And because of you перевод на турецкий
7,395 параллельный перевод
And because of you, two victims have justice.
Ayrıca senin sayende 2 kurbana da adalet sağlanmış oldu.
Because you're pretty, you flashed a boob, and you took more control of Allie in five minutes than anybody's been able to do in her three rehab stints.
Çünkü ; güzelsin, göğsünü açtın ve Allie'yi üç psikolojik tedavi seansında kontrol edilebilecek seviyeye beş dakikada ulaştın.
No, you're right because this part of the board is where Ferraris and serious stuff should live and Lamborghinis should be here,
Hayır haklısın. çünkü listenin bu kısmı Ferrarilere... ve ciddi şeylere ait. ve Lamborghiniler şurada olmalı.
And I think you might be projecting a little because of your dad.
Ve bence kendi baban yüzünden biraz aşırı tepki veriyorsun.
And because of all of you, we've been able to... Well, not exactly get over our loss but to carry on, to move forward.
Ve hepinizin sayesinde kaybımızı tamamen atlatamasak da ilerlemeye devam edebilme fırsatı bulduk.
Well, I come to these meetings, Kris, because they do me a lot of good, believe it or not, like you, and maybe one day, life will give me a beautiful gift too.
Toplantılara geliyorum, Kris,... çünkü bana iyi geliyorlar. İnan ya da inanma. Senin gibi.
And, of course, there's also motive, which is that you killed Reyes because he murdered your brother.
Cinayet sebebiniz de var tabii, kardeşinizi öldürdüğü için yaptınız.
You march over there, you tell her how you feel, and you bring a fancy bottle of lavender shampoo, because shampooing a woman's head is the most erotic thing you could ever possibly...
Oraya gidiyorsun, ona neler hissettiğini söylüyorsun sonra cafcaflı bir lavantalı şampuan götürüyorsun çünkü şampuan bir kadının kafasına yapabileceğin en seksi şey...
Well, not right in front of me. No, because you're here, and... ( Scoffs ) You're no Brad.
Tam önümde değil çünkü önümde sen varsın...
And then, when the true test came along, when I was taken because of you, you go to war?
Bunu test etme zamanı geldiği anda da seni kullanabilmek için beni kaçırmışlarken, sen savaşa mı girdin?
Let me just say... and I brought this up on Springer... I only let you in because of the horse.
Şöyle söyleyeyim, ve bunu Springer'a da söyledim seni evime almamın tek sebebi at idi.
And because of that you're gonna be the star witness in the murder trial of FBI Agent Elizabeth Keen.
Ve bu yüzden, FBI Ajanı Elizabeth Keen'in cinayet davasında baş tanık olacaksın.
Because you're afraid that once you give it to me, you'll be of no further use to me and you'll never see me again.
Çünkü Mesneti bana verdiği anda artık benim için bir önemin kalmayacağını ve beni bir daha görmeyeceğinden korkuyorsun.
And also because you have burned so many bridges that you are out of options.
Ve diğerleriyle bağlantınızı kestiğiniz için başka seçeneğiniz olmadığını.
And if you lied to me and it turns out you're the killer seeking some sick act of revenge because mom did die in the bathtub that night, then I am never speaking to you again!
Ve eğer bana yalan söylüyorsan... Ve eğer katil sen çıkarsan annem o küvette öldü diye intikam alıyorsan seninle bir daha asla konuşmam.
"Don't go skating on those poop lagoons, " because if you fall in, you'll drown in the poop and come springtime, there'll be nothing left of your body. "
" Bu bok gölünde sakın paten yapmayın çünkü ; eğer düşerseniz bok içinde boğulursunuz ve bahar geldiğinde cesedinizden geriye kalan hiçbir şey olmaz.
Now, if... if you can't get through to the 866 number because of long wait times and such, then what you're gonna want to do is proceed to step three.
Şimdi, eğer, uzun bekleme süreleri yüzünden falan 886'lı numaraya erişemezseniz yapacağınız şey üçüncü adıma geçmek.
Because you scream "I'm done with you" Kind of a lot, and yet you're still standing here.
Çünkü "işim bitti." diye çok bağırıp duruyorsun.. ... ama hala buradasın.
( Briggs on tape ) This place burned because of us, and you lit the match!
Bu yer bizim yüzümüzden yandı ve kibriti sen çaktın!
I don't like you, but I'm not representing you because you did something shady, and I'm not screwing over crash victims for the likes of you.
Sizi sevmiyorum, ama sizi temsil etmeme sebebim şaibeli bir şey yapmış olmanız ve sizin gibiler için kazazedeleri kazıklamayacak olmam.
And apparently, you didn't hear what I said, because I just told Louis he could have one of my clients.
Görünen o ki sen de benim söylediklerimi duymamışsın, çünkü Louis'e benim müşterilerimden birini alabileceğini söyledim.
You're no different than Louis, because you have a chance to help us all move on, and you are blowing it off out of pettiness, which is exactly what Louis would do.
Louis'ten hiç farkın yok, çünkü hayatımıza devam etmemize yardım etme şansın var ve sen bu şansı gereksiz bir şey için tepiyorsun, ki bu da Louis'in yapacağı bir şey.
What I'm not hearing is the sound of you putting your bag down, because the board members are meeting tomorrow afternoon, and I only have until then to fix this.
Duyamadığım şey, çantanın yere bırakıldığında çıkardığı ses, çünkü yönetim kurulu üyeleri, yarın öğleden sonra toplanıyorlar ve bunu düzeltme şansım ancak o zamana kadar.
Because you haven't done it yet, and you have a history of making poor decisions when things aren't going your way.
Hala yapmadın, fakat işler istediğin gibi gitmediğinde kötü kararlar alma alışkanlığın var.
And, you know, I shouldn't even be telling you this because she wasn't going to, but if you need a little bit more evidence of what we do for each other, then take a look at Rachel,
Ve, biliyor musun, sana bunu bile söylememem lazım çünkü o söylemeyecekti, fakat eğer birbirimiz için neler yaptığımızın 975 kanıtını istiyorsan, Rachel'a bir bak, çünkü o Katrina'ya bir iş buldu.
Because I know you, and I know you don't have moments of self-reflection, let alone have a drink with someone to tell them about it unless something happened.
Çünkü seni tanıyorum, ve içebakış yaptığın anlar olmadığını da biliyorum, bırak biriyle içki içip onlara bundan bahsetmeyi.
Well, I think it's because, you know, we had sex about 25 times in a week and you wore a condom maybe twice... twice of those times?
Bence çünkü haftada 25 kez filan seks yaptık ve sen belki iki kere prezarvatif taktın. Onca sekste iki kere.
I'm not pregnant, and you are, and it's because of me but if you're going to have this baby, then...
Ben hamile değilim, sen hamilesin ve benim yüzünden ama bu bebeği doğuracaksan, o halde...
You were sitting on the curb, and you were just crying, because this big kid stole your little pumpkin full of Halloween candy.
Sen kaldırıma oturmuş ağlamaya başlamıştın çünkü büyük bir çocuk şeker dolu balkabağını çalmıştı.
- Aha! Because you need help with the baby and you can't call Lana, - so you came to ask one of us for help.
Çünkü bebek için yardıma ihtiyacın var, Lana'yı arayamıyorsun, bu yüzden bizden birinden yardım istemeye geldin.
We can't really do anything with the fact that Elana March said she knows what you and Andrew were talking about, because there was a lot of people in that coffee shop, and she could have heard that from anyone.
Elana March'ın sen ve Andrew'un neler konuştuğunuzdan haberinin olması hiçbir şeyi değiştirmez. O gün kahve dükkanında çok fazla insan vardı ve bunları herhangi bir kişiden duymuş olabilir.
I had to pretend I was immune to their worries and grief, that I was so much stronger than I really am because of you.
Onların endişelerinden ve üzüntülerinden etkilenmemiş ve olduğumdan daha güçlüymüş gibi yapmam gerekti. Senin yüzünden.
And second, you bring information to me as a matter of course, because you are my wife, it is your duty.
Ve ikincisi, bu bilgiyi doğal olarak bana getirdin... -... çünkü sen benim karımsın, bu senin görevin.
You know, you say a lot of shit to me and I let you because you're pregnant, but just so you know, after you have that baby,
Biliyor musun beni tefe koymana izin verdim..... çünkü hamilesin. Ama şunu bil, çocuk doğduktan sonra sana karşı tam bir göt oğlanı olacağım.
Donna, there's a reason why you are where you are and I am where I am, and that is because one of us sees the bigger picture.
Donna, senin orada olman ve benim de burada olmamın bir sebebi var. O sebep birimizin büyük resmi görebiliyor olması.
I have someone who loves me and wants to take care of me, and it's good for you guys because I'm no longer a problem for you anymore.
Beni seven, benimle ilgilenen birisi var. Bu sizin için de iyi. Çünkü artık sizin için bir problem olmayacağım.
It would be, for me, an honour to give this to you to guard you your journey, Bristol, and..... because I'm very proud of you.
Bristol'a olan yolcuğunda seni korusun diye bunu sana vermek benim için bir onurdur. Çünkü seninle gurur duyuyorum.
Over and over, because some of it might sink in before, you know, her last exam and she wakes up.
Tekrar tekrar. Çünkü bazıları beynine işleyebilir. Biliyorsunuz son sınavlardan önce uyanırsa diye.
I've done nothing but try to take care of you, and because you're not getting what you want, you think I'm the enemy.
Arkanı kollamaktan başka bir şey yapmamama rağmen sırf istediklerin olmuyor diye beni düşman belliyorsun.
And that could be disastrous because when you shake the hands of a Lithuanian in the threshold of a room, it's considered insulting.
Bunu yaptığında felaketin daniskası olurdu çünkü bir Litvanyalının elini odanın girişinde sıkarsan bu hakaret olarak algılanır.
I do blame you for what's happened to me, and part of me loves you for it, because I have never felt like this before.
Çünkü içten içe başıma gelenler için seni suçluyorum. Ve bir yanım bunun için seni çok seviyor. Çünkü daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
We needed him back because of the threats against us. - And you agreed.
Üzerimizdeki tehditler yüzünden ona ihtiyacımız vardı.
See, that way, she'd have to see their faces on the news and know that you're out there killing them because of her.
Televizyonlarda o kadınların yüzünü görmek zorunda kalıyor ve onları onun yüzünden öldürdüğünü biliyor.
Because our dad is out there genuinely grieving the death of his son, while you're in here worrying about the family's image and topping off on the Botox.
Çünkü babamız orada ve sen burada ailenin imajını düşünürken ve yalancı hüznüne ekleme yaparken o oğlu için gerçek bir yas tutuyor.
It sucks that Nighthorse is getting away with this, and it's actually kind of brilliant because you shoot at him, and now his house is a crime scene and you don't need a search warrant anymore, but, Jesus, Walt!
Ama Walt oha ya.
You're here because you were supposed to help us, and you spent every second of it trying to tear us down, tear me down, push your own damn agenda!
Bize yardım etmek için buraya geldin ama her saniyeni bizi yıkmak için, beni yıkmak ve kendi gündemine itmek için harcadın.
I can see how you- - you, Archer, could have misconstrued the situation, and even though it's kinda hard for me to admit it, you are family to me, and not just because of A.J.
Ve bunu itiraf etmek benim için zor olsa da sen benim ailemsin ve bunun tek nedeni de AJ değil.
Because one kills our case and the other puts you in a world of shit.
cunku biri davamızı batırır, oteki de seni boktan bir dunyaya sokar.
Because they needed to blame someone, and not only were you at the wheel, you had no memory of what happened.
cunku birisini suclamaları gerekiyordu ve siz hem direksiyondaydınız hem de ne oldugunu hatırlamıyordunuz.
And you're gonna honor that agreement because you're not the reptilian son of a bitch that everybody says you are.
ve o anlaşmayı yerine getireceksin çünkü sen aşşağılık bir orospu çoçuğu değilsin. herkes öyle olduğunu söylesede..
Because in less than 14 hours, you're all going to be miniaturized down to the size of bacteria and injected into Dr. Kovacs.
Çünkü 14 saatten daha az bir süre içinde, hepiniz bakteri büyüklüğünde küçültüleceksiniz ve bir şırıngayla Dr. Kovacs'in vücuduna gönderileceksiniz. - Bekle, ne?
and because of that 104
and because 35
because of you 630
of you 197
of yours 40
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and besides 937
and breathe 35
and because 35
because of you 630
of you 197
of yours 40
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and besides 937
and breathe 35
and besides that 26
and before i forget 16
and before you know it 100
and by that 52
and by god 23
and ben 22
and back 42
and beyond that 27
and behold 28
and before you ask 32
and before i forget 16
and before you know it 100
and by that 52
and by god 23
and ben 22
and back 42
and beyond that 27
and behold 28
and before you ask 32