Onları duydum tradutor Russo
146 parallel translation
- Birkaç çocuk. Onları duydum.
- Я засёк двоих ребят.
Onları duydum.
Да, работал.
- Onları duydum Karl.
- Я сама слышала их, Карл.
Rüzgâr Saçlı'nın sözleri güçlü ve onları duydum.
Ветер-в-Его-Волосах сказал хорошо, и я его услышал.
- Onları duydum, efendim. Bay Wortley ve kız kardeşini.
Я слышала, о чём говорили мистер Ли-Уортли и его сестра.
Sonra bir gün bir tren kazası hakkında bir haber gördüm ve onları duydum.
Но вот однажды, я смотрел новости об аварии на железной дороге. И, наконец, я их услышал :
Sanırım onları duydum.
Кажется, я слышал о них.
Çabuk ol. Sanırım onları duydum.
Пошли, я их кажется слышу.
- Onları duydum.
Продолжай.
Ama onları duydum.
Но я слышу их.
Onları duydum.
Да, Я слышал.
Ben ve Felix, Florida'daki timsah çiftliklerinden birine bakıyoruz. onları duydum.
Мы с Феликсом однажды побывали на ферме, где разводят аллигаторов, во Флориде.
Buradaydılar, bak, onları duydum ve arkaya saklandım.
Они уже были здесь, видишь, и когда я их услышал, я спрятался.
Buradaki sekiz kişi gizli bir toplantı yapıp, Kira'yla kimi öldüreceklerine karar veriyorlardı. Onları duydum.
планировали кого-то убить с помощью Киры.
- Onları duydum.
– Я слышал их!
Onları duydum.
Я слышала их.
Onların "Cherche-Midi" dediğini duydum.
Я слышал "Шерш Меди".
Onların savaş kılıçlarının gökyüzünde gezinircesine şarkı söylediklerini duydum,
я слышала пение, когда они плыли по небу.
Kesinlikle kaybetmez. Bunu kaynaklarımdan duydum ve onlar çok güvenilirdir.
Мне птичка насвистела, а ей можно верить.
Onları tamamen yok ettiğimizi duydum.
╒ йоуса оти тоус тгм жеяале циа та йака.
Onlarla asla karşılaşmadım. Onların zorlu adamlar olduklarını duydum.
Я слышал они крутые мужики.
Onları, beni nasıl döveceklerini tartışırken duydum, o yüzden ayrıldım.
Я подслушала, как они обсуждают, как же они будут меня бить, поэтому я ушла.
Ben onların yeni sulama sistemi duydum ; görmeye gideceğim.
Вы знаете, я слышала, на их новую систему ирригации стоит посмотреть.
Ben daha önceden birisinin onları kral olmak için topladığını duydum!
Я слышала, что кто-то однажды собрал их и стал королем!
Düşüncelerini duydum, hislerini hissettim, onların gözleriyle gördüm.
Я слышал их мысли, чувства, видел их глазами.
Onları sevdim, onlara ihtiyaç bile duydum.
Они мне нравились. Я даже нуждался в них.
- Duydum. - Davalarında onlar için tanıklık yapacağım.
Пожалуйста, объясни детям, что происходит в этом доме.
Görmezden gelebilecek kadar çok duydum onları
Элли?
Tabii ki duydum ama onlar çok pahalı, çaktın mı?
Конечно, но это дорого.
Senin okuldaki minik gösterini diğer annelere de söyleme gereği duydum. Onlar başka bir yerden duymadan önce.
Я обязана была сообщить матерям о шоу, которое ты устроила в школе, прежде чем они услышат об этом на стороне.
Onlar mutluluğumun kaynağı. Ve haklı kızgınlığının diye duydum.
А что еще можно было ожидать, преподобная мать?
Onların kapıları açamadıklarını duydum.
Им не войти.
Onların gay olduğunu duydum.
Говорят, они геи.
Eh, yatak yaylarının gıcırtısını sadece ilk 12 dakika duydum, ama bahse girerim onları daha hızlı boşaltırsın.
- Пружины скрипели только первые 12 минут. Но знаешь, ты можешь работать быстрее, гораздо быстрее.
Biliyor musun? bunu Scoot dan duydum, haber verdi, Deed onları tuzağa düşürmüş...
[Слышь, мне говорили что Скотт наводчик подставил их...]
Eh, ben sadece Sahil Güvenlik ve onlar denilen Sadece bir yangın var olduğunu teyit olabilir, ama sadece merak ediyorum belki bir şeyler duydum.
Я звонила в береговую охрану, они подтвертили, что там пожар. Но вдруг ты еще что-то слышала.
Onları, senin hakkında tartışırlarken duydum.
Я слышала их, спорящих о вас.
Onların bir televizyonu olduğunu duydum.
Я слышала, у них даже нет телевизора.
Onlarında karılarını terkedip, birlikte kaçtıklarını duydum.
Я слышала, что они бросили своих жен и сбежали вдвоем.
Kendi gözlerimle bazı şeyler gördüm, ve onları kendi kulaklarımla duydum.
Видел кое-что, своими собственными глазами, и слышал своими ушами.
Senin için onları kolay yaptıklarını duydum.
Я cлышaл, oни дeлaют иx для вac пpocтыми и yдoбными.
Shino'yla Ino'nun tüm güçleriyle onları kurtarmaya çalıştıklarını duydum!
поддерживая в них жизнь.
Onları konuşurken duydum.
Я слышала, как они говорили.
Onlar konuşurken kulaklarımla duydum.
- Своими ушами!
Onları konuşurken duydum.
Я слышал, как они разговаривают.
Ben de duydum onları.
Я тоже их слышал.
Onları babanı Kara Kaya diye bir yere götürdüklerini söylerken duydum.
Я подслушала, как они говорили, что перевозят твоего отца в место под названием "Черная Скала."
Onların dev boyutta bir uyuşturucu işinde olduklarını duydum.
- Слушайте, это очень плохие чуваки. И я слышах, что они большие шишки в нарко-бизнесе.
Onların iş ortağı olduğunu duydum adamım
Я слышал, они партнеры по бизнесу, мужик.
Onları söylerken duydum.
Я слышала, как они это говорили.
Bir şeyler duydum ama onları sana söylememem gerekir sanırım.
Я кое-что подслушала. Но я не уверена, что должна тебе рассказать.
duydum 657
duydum ki 65
duydum seni 20
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
duydum ki 65
duydum seni 20
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35