Yola devam tradutor Russo
412 parallel translation
"Eğer cehennemden geçiyorsan, yola devam et".
"Когда проходишь через ад - не останавливайся".
Babam yola devam edebilmek için eşyaları satmaya çalışıyor.
Папа пытается продать кое-какие вещи, чтобы купить бензина и поехать дальше.
Yola devam edeceğiz.
Едем дальше.
Evet. Yola devam edeceğiz.
Мы продолжим путь.
Akşam yemeğine Briceland'e varmış oluruz. Eminim geceyi geçirecek güzel bir otel buluruz. Yarın sabah da Lepingsville'e doğru yola devam ederiz.
К обеду мы будем в Брайсленде, и я не сомневаюсь что мы найдём там какой-нибудь уютный отель, переночуем а завтра утром мы отправимся в Лепинвилл.
Şimdi, bize nereden benzin alabileceğimizi gösterirseniz, yola devam edebiliriz.
А теперь может вы покажете нам, где у вас бензин, и мы поедем дальше? Поедете дальше?
Teğmen, imkanımız varken yola devam edelim.
Лейтенант, лучше удрать пока не поздно!
- Picaro! - Benim için sorun yok, bence hemen yola devam edelim.
- Мигель, согласен?
Yola devam edecekler mi?
- Похоже, они готовы ехать.
Sanırım yola devam etmenin zamanı.
Думаю, время выдвигаться.
Oradaki salla karşıya geçtikten sonra... yola devam edebileceklerini düşünmüşlerdi. Ama birşeyi bilmiyorlardı.
Они поняли, что смогут перебраться через нее на плоту, а потом запутать след.
Yola devam edeceğiz. Şu an elimizden bir şey gelmez.
Больше мы ничего сделать не можем.
Yola devam etmeliyiz.
Ну же, нам пора ехать.
Yedikten sonra yola devam ederiz.
И мы поедем дальше.
- Galiba yola devam etsek daha iyi olur dostum.
Думаю, тебе лучше свалить.
Çok naziksiniz, ama yola devam etmem gerek.
Вы очень добры, но мне пора в путь.
Hey, yola devam, Annabel!
" ак держать, јннабель!
Kendinize iyi bakın ve benim için yola devam edin.
Берегите себя. Всем чистой дороги.
Yola devam edeceğim.
Я хочу еще погулять.
Yola devam et!
Теперь туда!
Parmaklıklara tutun ve yola devam et.
Держитесь за поручень и спускайтесь.
Eğer o zamana kadar gelememişsek, yola devam edin.
Если мы не появимся, уезжайте.
- Önemli değil. Yola devam edelim.
- Неважно, поехали дальше.
Hadi yola devam.
Хорошо, пошли дальше.
Bilim adamları kızıyor ve yola devam etmek istiyorlar.
Ученые рассердились и попытались заставить их снова двинуться.
Saatler sonra hamallar yola devam ediyorlar.
Через несколько часов носильщики снова тронулись в путь.
Yola devam mı edeyim, döneyim mi?
Ехать дальше или развернуться?
Yük gemilerinin ana bilgisayarı zarar görmüş. Klingon İmparatorluğu'na doğru yola devam edebilmeleri için tam bir revizyona ihtiyaçları var.
Главный компьютер их грузового судна, похоже, был поврежден, им требуется капитальный ремонт, прежде, чем они смогут продолжить путь до Клингонской Империи.
Artık temize çıkıp, yola devam ediyorum, doğruca ilerleyip yaşamayı seçeceğim.
Теперь я очищаюсь и я иду вперед. Иду прямо и выбираю жизнь.
Yola devam etmek istediğinde söyle.
Дай мне знать, когда снова захочешь отправиться в полет.
Biliyorum, ama hep yola devam ettik.
Я знаю, я ехала, ехала, ехала.
Kayıpları bir kenara bırakır yola devam edersin.
Забываешь потери и двигаешься.
Yola devam edebilir miyiz lütfen?
- Идёмте, умоляю!
Anladığınıza göre, yola devam edin.
Когда у меня появится время, я свяжусь с тобой.
Skip, yola devam etmekten vazgeçip, geri dönmek ister misin?
Хочешь сказать, пора поворачивать назад?
Bu süratte gidersek, şafak vakti de yola devam edip fırtınadan kurtulabiliriz.
Не снижая скорости, продержимся до рассвета может, сумеем выбраться.
Tereke yola devam etmesini söyleyin.
Скажите Тереку возобновить курс.
Gücüm yettikçe yola devam...
И должен я идти по ней
Gücüm yettikçe yola devam...
- И должен я идти по ней
- Yola devam edebiliriz.
– Мы дойдем.
Kararını vermezsen yola otostopla devam edeceğim.
Решайся, иначе я поймаю машину без тебя.
- Yola devam etmek için.
- Для чего?
Yola devam.
Ты первый.
Kullanim degerinin hizmetinde bir parali asker ordusu komutani olarak yola çikan degisim degeri, sonunda savasa kendi için devam eder.
Меновая стоимость - это наемный солдат потребительной стоимости, она покупает победу в борьбе за управление потреблением.
Onları burada bırakıp yola yaya devam edelim.
Дyмaю, cлeдyeт ocтaвить иx и идти дaльшe пeшкoм.
- Yola devam edeceğim.
Я пойду дальше.
48 saat sonra düğün muhabbeti devam ediyordu. Bryan'ın ailesiyle tanışmak için Bel-Air'e doğru yola çıkmıştık.
— орок восемь часов спуст €, свадьба была все еще актуальна... и мы были на пути в Ѕэл-Ёйр, чтобы встретитьс € с родственниками Ѕрайена.
Yapmamız gereken tek şey keşfedilmemiş uzaya doğru yola çıkmak ve gitmeye devam etmek.
Все, что нам нужно - направиться в неисследованную часть космоса и лететь.
Tüm gezegenin hayallerini devam ettirebilmek için bu 14 cesur adam cennete doğru yola çıkıyor. O adam satıcı değil. - O senin baban.
Все мечты родной планеты устремлены на... те 14 смелых душ... совершающих путешествие на небо.
Bana ağrı kesici vermeye devam et ve hadi yola koyulalım.
Мы можем продолжить движение, только не не забывай пичкать меня обезболивающим.
Düşünüyorum da, yola devam etsek hiç fena olmayacak.
- Надо идти.
yola devam edelim 16
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25