Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / And women

And women перевод на турецкий

12,615 параллельный перевод
A place where children can go to school, where young men and women can learn a profession, a craft or an art.
Çocukların okula gidebildiği, genç kadın ve erkeklerin iş, zanaat veya sanat öğrenebildiği bir yer yapalım.
I came here with 40 men and women, and there are four of us left.
Buraya kırk adam geldik, ve dört kişi kaldık.
You know, men and women being friends can be terribly difficult.
Bir kadınla erkeğin arkadaş olması gerçekten çok zor.
meta-humans... men and women... with extraordinary abilities :
Olağanüstü yetenekleri olan erkek ve kadın meta-insanları.
There are strict code of conduct between men and women.
Erkeklerle kadınlar arasında katı davranış kuralları vardır.
The Pit contains traces of the souls of all the men and women who have bathed in its waters.
Çukurda o sulara girmiş tüm erkek ve kadınların ruhlarının izleri var.
I've worked with many men and women like you- - patriots.
Ben çalıştım Sen- - yurtseverlerin gibi birçok erkekler ve kadınlar ile.
These are a group of men and women who risk their lives for us on a daily basis.
Bunlar, her gün bizler için hayatlarını tehlikeye atan insanlar.
We outnumber them if you count the farm-boys and women, Lord.
Çiftliklerdeki erkek ve kadınları da sayarsanız sayıca üstünüz Lordum.
You have a nose for blood and silver... and women.
Kan, gümüş ve kadınlar için burnunuz var.
And I am trusting all of you that you will stand with and protect these two brave women and keep their secret.
Bu iki cesur kadına destek olup onları koruyarak sırlarını saklayacağınız konusunda hepinize güveniyorum.
Women and children in the middle, please.
Kadınlar ve çocuklar ortaya lütfen.
Perhaps if the media had not seized so immediately and so viciously on Bloom as the architect of his wife's disappearance, the connection would have been made between the women much sooner.
Belki medya Bloom'un üstüne karısının kaybolmasındaki rolü hakkında böyle atlamasaydı kadınla olan bağlantısı daha erken ortaya çıkardı.
And then we're gonna talk about all the women that you don't have to write to.
Ve yazmak zorunda kalmadığın tüm kadınlar hakkında konuşacağız
Beautiful women and Greeks only pay half.
Güzel kadınlar ve Rumlar sadece yarısını ödüyorlar.
I know that there are two women, there's four men, and apparently, one Buzz.
İki kadın, dört erkek, bir de Buzz var işte.
You write about the murder of famous women - and now a very famous woman has been brutally murdered. We need your expertise.
Ünlü kadın cinayetlerini konu alıyorsun ve şu an çok ünlü bir kadın hunharca öldürüldü.
It's all stuff that strengthens his image of masculinity. His sense of having the right to women and sex.
Tüm bu eşyalar erkeklik imajını ve kadınlara sahip olup onlarla beraber olma hakkını güçlendiriyor.
And about all the money you've taken from other trusting women.
Sana güvenen diğer kadınlardan çaldığın paralar.
So enjoy some moonshine and some women, both of which we have in abundance, before you get back to your recruiting tour.
Yeni işçileri bulmaya gitmeden önce içki ve kadınların keyfini çıkartın. Burada ikisinden de bol bol var.
I like my cars fast and my women rough!
Arabamın hızlı, kadınımın haşin olmasını isterim!
If I kill you, then I trade all of the money, the women, the jets all for an eternity on the run from Nik and Rebekah.
Eğer seni öldürürsem, bütün parayı kadınları, jetleri Nik ile Rebakah'dan sonsuz hayatım boyunca kaçma uğruna kaybederim.
All right? Men, women, and children, choking to death in the pews.
Adamlar, kadınlar, ve çocuklar, kilise sıralarında ölüme sıkıştılar.
Women and children, hungry, thirsty.
Saatlerdir bizi burada bekletiyorsun- -
You're a strong woman, Fedora, and I like strong women.
Güçlü bir kadınsın Fedora ve güçlü kadınlar hoşuma gider.
Women and children first!
- Önce kadınlar ve çocuklar.
And you're the director of Women Who Love Women Who Love Recycling.
Sen de Geri Dönüşüm Yapmayı Seven Kadınları Seven Kadınlar'ın yönetmenisin.
When we know what we know about a monster like that and we still put him on TV every week, we're teaching a generation of young boys and girls that a man's reputation is more important than the lives of the women he's ruined.
Bu canavar hakkında bildiklerimize rağmen onu her hafta televizyona çıkararak genç nesle erkeğin itibarının, hayatını kaydırdığı kadınlardan daha önemli olduğunu öğretmiş oluyoruz.
If you grace women of Joseon with your light, it will rid of their shadows and cure Your Highness.
Joseon kadınlarını ışığınızla şereflendirirseniz... onların gölgelerinden kurtulup şifa bulursunuz majeste.
The blood of women and children.
Kadınların ve çocukların kanı.
'Tis a cargo ship meant for wine and woolens, not women and children.
Bu gemi kadın ve çocuklar için değil, şarap ve yün taşımak için yapıldı.
Get the women and children inside now!
Kadınları ve çocukları içeriye götürün!
Get the women and children in the common house and keep them calm.
Kadınları ve çocukları büyük eve koyun ve sakin kalmalarını sağla.
Women and children within!
Kadınlar ve çocuklar içeriye geçsin!
Uh, in Denver, three women were at this Café Elta, when their waiter, for no apparent reason, stabbed and killed one.
Denver'da Kafe Elta'da üç kadın otururken garson nedensiz yere birini bıçaklayıp öldürmüş.
Like, if you think about men, you're straight, and if you think about women, you're gay.
Bir erkeği düşünüyorsan, heteroseksüelsin bir kadını düşünüyorsan, eşcinselsin.
We take in as many women and elders as we can.
Mümkün olduğunca çok sayıda kadını ve ihtiyarı içeri alalım.
I have known women, Lord! Lots and lots of women.
Pek çok kadın tanırım Lordum.
Well, it's 6 men and 4 women, age range 20 to 60.
Yaşları 20 ile 60 arasında değişen 6 erkek ve 4 kadın.
Karl's a creepy dude and he definitely has issues with women, but he's not our unsub.
- ama şüpheli o değil. - Yine başa döndük yani.
Virtue and beauty are traditionally celebrated attributes in women.
Namus ve güzellik kadınlarda aranan geleneksel özelliklerdir.
I don't--I don't know why this is, but ever since Douglas and I got engaged, women seem way more flirtatious with him.
Neden bilmiyorum ama Douglas ile nişanlandığımızdan beri kadınlar onunla daha çok flört ediyor gibi.
PCOS is fairly common in teen girls and young women.
Ergen kızlarda ve genç kadınlarda sık rastlanır.
Free government-funded women's health clinics and government-funded abortion.
... devlet tarafından kurulan ücretsiz kadın sağlıkevleri ve devletçe karşılanan kürtaj.
Yes, because these kind of services help women to be the equal of men, and when a woman is well-educated, when she work, she have a better quality of life, so she will have a better life expectancy.
Evet, çünkü bu tip hizmetler kadınların erkeklerle eşit olmasına katkı sağlıyor ve bir kadın iyi eğitim aldığında, çalışıp daha iyi bir hayat sürdüğünde ortalama yaşam süresi de uzuyor.
As in other countries, once women had control over their own bodies, eventually both women and men want control over their own lives.
Diğer ülkelerde olduğu gibi, kadınlar kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olunca eninde sonunda, hem kadınlar hem de erkekler kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmak ister.
We have many new political movements that weren't here before, and those movements are threatening women's rights.
Burada, eskiden olmayan bir sürü yeni siyasi akım ortaya çıktı ve bu akımlar kadın haklarını tehdit ediyor.
They changed the impression of the value of women for women and men alike forever, because nothing worked in Iceland that day.
Hem kadınlar hem de erkekler nazarında kadınların değeriyle ilgili algıyı temelli değiştirdiler çünkü o gün İzlanda'da hiçbir iş olmadı.
You cannot help but to thank those role models... And these women who came before us... And think that we owe it to the next generation to empower ourselves and the generations that follow.
İster istemez, bu örnek insanlara ve bizden önce gelen kadınlara minnet duyuyorsunuz ve gelecek nesillere karşı, kendimizi ve sonraki nesilleri güçlendirmek gibi bir yükümlülüğünüz olduğunu düşünüyorsunuz.
And that doesn't even count the women elected by parliaments.
Meclisin seçtiklerini saymıyorum bile.
- And, definitely, it had a very good... A very good effect on our women and culture at home.
- Ve kesinlikle inanıyorum ki bunun kadınlarımız ve ülkemiz kültürü açısından çok olumlu etkileri oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]