Her şeyi değil tradutor Russo
914 parallel translation
her şeyi değil, tatlım.
Она не может всё знать, дорогая.
Her şeyi değil.
Не все.
Çoğu şeyi parça parça hatırlıyorum, ama her şeyi değil.
Я помню большие части того, что произошло, но не все из этого.
Ona henüz her şeyi anlatmadın değil mi?
Ты ему еще не рассказал всего?
Her şeyi gözden geçirdin, değil mi?
Мы тщательно все просмотрели?
Her şeyi düşündünüz, değil mi?
Вы ничего не упускаете, не так ли?
Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırdım, değil mi?
Я столько всего наворотила, да?
Sorun değil. Sanırım her şeyi halledebiliriz.
Хорошо, думаю, мы справимся без вас.
Her şeyi çözümledin, değil mi?
Ты все продумала, не так ли?
Bu avukat her şeyi itiraf etmesine izin verecek kadar... aptal değil..
Heужeли вы дyмaeтe, чтo eгo aдвoкaт пoзвoлить пpизнaть ceбя винoвным?
Her şeyi yapamayız, değil mi?
Все сразу невозможно, не так ли?
Her şeyi ayarladın, değil mi Chuck?
А ты хорошо устроился, Чак, не так ли?
Her şeyi ayarlamıştın, değil mi Tatum?
Ты ведь обо всем позаботился, так ведь, Тейтам?
Rienzi'nin bütün yatırımları hakkında rapor istiyorum, yasal veya değil. Naylon şirketleri, her şeyi. Gayrimenkulleri, imalatları, yatırımları...
Я хочу доклад обо всех инвестициях Ренци, легальных и прочих - фиктивных и т д. О существующих недвижимости, производстве, вкладах -
İstediğim her şeyi verecek, değil mi Toulouse?
Он даст мне всё, что я пожелаю.
Her şeyi planladın değil mi?
Ты всё обдумала?
Bu her şeyi açıklıyor, öyle değil mi?
Вы мне все объяснили.
Adamın yaptığı her şeyi görebildin değil mi?
Ты видел всё, что он делал?
Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırdım, değil mi?
Я опять все испортила, да Док?
Yanlış bir sakal, yanlış bir dişten başka bir şey değil... her şeyi yanlış onun.
Фальшивая борода, фальшивые зубы, фальшивые улыбки, фальшивый голос – вот он и весь, и больше ничего – как пустой бочонок.
Onun için, her şeyi kitabına göre yaptığımız müddetçe... -... katillerin asılıp asılmaması dert değil.
Будет убийца наказан или нет, лишь бы по правилам.
Sanırım bu her şeyi özetliyor, değil mi?
Теперь, я думаю, мы все обсудили?
Senin için her şeyi unuttum. Hayatımın aşkı bile umrumda değil.
Для тебя, я забыл все, даже любовь всей моей жизни.
Yaşamak için her şeyi var, öyle değil mi?
У тебя ещё вся жизнь впереди, да?
Her şeyi hesapladınız değil mi?
Ты ведь все рассчитал, правда?
Bana her şeyi yaptırabilirler, Ben, Değil mi?
Они могут заставить меня сделать что угодно, Бен, я прав?
Her şeyi mahvedersin, öyle değil mi? - Hayır, Jane.
Tы всегда всё портишь!
Varlığının nedeni yapabilir miydin onu? O neden her şeyi kapsasın, her şeyin olsun... senin bir şeye kendini adaman, onu sonsuz kılar, değil mi?
Сделать это целью своей жизни, тем, что является для тебя всем, что становится всем, потому что твоя преданность делает это вечным.
Elinizden geleni yapın. Her şeyi. Para önemli değil.
- Да, и не стесняйтесь в расходах!
Her şeyi... her şeyi yaptım, ama taksiler ve elbiseler için değil... birlikte eğlendiğimiz için ve ben zamanlan...
То, что я сделала, было не за ради... Не ради такси и нарядов, просто мне было с вами интересно, и я...
Tıp ilmi her şeyi açığa çıkartmış değil.
Медицина не всесильна.
Her şeyi berbat ettim değil mi?
Я сделал жуткуюглупость, верно?
Her şeyi de düşünmüşler, değil mi?
Они все продумывают, да?
Dene - her şeyi denemelisin, öyle değil mi, Bay Velasco?
Попробуй. Ты должен. Да, мистер Веласко?
Öğrenmek istediğiniz her şeyi size anlatırım ama burada değil.
Я расскажу вам все, что вы хотите знать. Но не здесь.
Sadece seni değil, her şeyi kaybettim.
И не только тебя. Все остальное.
Her şeyi hazırladınız değil mi?
Здорово у вас здесь всё оборудовано.
Saçmalama. Her şeyi görmezden geleceğimi sanmıyorsun değil mi?
Не смеши, неужели ты думаешь, что я просто проигнорирую ситуацию?
- Klute hakkımdaki her şeyi biliyor, öyle değil mi?
- Клют знает про меня?
Her şeyi değil.
Все, да не все.
Her şeyi ille bildiğin gibi yapacaksın, değil mi?
Ты всё делаешь по своему, так?
İhtiyacı olan her şeyi varmış, değil mi?
У неё было всё, что нужно, правда, мадам?
Her şeyi unuttunuz, değil mi?
Вы все забыли, да?
Siz her şeyi bilirsiniz, değil mi?
Bы жe caмыe yмныe, пpaвдa?
Tıpkı ihtiyatlı bir ev kadını gibi, ayrılacağım gün için... her şeyi hazır ettiğini görmek ferahlatıcı değil mi?
Разве не успокаивает, что она как предусмотрительная хозяйка готовится вовсю к моему отбытию?
Doğru, çok kötü değil. Ama Matmazel Nadine'nin montaj odasındaki gibi değil. Orada her şeyi geri sarabilirsiniz.
Это правда, но очень плохо, что это не как в вашей монтажной, мадам Надина, где вы можете все повернуть назад и вернуться к маме в живот.
Duyduğuma göre evlat, bir haydudun en önemli şeyi egosudur, ve şunu anladım ki, benim bir kaç dolarım ile o her şeyi yapar. Yasal ya da değil.
Сынок, из того, что я слышал о Бандите : самое чувствительное место - это его тщеславие, и я думаю, это, плюс пачка моих долларов, и он все равно рискнет, законно это или нет.
İlkel ya da değil, beni ortada bırakacağını hissedersem onlara hakkında bildiğim her şeyi anlatırım John sonra hikâyemin seni nasıl etkilediğini görürüz.
коипом, пяытоцомои г ови, ам аисхамхы оти ха ле йяеласеис, ха та пы ока циа сема. йаи тоте ха доуле посо лайяиа ха паеи г истояиа.
Onlar için yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz değil mi?
йамоуле оти йакутеяо лпояоуле циа аутоус.
Sana her şeyi açıklamam gerekmiyor, değil mi?
Я не собираюсь вам объяснять... Зачем?
Her şeyi herkese anlatacaksın değil mi?
Так что, ты собираешься рассказать всем обо всем?
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16