Sadece tradutor Russo
223,822 parallel translation
Sadece eski beni en iyi işimin etrafında atıp tutarken gördüm.. .. ve herkes kendini öldürmek istiyordu.
У меня было видение меня в старости, я трепалась о своих лучших операциях, и все вокруг хотели покончить жизнь самоубийством.
Sadece bundan sonra benim için endişelenmeni istemiyorum.
Просто хотела сказать, то тебе больше не нужно переживать обо мне.
Sadece bir çıkış yolu bulamadım.
Я просто не видел выхода.
Senden sadece her şeyi emniyete almanı istemiştim.
Я просто прошу убедиться, что все в порядке.
Sadece bir adamın kafasını havaya uçurmaya çalıştın.
Просто пытался снести парню голову.
Sadece sinirli ya da ağlayacak gibi duruyorsun.
Ты какая-то потерянная или будто сейчас расплачешься. Ж :
Sadece daha çok şampanya içmekten söz ediyorduk.
Ж : Мы только что говорили о заказе ещё шампанского.
Evet, sadece karısını öldürdüğü için.
Да, за убийство своей жены.
- Bana sadece söz ver tamam mı?
Просто пообещай, хорошо? Ж :
Sadece yap gitsin!
Давай просто покончим с этим.
Sadece bizden başka birinin yüzünü görmenin senin için...
Просто она подумала, что будет неплохо тебе увидеть
Sadece...
Ей просто...
Bugün sadece kız kardeşinle ilgilen.
Ни на шаг от своей сестры сегодня.
Sadece yeniden yaşamanı ve hayatını ışıldatmayı bekliyor.
Она просто ждет, что ты вернешься и зажжешь.
Sadece biraz kendimi işe yaramaz hissediyorum.
Поэтому я ощущаю себя бесполезной.
Sadece "biriciklerimle" ilgilenmeye çalışıyorum.
Э-э-э, я всё время посвящаю своим ВИП-персонам, да? Да!
Sadece duyguların bir çiçek gibi açılıyor.
О, дорогая, нет. Просто твои чувства раскрываются как цветок.
Sadece... Onları garajdan uzak tut.
Просто... держи их подальше от гаража.
Rachel'ın ona kim olduğunu öğreteceğini sanıyor ve ben de sanki sadece "hayır" diyen sürtük gibiyim.
Она думает, что Рейчел научит ее тому, кто она есть, а я просто эта сука, которая говорит нет.
Ve bu konuda hiçbir şey söyleyemezsin. Sadece rahatla.
И у тебя нет на него влияния, поэтому просто расслабься.
Sadece Kellerman'ın senin sadece bir acemi olduğunu anladığını ve bundan faydalandığını, bu ihtimalı bir düşünsene.
Просто подумайте, что возможно Келлерман увидел насколько вы новички и воспользовался этим.
Sadece bana söz ver ; Bailey Downs'daki yaşantını 10 yıl boyunca "hayatıma ne oldu böyle" diye merak etmeden bitirmeyeceksin.
Просто пообещай мне, что ты не закончишь в Бейли Даунс через 10 лет, пытаясь понять, какого черта случилось с твоей жизнью.
Bazen sadece arabama binmeyi uzaklara gitmeyi hayal ediyorum.
Иногда, я мечтаю о том, что я запрыгиваю в свою машину и просто уезжаю.
Bilmiyorum. Sadece Neo polisleri evimizi arıyorlar. - Ne?
Ой, я даже не знаю, просто нео полиция обычскивает наш дом.
Hayır, sen sadece Aynsley Norris'in boğularak ölmesine izin verdin.
Нет, ты только позволила Эймисли Норрис задохнуться.
Sadece ufak bir sağlık sorunuyla uğraşıyor.
Просто передозировка медикаментов.
Ama sadece bir alkolik değil, ayrıca bir ilaç bağımlısıyım da!
Но я не просто пьяница, я тоже подсела на таблетки!
Artık sadece sizi korumuyorum!
Вот в чём проблема. Я больше не ищу
- Sorun ne? - Sadece...
Эй, что не так?
Seni terk etmiyorum. Sadece... Çocukları görmeliyim ve ve tüm bunların dışında kim olduğumu bulmalıyım.
Я не ухожу, я просто... мне нужно увидеть детей и я, хочу увидеть кто я вне всего этого.
Sadece ismimi bağır!
♪ Просто позови меня по имени ♪
... Summer'ın Margaret'i öldürmüş olan kişi olma ihtimalini keşfettiğimde sadece iki seçeneğim vardı.
Маргарет может быть Саммер, потому что она не помнит событий в вечер убийства, я имел два варианта.
Sayın Yargıç, müvekkilim kesinlikle mantıklı konuşmuyor ve böyle bir itirafı sadece kızını kurtarmak için yaptı.
Ваша честь, мой клиент явно не в здравом уме, и сознался лишь для того, чтобы спасти дочь! Он прав.
Grip aşısı olmak zorunda kaldım, şimdi ise sadece geri geri yürüyebiliyorum.
Сделала прививку от гриппа, и теперь могу идти лишь спиной вперёд.
Sadece Rutger hakkında kötü konuşacak birini bulmamız gerekiyor.
Нужно найти того, кто плохо выскажется о Рутгере.
Sadece dünyaya sağukkanlı bir katil olduğunu söylüyorlardı.
Рассказали миру, что вы хладнокровный убийца.
Bu sadece beni ürkttü.
Мурашки по коже.
Sadece esniyorum, Avukat Bey.
Растягиваюсь, адвокат.
Sadece soru soruyorum..
Просто вопрос задал.
Sadece şey... Evet!
Мне нужно... да.
Ve karşı taraf onu soğuk ve mesafeli olarak tasvir ederken..... sadece katlanılması zor acıyla böyle başa çıktığını görmediler.
Обвинение обрисовало его холодным и отстранённым, но так он просто справляется со своей невыносимой болью.
Sadece Hint kızlarla mı çıkıyorsun?
Ты встречаешься лишь с индианками?
- Sen sadece Hintlerle mi çıkıyorsun?
Только индийские пацаны?
Sadece Hintlerle takılan bir Hint.
Когда индийцы общаются лишь с индийцами. Нет.
Pekâlâ. Herkese gönderdim ama diğer söylediklerim sadece seni büyülemek içindi.
Ладно, я отправляю её всем, но всё остальное — эксклюзивное обаяние лишь для тебя.
Sadece "Selam, merhaba" diyorlar.
"Привет, привет, здарова, привет" "Привет, привет, приветик, привет"?
O gece reynard'ın tecavüzüne uğrayan yalnızca ben değildim. Ama hamile kalan sadece bendim.
Он не меня одну изнасиловал в ту ночь, но только я забеременела.
Ben sadece...
М :
Sadece biraz...
Мне просто нужно...
- Ben sadece programı sunuyordum.
Но я просто деньги отрабатывал, передачу вёл.
Sadece bunu söylüyorum.
Большего не прошу.
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece bir adam 18
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece sen ve ben 157
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece bir adam 18
sadece sen varsın 16
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece seni 36
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece bu 76
sadece bir 91
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece seni 36
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece bu 76
sadece bir 91