Tanrı biliyor ya tradutor Russo
162 parallel translation
Tanrı biliyor ya seni seviyorum.
Небеса свидетели - я люблю тебя.
Tanrı biliyor ya, uzun zamandır evimizde.
Господи, уж я-то должна знать. Он живет с нами давно!
Tanrı biliyor ya, Ben,..
Бог свидетель, Бен, я...
Sonra, Tanrı biliyor ya, bu orduyu gömeceğiz.
А потом похороним эту армию.
Tanrı biliyor ya, onu ele geçirdik!
Всем в походный ордер. Ву Gоd, wе hаvе him!
Tanrı biliyor ya bunu doğru okuyabilirsin.
Это неправильное призношение.
Tanrı biliyor ya bunun suçlusu sadece bizleriz.
Видит бог, не могу вас за это винить.
Onun hakkında merak ettiğim bir şey var, Tanrı biliyor ya!
Всегда было интересно. Бог свидетель.
Tanrı biliyor ya, piç kuruları hala...
Бог видит, эти ублюдки...
Tanrı biliyor ya bu şehirden çıkmayalı uzun zaman oldu.
Мы уже бог знает сколько времени не выбирались из этого второсортного городишки.
Tanrı biliyor ya çok şey istemiyordu.
Совсем немного он хотел :
Tanrı biliyor ya, benim de.
Во мне-то уж точно вспыхивает.
Çünkü, Tanrı biliyor ya, buna ihtiyacın olacak!
Ведь, знает Бог, удача тебе понадобится.
Tanrı biliyor ya, zamana ihtiyacın var. Ama şunu bilmek isterim ki ; gecenin yarısında...
Конечно, понятно, что тебе нужно время, чтобы приди в себя, но я хочу знать, какого черта ты с ними делала среди ночи.
Tanrı biliyor ya, şu son birkaç günde ne kadar çok şeyle uğraştık.
Одному Богу известно, сколько мы всего пережили за последнюю неделю.
Tanrı biliyor ya, bu sefer hak ettik.
Бог видит, им стоило бы.
Tanrı biliyor ya... ona öğretmeye çalıştım ama kendini beğenmişliğinden beceremedi.
Бог свидетель, я пьiтался из тебя это вьiбить, но это в твоей эмигрантской крови.
Tanrı biliyor ya üç tane çocuğum olmasını hiç beklemiyordum. Hele üçünün de farklı kocalarımdan olmasını...
Никогда не думала, что у меня будет трое детей, которых бросят три разных мужа.
Vahşi ölümler çok kötü oluyor. Tanrı biliyor ya her ölüm zamansız aslında.
Насильственная смерть, это такая расточительность.
Tanrı biliyor ya, çok uzun yaşadın. İyileşeceksin.
Бог знает, как тебе удалось так долго прожить.
Tanrı biliyor ya, doğduğundan bu yana... bu dünyayı bir baştan diğer başa yüzüp durdun.
Видит Бог, ты же не можешь провести всю свою жизнь так, мотаясь туда-сюда, как какое-то йо-йо...
Derim ki, "Dostum hayatımda pek çok zırva duydum, "'çünkü Tanrı biliyor ya ben bir satıcıyım...
Я скажу : " Старина, я уже слышал много вранья, потому что я бизнесмен,..
Ama gerçek bu. Tanrı biliyor ya inkar etmeye çok uğraştım. Seni unutmuşum gibi davrandım.
Господь свидетель, я пытался всё отрицать пытался делать вид, что забыл тебя.
Tanrı biliyor ya bende çok şaşırdım. Bu bir devrimden de öte bir şey.
Это было открытием.
Tanrı biliyor ya, NID'nin neden Carter'ı kaçırmak isteyeceğine dair kafamda yüz tane neden var, ama yemin ederim, nerede olduğunu ve neden kaçırıldığını bilmiyorum.
Только одному Богу известно, сколько я могу придумать причин, зачем NID могла понадобиться майор Картер,... но я клянусь тебе, что я не знаю, где она и почему ее похитили.
Tanrı biliyor ya, kızların babalarına ihtiyacı vardır.
Господи, девочкам всегда нужен отец.
Tanrı biliyor ya, geleceğe göre üstünlüğümüz daha fazlayken yapmalıyız diyordu.
И ей-Богу, мы лучше сделаем это, когда у нас есть большее превосходство... And by God, we better do it when we have greater superiority чем то которым мы будем располагать в будующем. ... than we will have in the future.
Ama Tanrı biliyor ya, bunu çok isterdim!
Хотя мне бы сейчас этого хотелось!
Tanrı biliyor ya, sende işe yarar bir kart bile yoktur.
Хотя, Бог свидетель, я не верю, что у вас хорошие карты.
Üstelik yaşadığı o kadar şeyden sonra, Tanrı biliyor ya, gülmeye de ihtiyacı var- -
После всего, что он пережил, ей-богу...
Tanrı biliyor ya.
Ѕог свидетель, € верю!
Tanrı biliyor ya, eşcinsel olsaydım bir sürü dertten kurtulabilirdim.
Хотя Господь знает, сколько горя могла бы я избежать, будь я ею.
Tanrı biliyor ya, eğer bende burada fazla zaman geçirsem kendimi öldürmek isterdim.
Бог знает, если бы я должен был провести так долго здесь, то я захотел бы возглавить себя.
Halka mesaj vermem veya bir milletvekilini seçtirmem için para veren insanlar var, ve evet, o insanlar bu yasanın geçmesini istiyor ve Tanrı biliyor ya, geçecek de.
Если я хочу протолкнуть какую-то идею, то находятся люди,... которые оплачивают её. И если этим людям нужно, чтобы закон появился, Богом клянусь-он появиться.
Tanrı biliyor ya hem de çok.
Я люблю тебя. Знаешь, как люблю, только что понял.
Ama Tanrı biliyor ya deniyoruz.
Но, Бог свидетель, мы пытаемся.
Tanrı biliyor ya, hiç oraya ayak basmadım.
Я подразумеваю, Бог знает, что я никогда не была бы в этой стране.
Genç bir kız bir arkadaşımda kalacağım diyor. Ama sonra başka bir yerde sabahlıyor. Tanrı biliyor ya bu bir ilk değil.
Но, знает Бог, это не первый раз в истории когда подросток говорит, что останется ночевать у друзей, а оказывается неизвестно где.
Tanrı biliyor ya, etrafta doğru dürüst sohbet edilebilecek fazla insan yok.
Бог свидетель, здесь немного людей, с которыми можно поговорить.
- Orada oturmuş, o yaşlı insanlara dünyanın çivisini çıktığını sokaklarda yaşayan kişilerin sorunlarının çözülemediğini açıklıyorum. Ama Tanrı biliyor ya, ellerinden geleni yaptılar. Onları boşalmak için kullanan orospu çocuğu tarafından ırzlarına geçilip ısırılmasına neyin sebep olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Я сидела там, объясняясь с солью земли, сука, почему их бомжующий старший сын, видит бог, они не смогли его вылечить, как ни старались, почему он в итоге помер, будучи покусанный и отмудоханный каким-то ёбнутым пидарасом,
Tanrı biliyor ya yardımımız işlerine yarar.
Видит бог, помощь им не помешает.
Eskiden bir Vermeer tablomuz vardı. Tanrı biliyor ya, şimdi olsa çok işimize yarardı.
Когда-то в доме были полотна Вермеера, но бог знает, где они сейчас.
Biliyor musun... Tüm hayatım boyunca Tanrı'ya dua ettim ve ben... Beni dinliyor mu hiç bilmiyordum ama teşekkür ederim Doğa Ana.
Знаешь, я... я молилась Богу всю свою жизнь, и никогда не знала, слышит ли она, но... спасибо, Большая Мамочка.
Tanrı biliyor, İskoçlara değil Roma'ya karşı silahlanırım.
Во имя Господа, я буду скорее сражаться против Рима, чем против шотландцев.
Tanrı biliyor ya, ruhum huzura hasret.
Господь знает, что моя душа жаждет немного мира.
Biliyor musunuz başıma gelenler için tanrıya şükrediyorum.
Знаете, я благодарю Бога за то,.. ... что произошло.
Biliyor musun, ben çaylakken, gerçekten çok sıkıydı. Gece öleyim diye Tanrı'ya dua ederdim.
Знаешь, когда я был зеленый, вот это было действительно тяжело.
Tanrıya şükür ki, birisi biliyor.
- Хоть кому-то что-то известно.
Tanrı biliyor ya ben alacağım.
Пойду-ка и я опрокину
Tanrı biliyor ya, seni düzeltmem için uğraşacak kadar para da vermiyorlar.
Господи!
Tanrılar biliyor ya, ondan nefret etmek için senin kadar sebebim var. Belki daha fazla.
Боги свидетели, что у меня есть куча причин ненавидеть ее не меньше твоего!