачку хлопьев и упаковку пива.
Ortağın da geldi.
А вот и ваш напарник.
Evraklarınızı gözden geçirdim. Sizi bir iş arkadaşıma yönlendireceğimi düşünüyordum ama sonra aklıma başka bir şey geldi. Bu sorunu kendim de çözebilecek durumdayım.
Слушайте, я просматривала вашу документацию и думала, что переадресую вас к коллеге, но, кажется, я знаю, как решить вашу проблему.
Zamanı geldi.
Время пришло.
Yaklaşan takıma destek toplantısı hakkında birçok soru geldi.
К нам поступило много вопросов о предстоящем соревновании.
Kedicikler geldi. Üzgünüm, hanımlar, bölüyor muyum?
О, простите, леди, я помешала?
Bana hapis gibi geldi.
За это можно оказаться в тюрьме.
Ama yemin ederim ki bunu giydiğimde sanki benimle odadaymış gibi geldi.
Но я клянусь, когда я его надеваю, Такое ощущение, что он прямо здесь со мной.
Bana mı öyle geldi yoksa sıcaklık korku filmlerinde olduğu gibi düştü mü?
Мне кажется, или стало резко холодно, как в ужастиках?
İşte geldi.
Мышка!
Babam geldi!
Папочка дома!
Buraya yardım etmek için geldi.
Он здесь, чтобы помочь.
Sigara falan içesim geldi.
Кажется, мне надо закурить.
Komadan çıktığımdan beri, insanlar beni aptal amaçları için kullanmaya çalışıyorlar, ve bundan gına geldi artık.
С тех пор, как я очнулась после комы, люди пытаются использовать меня в своих идиотских целях. И я так сильно от этого устала.
Emeklilik partinde o plaketi alırken herhangi birimiz aklına geldi mi?
Мы были в твоих мыслях, когда они вручали тебе ту грамоту на вечеринке по случаю отставки?
Bazı profesyoneller biraraya geldi. Ve iletişim kurmaya başladık.
Профи нашли друг друга, и мы стали контактировать.
İşte geldi.
Поехали.
Çin yemeği geldi.
Китайская еда.
- Ne olmuş? - Anlaşma vakti geldi.
- Пора всё решить.
İlk Ulusal Güvenliğe geldi ve kıyameti kopardı.
Извините меня, посол. Она пришла сначала в НБ.
Bu işin sonu geldi.
.
geldin 84
geldim 384
geldin mi 58
geldik 352
geldiğinde 28
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldim 384
geldin mi 58
geldik 352
geldiğinde 28
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61