Yara tradutor Russo
3,769 parallel translation
Bak, bu pek yaygın değil, ama sen kanamanın herhangi bir yara yüzünden olmadığını söyledin ve ben...
Это не точно, но ты сказал, что это не выглядит так, как - будто кровь идёт из раны и я...
Sadece yüzeysel bir yara.
Неглубокая рана
Şimdilik ölüm sebebi olabilecek bir yara yok mu?
И пока никаких повреждений, которые могли стать причиной смерти?
Pekala, yara bandımız, popo mendilimiz ve tabii pelüş maymunumuz burada.
Таак, у нас есть пластыри, салфеточки для попы обезьянка, конечно же.
Evet, torunlarımıza göstereceğimiz başka bir yara izi daha oldu.
Да, эта еще одна подсказка того, где могут быть дети.
Kalçasının sol tarafında yuvarlak ve düz bir yara var yaklaşık 25 mm çapında.
На нижней половине левой ягодицы - круглый плоский шрам.
Kurbanın cesedinde birden çok yara izi var. Kan kaybından ölüm gibi gözüküyor.
Причиной смерти жертвы, похоже, была кровопотеря из-за множества колотых ран.
Eğer aynı yara onlarda da varsa, neyle öldürüldüklerini buluruz belki.
Если у них есть та же отметина сзади на шее, то, может, он сможет выяснить, что их убило.
Sanal otopsi hepsinin kafasında aynı yara izinin olduğunu gösteriyor.
Виртуальное вскрытие показало, что у всех семерых был одинаковый укол на затылке.
Yara ve lazer izleri olmadan işlemleri yapmaktı.
Никаких больше лазерных удалений морщин.
Tek bir yara bile olmadan.
Ни единого шрама.
- Maktulde bir yara izi vardı, tam kafatasının altında.
У жертвы мы нашли отметку прямо у... У основания черепа.
Kalbi durmuş, ensesinde de yara var.
Остановка сердца, маленькая ранка сзади на шее.
Ne bir yara açtı ne de olmadık bir etkisi oldu.
Никакого урона и ничего странного нет.
Kabiliyeti sayesinde cesetleri kendi vücuduymuş gibi kullanabiliyordu. Yaşayan Ölü Kuklalar sayesinde birden fazla gözden yararlanabilmiş böylece Ejder Dalışı'nı yara almadan atlatmıştı.
И обошли его. благодаря чему он и увернулся от Ныряния дракона.
Arkadaşları sakatlanmış, yaralanmışken hiç bir yara almaması daha da garip.
А еще более странно отделаться царапиной, когда твоих товарищей изуродовали и покалечили.
Hatta yara lapasından bile bahsetti.
Кажется, я даже слышал что-то о припарке.
- Yara bandı var mıydı burada?
- У тебя есть... есть лейкопластырь?
Ama'bıçaklamak'bıçağı kurbana doğru dayamak anlamına geliyor. Buradaki yara izinin oluşmasına neden ise bıçağın uzaktan fırlatılması.
Но "заколота" подразумевает, что лезвие всадили в жертву, в то время как эта рана появилась из-за того, что нож метнули ей в грудь.
Dövmeler, yara izleri.
Я вижу татушки, шрамы.
Bunlar çok sıra dışı yara izleri.
Очень необычный шрам.
Bu yara izini bu kadar sıra dışı yapan nedir?
И что же необычного в шраме?
Bu tarz açık ve çizgili yara izi debride tekniğinin bir sonucu.
Эти шероховатые рубцы снаружи являются результатом процедуры под названием "санация".
Savunma kaynaklı hiçbir yara bulamadım, yani eğer burada bir kavga olduysa bu adamın o kavgayla bir ilgisi yok.
Я не нашла ни одного защитного ранения, так что, если здесь и была драка, не думаю, что он в ней участвовал.
Boynu dövmelerle kaplı, yanağında büyük bir yara izi vardı.
По шею в татуировках, большой шрам на щеке.
Hala savunmaya bağlı yara izi bulamadım ama DNA için tırnaklarına bakınca bunu buldum.
Все так же нет намеков на защитные повреждения, но, исследуя ногти на ДНК, я нашла это.
Orada yara almış, sonra depoda öldürülmüş.
Значит, он был там ранен, а потом убит в ячейке хранения.
Karın bölgesindeki iki yara, boğazı kesen bir kesici tarafından izleniyor.
Two wounds to the midsection followed by a Ripper-like throat-slashing.
Akciğer hastalığı için yara bandı gibiler.
Это лишь лейкопластырь на зияющей ране в груди.
Doktor yara izi kalmaz dedi.
что шрама не будет.
Pizzamda pis yara bandı bulduğumda altın bilete çok yaklaşmıştım.
Мои золотым билетом максимум можно считать использованный лейкопластырь, который я нашла в кальцоне.
Cildinde sekiz ya da dokuz kadar yara veya hastalık izi olmayan bir kadın görmemiştim.
Никогда не видела женщину старше восьми или девяти, чья кожа была бы не тронула ушибами и болячками.
Yara bandı lazım olacak galiba.
Так, мне... мне нужны бинты.
- Yara izlerin.
Твои шрамы. – Что?
- Amanda. Yara izleri yoktu.
Её шрамы исчезли.
Ölümcük bir yara falan değil.
Сомневаюсь что это смертельная рана.
İlk olarak oral yoldan gireceğiz sonra göbek deliğinden geçip, çocuktaki reflüyü yara izi bırakmadan iyileştireceğiz.
Мы входим через рот и через пупок, чтобы устранить рефлюкс у ребенка, не оставив шрамов.
Bu yara ve kurşunun yeri, öldürüldüğünde dizlerinin üstünde olduğunu gösteriyor.
Основываясь на расположение этой раны и пули,
Bir adam giriş yapmıştı, başında bir yara vardı.
Был один мужчина, вселившийся где-то в то время, у него на голове была шишка.
Henüz obsesif kompulsif bozukluk ne yara şablonlarında ne olay yerinde yok.
На сей раз ни в расположении ран, ни на месте преступления нет признаков обсессивно-компульсивного расстройства.
Şuna baksana. Bay Linder'ın bacağındaki yara Bu yaralarda kullanılan bıçağın bıraktığı izlerle aynı.
Выглядит так, будто рана на ноге мистера Линдера имеет такие же края от лезвия, как и эти раны.
Parmak izlerinde ya da Elinden aldığımız DNA'da eşleşme yok. Ama böyle bir yara ile Tahminimce çok uzağa gitmiş olamaz.
Нет совпадений по отпечаткам или по ДНК с руки, но с такой травмой, как эта... полагаю, что подозреваемый не мог слишком далеко уйти.
- Neden bahsediyorsun? - Yara temizlendikten sonra Doku üzerinde büyük bozulmalar oldu.
- Как только рана была очищена, была обнаружена значительная деградация тканей.
Bir yara izi kalmasını umuyorum.
Надеялся получить шрам.
Ölümcül bir yara almış Windsor'ı buldu ve ona yardım etmeye çalıştı. Ama ortaya çıkmadı çünkü o zamanlar hafıza kaybı yaşıyordu
Он нашел смертельно раненого Виндзора, попытался его спасти, но не смог из-за внезапного приступа амнезии.
Catherine, bu taş sadece bir yara bandı, tamam mı?
Кэтрин, понимаешь, этот камень - просто пластырь?
- Taş dışında. - Yara izi hala duruyor.
У тебя был камень.
Yara alıyoruz ve fişi çekiyorum.
- Близок? У нас полно убытков, я прикрываю операцию.
- Yara izleri.
Шрамы.
Eski kocandan kalma yara izlerin yok olmuş.
Они исчезли.
Bu derin bir yara.
Это глубокая рана.
yarabbim 36
yaramaz 74
yaralı 56
yaratık 46
yarasa 24
yaramaz çocuk 28
yarasın 16
yaratıcı 35
yaralıyım 22
yaralandım 50
yaramaz 74
yaralı 56
yaratık 46
yarasa 24
yaramaz çocuk 28
yarasın 16
yaratıcı 35
yaralıyım 22
yaralandım 50
yaratıklar 27
yaralandı 34
yaramazlık yapma 18
yaralısın 46
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yarayacak 23
yararı yok 137
yarasalar 23
yaralı mısın 69
yaralandı 34
yaramazlık yapma 18
yaralısın 46
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yarayacak 23
yararı yok 137
yarasalar 23
yaralı mısın 69