How about her перевод на турецкий
2,782 параллельный перевод
You know, I could care less about your love life, but how well do you really know her?
Bilirsin, aşk hayatına fazla karışmazdım ama gerçekten onu ne kadar iyi tanıyorsun?
Think about it. All those dozens of Cheetahs you saw, how is that possible?
Bir düşünsene, her yerde Çita'yı görüyorsun.
They strike back by writing memoirs and appearing on talk shows and at benefits and on red carpets, talking about women's rights in the developing world and how babies were ripped from her arms by a ruthless dictator who can't run a family, much less a country.
Caroline gibi akıllı ve güçlü kadınlar yaranıldıkları zaman bir kenara kıvrılıp saklanmazlar. Anılarını yazarak, televizyonlara çıkarak kırmızı halılarda yürüyerek gelişen dünyada kadın hakları ve bebeğinin ailesi kadar ülkesini de yıkan, bir diktatör tarafından kollarından nasıl söküp alındığı hakkında konuşarak tüm güçleriyle saldırırlar.
Oh, you know, the usual- - about how I make too much money and I dress too fancy and I'm too good at communicating my feelings.
Bilirsin işte her zamanki şeyler. Ne kadar çok para kazandığımdan, ne kadar iyi giyindiğimden ve duygularımı dışa vurmakta çok iyi olduğumdan.
Something about being on a ship and all that testosterone, each of them trying to prove how big their fishing poles are.
Bu gemide olup, testosteron salgılamakla ilgili. Her biri oltalarının ne kadar büyük olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Have you thought about how you wanna break the news to her?
Bu haberi ona nasıl vermek istediğin konusunu düşündün mü?
I saw how Jade is, but try to get her talking about Jenny if you can, OK?
Jade'in nasıl olduğunu gördüm, ama onu Jenny hakkında konuştur tamam mı?
How about instead of standing here speculating, we just ask her?
Burada durup kafa patlamaktansa, ona sorsak ya?
I mean, how would you feel if your daughter wanted to change everything about herself?
Yani, kızınız her şeyini değiştirmek istese siz neler hissederdiniz?
I told Phoebe all about your dad, how he might be back for you.
Phoebe'ye babanızla ilgili her şeyi anlattım. Sizi almak için dönebileceğini söyledim.
It's cr- - It's nuts, isn't it, how everything else about you can be so normal, but this- -
Kendinle alakalı her şeyin çok normal olması fakat bu...
I want you to try to think about how Hannah would describe her situation.
Hannah'nın kendi durumunu nasıl betimlediğini düşünmeye çalışmanızı istiyorum.
Three months was the impression that I have of what he said about how this research team gathered absolutely everything.
Anlattıkları arasında beni en çok etkileyen şey bu araştırma ekibinin 3 ay içinde nasıl her şeyi tamamen bir araya getirdiğiydi.
All right, well, I'm gonna let her know how we felt about her last article and make sure that she doesn't do it again.
Pekâlâ, ona son yazısıyla ilgili neler hissettiğimizi söyleyip bunun tekrarlanmayacağından emin olmak istiyorum.
How about damage to her spinal cord blocking the signals from her genitals?
Ya spinal kordda uyarıların genital bölgeye ulaşmasını engelleyen bir hasar varsa?
How about you stop worrying about what I feed my dog and worry about surfboards, or whatever the fuck it is you think about?
Köpeğimi neyle beslediğim konusunda endişelenmeyi bırakıp sörf tahtaları veya aklından geçen her neyse onun için endişelensen?
Play depressing music and think about how everything sucks try and make everyone else as miserable as they are.
Depresif müzikler çalıp her şeyin berbat olduğunu düşünürler ve etraflarındakileri de hayattan soğutmaya çalışırlar.
I know how you felt about it, so I backed off... as I said I would... but Olivia somehow worked her magic on him.
Bu konuda neler hissettiğini biliyorum, bu yüzden daha önce söylediğim gibi geri çekilmiştim ama Olivia bir şekilde onu elde etmeyi başardı. Nasıl yani?
You could talk about how you always get a sweaty upper lip underneath studio lights.
Her zaman stüdyo ışıkları altında nasıl nemli bir üst dudağınızın olduğundan bahsedebilirsiniz.
How about you give me a 1-second head start for every hundred dollars that you spent on her?
Onun için harcadığın her yüz dolar karşılığında bana bir saniye vermeye ne dersin?
You said something about how he hurt "her,"
Kadına zarar vermekle alâkalı bir şey demiştin.
And I told her weeks ago that I was seeing someone, but I left out the part about how that someone is the demon man-child who ruins lives.
Ve ona biriyle görüştüğümü haftalar önce söyledim, ama o kişinin hayatları mahfeden iblis koca bebek olduğu kısmını atladım.
Otherwise how else could this night become all about her?
Başka türlü bu gece nasıl tamamen onun hakkında olabilir ki?
Anyway, that's the long answer to your question about how I got here.
Her neyse bu, buraya nasıl geldiğim sorusunun uzun cevabı.
Some kind of little high. And she'd talk about how she loved her job.
Bana işini ne denli sevdiğini söylerdi.
I'm not going to dignify that and I don't understand how you'd expect me to know about her private life.
Bu konuda bir yorum yapmayacağım üstelik onun özel hayatını bilmemi benden nasıl beklersiniz hiç anlamış değilim.
Now things can finally get back to normal- -'cause I didn't know how I was gonna keep working at that office knowing this terrible secret about George's fiancée.
Şimdi her şey sonunda normale dönebilir. Çünkü George'un nişanlısıyla ilgili bu berbat sırrı saklayarak o ofiste nasıl çalışacağımı bilmiyordum.
I think I did it to see how he felt about her.
Sanırsam, bunu yaptım çünkü onun hakkında nasıl hissettiğini bilmek istedim.
How do you know I didn't break into this house, set off the alarm, and now I'm stalling by being upset about the Indian guy and have actually stolen a bunch of shit, raped my mom,
Bu eve izinsiz girip alarmı çalıştırmadığımı, her şeyi çalmadığımı ve anneme tecavüz edip Hintli adam hakkında yakınarak aslında sizi oyalamadığımı nereden biliyorsunuz?
I'm sorry... but I'm going to tell Dobby how I feel about her. OK.
Üzgünüm ama Dobby'e hislerimi anlatacağım.
How about I go through her unmentionables and you put out the BOLO?
İç çamaşırlarını ben kontrol etsem, arama emrini sen çıkarsan nasıl olur?
If I had a fucking dollar for every time you talked About how much Delaney was a cocksucker,
Hadi ama her seferinde aynı şey
And how do we know you haven't been lying about everything you've said throughout this entire deposition?
Peki bütün bu yeminli ifade sırasında söylediğin her şey hakkında yalan söylemediğini nereden bileceğiz?
How about this?
Ama en azından her şey orada mantıklı gelmeye başlamıştı, biliyor musun? Sanki her şey.
Given everything you've been through lately, how would you feel about a change of scenery?
Son zamanlarda başına gelen her şeyden sonra, görüntü değişimi yaşamaya ne dersin?
But I never even got to do her even once, so maybe you should stop complaining about how lousy your life is. You were weak!
Ama ben bir kere bile olamadım, belki de hayatının ne kadar kötü olduğu hakkında şikâyet etmeyi bırakırsın.
It's about Marilyn and her mother, how she felt unwanted as a child.
- Marilyn'le annesi hakkında kendini istenmeyen çocuk gibi hissetmesi hakkında.
You know how there are some people that love you so much every time you think about them, you get happy?
Hani çok sevdiğin bazı insanlar vardır. Onları her düşündüğünde mutlu olursun ya.
She's my friend, I talked to her about you, and how special you are.
O benim arkadaşım, onunla konuştum ve özel biri olduğundan bahsettim.
See, Daphne came to us with a story About how she lost her hearing aids And she managed to get $ 5,000 from us,
Bir düşüneyim, Daphne bize işitme cihazını kaybettiğiyle ilgili bir hikâyeyle geldi ve bizden 5.000 dolar koparmayı becerdi.
Alisha told the camera how cute she thought he was, how sexy, how she thought about him all the time.
Alisha, kameraya onun ne kadar tatlı ne kadar seksi olduğunu her zaman onu düşündüğünü söyledi.
I play every day. I just don't get why you don't see how serious I am about this.
Her gün gitar çalıyorum ama bunu ne kadar ciddiye aldığımı görmemene inanamıyorum.
How did you know about her belly?
- Hamile olmadığını nereden öğrendin?
How about "constantly talks with food in her mouth"?
Ağzında yemek varken durmadan konuşması olabilir mi?
So, did D know anything about when and how you were coming to the building to deliver the package to Alicia?
Öyleyse D, her şeyi biliyordu. Ne zaman ve nasıl. Apartmana paketi Alicia'ya teslim etmek için mi geliyordun?
How about you stop thinking that you're the sun, and that I revolve around you, and that being a cardio god, maybe that isn't everything, and maybe what I need is worthy of some consideration?
Senin güneş olduğunu, benimse senin etrafında döndüğümü düşünmeyi bırakıp ve kardiyoloji tanrısı olmanın her şey demek olmadığını benim de biraz dikkate alınmaya ihtiyacım olduğunu anlasan?
Oh, I know all about how Victoria treats her help.
Victoria'nın yardımcılarına nasıl davrandığını çok iyi biliyorum.
Even after everything I showed her about how you played her for a fool, she still wouldn't believe me.
Onu aptal yerine koyup oynadığını kanıtlayan her şeyi gösterdikten sonra bile bana hâlâ inanmamıştı.
How about calling her my wife?
Karın desen olmaz mı?
We always laugh about how those rose ladies try to guilt you into buying a rose.
Her zaman bu çiçekçi kadınların gül alman için suçluluk hissettirmeye çalışmasına güleriz.
Call me old-fashioned, but I'm not sure how I feel about dating a woman who's technically still on her honeymoon.
Bana eski kafalı diyebilirsin ama teknik olarak hâlâ balayında olan bir kadınla çıkma konusunda pek emin değilim.
how about here 31
how about you 1902
how about that 1165
how about 1055
how about this 1088
how about yours 27
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231
how about you 1902
how about that 1165
how about 1055
how about this 1088
how about yours 27
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231