Before we left перевод на турецкий
774 параллельный перевод
Before we left, we bought a piece of property outside New York up on the Hudson.
Buraya gelmeden önce, New York'un dışında, Hudson'un yukarısında bir parça arazi satın aldık.
Why, the night before we left, it was an open book on both their faces there was something up.
Ayrılmamızdan önceki gece ortada bir şeylerin döndüğü her ikisinin de yüzünden apaçık belliydi.
Uh-uh. Only on the train, in the last three days before we left.
Sadece son üç gün ve trende.
The Robies paid us a visit at Bar Harbor just before we left.
Robieler Bar Harbor'da biz ayrılmadan hemen önce ziyaretimize geldiler.
I... I tried to tell you before we left home. I...
Evden çıkmadan önce sana söylemeye çalıştım.
I met Peter just before we left Stockholm.
Stockholm'den ayrılmadan hemen önce Peter'a rastladım..
I purchased it the day before we left.
Yola çıkmadan bir gün önce aldım.
We got word just before we left to keep our eyes open for a rebel patrol that's been reported heading this way.
isyancı bir devriye arabası bu tarafa doğru gidiyor diye rapor edildi
We got the wind before we left camp.
Kamptan bu yana rüzgarı arkamıza aldık.
Remember always that we blessed you before we left.
Gitmeden önce bizi daima, hatırlamanı istiyoruz.Şansın açık olsun.
Yes, sir, we went over these exhibits before we left for the desert.
Evet, verdi. Çöle çıkmadan önce olay yerlerine baktık.
It was going on before we left Paris.
Paris'teyken başlamıştı.
I thought we settled all this before we left home.
Evden ayrılmadan önce bütün bunları çözdüğümüzü düşünmüştüm.
We were all briefed by control before we left... but let's go over it once more.
Hepimize kumanda ile ilgili bilgi verildi... ama bir kez daha üzerinden gidelim.
This observant chap here says he saw you take them before we left Portsmouth.
Buradaki gözlemci adam Portsmouth'dan ayrılmadan önce seni onları alırken gördüğünü söylüyor.
Back in the old days, you'd have checked those rifles before we left camp.
Eski günlerdeki gibi, kamptan ayrılmadan önce o tüfekleri kontrol etmeliydin.
Do you remember what the Colonel said before we left the fort?
Kaleden ayrılmadan önce, albayın ne dediğini hatırlıyor musun?
Before we left the old land, I made a vow, that if we arrived here safely, I would make lxchel my queen.
Eski ülkemizi terk etmeden önce, eğer buraya sağ salim ulaşırsak Ixchel'in kraliçem olacağına dair yemin etmiştim.
I should have told you before we left Edo
Edo'dan ayrılmamızdan evvel bunu size söylemeliydim.
And me mother asked me before we left for America... if we wanted any sandwiches.
Annem Amerika'dan ayrılmadan önce sandviç ister misiniz diye sordu.
I noticed before we left, Dad was pulling out his silk shirts.
Biz ayrılmadan önce dikkat ettim, babam ipek gömleklerini çıkartıyordu.
We sent it before we left, yesterday morning, and yet we must have had the right address, Professor Zalamea, since here we are.
Telgrafı dün sabah yola çıkmadan önce çektik. Şu anda burada olduğumuza göre, adres yanlış olamaz, Profesör Zalamea.
Maybe I knew even before we left home.
Evden çıkmadan önce de biliyordum.
You wanted everybody on the bridge before we left the galaxy.
Herkesi köprüde istemiştiniz.
You were jealous of Cathy before we left.
Daha yola çıkmadan önce Cathy'yi kıskanıyordun.
Two before we left Vulcan. The third, a few hours ago.
İkisini Vulcan'dan ayrılmadan önce, üçüncüyü birkaç saat önce.
- I, uh, bought it in New York just before we left.
- Ayrılmadan az önce New York'tan almıştım.
They could've decided before we left.
Biz yola çıkmadan önce de düşünebilirlerdi.
Even before we left Colorado and moved to Los Angeles.
Colorado'dan ayrılmamızdan bile önce... Los Angeles'a taşınmıştık.
Before we left, he shot a football he considered excess baggage.
Ayrılmadan önce fazla yük olarak gördüğü futbol topunu vurdu.
I tried to tell you that before we left the train station.
Bunu size istasyondan ayrılmadan önce söylemeye çalıştım.
Maybe we shoulda got hitched before I left on that last trip.
Yolculuğa çıkmadan evvel evlenmeliydik belki de.
Do you remember what we talked about before I left seven years ago?
Yedi yıl önce, ben gitmeden, ne konuşmuştuk hatırlıyor musun?
Doris was waiting for me downstairs, And we left before the police came.
Doris alt katta beni bekliyordu ve polis gelmeden ayrıldık.
Do you remember... before your brother left for the front, we went hiking with him and his friend.
Hatırlıyor musun... Kardeşin ön için ayrılmadan, o ve arkadaşıyla yürüyüşe çıkmıştık.
See to Prince's left front shoe before we go.
Gitmeden önce Prince'in sol ön ayağının nalına bir bak.
We'd all left London well before that.
Londra'dan çoktan ayrılmıştık.
Before we break up, I remind you that we have nine days left.
Ayrılmadan önce, dokuz günümüz kaldığını hatırlatayım.
We had a little girl, but God took her before I left.
Küçük bir kızımız vardı ama Tanrı ben gitmeden aldı onu bizden.
You say Irene left just before we got here?
Diyorsun ki biz buraya gelmeden hemen önce Irene çıktı?
Otis, the sheriff left you a messy job, but my friend and I would like these drinks before we leave.
Otis, Şerif pis bir iş bıraktı, ama biz kalkmadan önce içkilerimizi bitirmek istiyoruz.
I know you don't love me, father, that you put me from your life, except for 21 years of board and tuition money. But I had hoped that we'd enjoy one brief visit together before I left your life entirely.
Beni sevmediğini biliyorum baba benim için işkence gibi geçen 21 yıl boyunca beni hayatından çıkardın ama hayatından tamamen ayrılmadan önce kısa bir paylaşım yapabiliriz diye düşünmüştüm.
Of course, if it's true, we've only got four full days left before Sunday.
Çünkü eğer doğruysa, Pazar'dan önce sadece dört günümüz kaldı.
We can pick up where we left off, just like before.
Kaldığımız yerden devam edebiliriz, tıpkı eskisi gibi.
If we left now, we could be back at Brookley before everyone else.
- Şimdi ayrılacak olursak Brookley'e herkesden önce varırız.
Lucius, I don't believe we've ever left you alone at home before.
Lucius seni daha önce hiç evde yalnız bırakmadık.
We checked every car before it left.
Çıkışta her arabayı aradık.
I... just thought... there might be something we wanted to say to each other before I left. Tell me next time you see me.
"Subaylar olarak, endişe verici bu soruna dikkat çekmeyi görev biliriz."
He left early this morning before we were up.
Sabah biz uyanmadan gitmiş.
So I said yes, kind of stupidly, and I was really pleased, of course, so we fucked before I left.
"Evet. Bu aptal suratla!" dedim. Aslında çok hoşuma gitmişti.
We filed for divorce before Philip left... and of course, father is handling it.
Philip gitmeden önce boşanma evrakını hazırladık... tabii ki işlemleri babam takip ediyor.
before we begin 97
before we start 86
before we go 60
before we get started 62
before we go any further 58
before we met 21
before we do 20
before we leave 28
before we go in 27
before we do anything 17
before we start 86
before we go 60
before we get started 62
before we go any further 58
before we met 21
before we do 20
before we leave 28
before we go in 27
before we do anything 17
before we do this 16
before we 26
before we do that 19
we left 18
left 1878
lefty 72
leftovers 21
left side 49
left and right 28
left a message 20
before we 26
before we do that 19
we left 18
left 1878
lefty 72
leftovers 21
left side 49
left and right 28
left a message 20
left or right 39
left arm 20
left turn 39
left here 19
left to right 23
left face 22
left hand 51
left foot 46
left a bit 17
left rudder 18
left arm 20
left turn 39
left here 19
left to right 23
left face 22
left hand 51
left foot 46
left a bit 17
left rudder 18