Keep it quiet перевод на турецкий
630 параллельный перевод
He's trying to keep it quiet, too.
O da örtbas etmeye çalışıyor.
Then why did you keep it quiet?
Peki neden sessiz kaldın?
- Keep it quiet back there.
- Sessiz olsunlar.
Keep it quiet back there!
Sessiz olun!
Keep it quiet, boys.
Sessiz olun, çocuklar!
Keep it quiet?
Ağzımızı sıkı mı tutalım?
- Why would the police keep it quiet?
- Polis neden sessiz kalsın ki?
They're trying to keep it quiet, but we were tipped off.
Gizlemeye çalışıyorlar ama biz önceden öğrendik.
Keep it quiet.
Sessiz olun.
I broke the hen's neck to keep it quiet.
Ses çıkarmasın diye tavuğun boynunu kırdım.
- Lf you keep it quiet.
- Sessiz olursanız.
If, for instance, somebody rents a whole hotel at Cap d'Antibes, France for the entire season, just to make sure he can have it the last two weeks in August and if somebody else doesn't keep it quiet
Mesala bakın, biri Ağustos'un son iki haftasında yer bulmayı garantilemek için, Fransa'nın Antip burnunda koca bir oteli kiralayabiliyorsa, ve birileri bundan söz ediyorsa, insanlar bazı Güney Amerika kentlerindeki küçük kahvelerde bu haberleri okuyabiliyorlar.
And let's keep it quiet, this is a personal thing.
Bunu gizli tutalım, bu şahsi bir iş.
Now keep it quiet!
Biraz sessiz olun!
When I find a good thing, I like to keep it quiet.
İyi bir şey bulduğumda, duyulmasını istemem.
Keep it quiet, if you can.
Sesiz ol. Tabii yapabilirsen.
Let's just keep it quiet, ma'am.
Sessiz olalım, hanımefendi.
Now, you have to keep it quiet.
Şimdi, ses çıkarmamanız gerekiyor.
Keep it quiet.
Sessiz olun!
Keep it quiet until we get instructions.
Bize talimat verilene kadar sessiz kalalım.
Yeah, radioed in immediately and they said well keep it quiet until you land.
- Evet, derhal telsizle bildirdim. Ve inene kadar sessiz kalmamız söylendi.
Keep it quiet. Why doesn't he stand and fight?
Neden mevzi alıp saldırmıyoruz?
I want you to keep it quiet.
Saklamanızı istiyorum.
We try to keep it quiet.
Pek duyulmasını istemiyoruz.
Keep it quiet, will you?
Aramızda kalsın, olur mu?
But keep it quiet. The queen gets very jealous.
Ama ağzını sıkı tut, kraliçe kıskanır.
Please keep it quiet, Kuzma Kuzmich!
Lütfen sessiz olun, Kuzma Kuzmich!
Come on, keep it quiet!
Haydi, sessiz olun!
- Keep it quiet up there!
Sessiz olsanıza.
Keep it quiet.
Sessiz ol.
And keep it quiet down here.
Ve sessizliği de bozmayın.
Hey, keep it quiet out there.
İyi düşünce. " Hey, oradakiler sessiz olun.
I could tell he knew something, but it looks like they have an unspoken agreement to keep quiet about all of this.
Bir şey bildiğini görebiliyordum, ama aralarında, bu konuda sessiz kalmaya dair yazılı olmayan bir anlaşma var gibi.
Jimmy, if you can get this crowd to keep quiet, I'll sing it for you.
Jimmy, şu kalabalığı susturursan sana şarkıyı söylerim.
The things my profession keep quiet about, we believe it's for the public's own good.
İnsanların iyiliğine olacağını düşündüğümüz şeylerde işim sessiz kalmaktır.
- How much would it take to keep this quiet?
- Sesini çıkartmaman kaça patlar?
But she hollered and went on, so I put it on just to keep her quiet.
Bağırıp durdu, ben de onu susturmak için giydim.
I'll have to give Wally part of it to keep him quiet, but there's enough.
Bir bölümünü Wally'ye vermem lazım ama, yeterince var.
She'll feel guilty and keep quiet about it.
Kendini suçlu hissedecek ve böylece sessiz kalacak.
Nothing, and you keep quiet about it.
Bir şey için değil, ve bu konuda sesini çıkarma.
- If you'll keep quiet, I'll explain it to you.
- Ne? - Sessiz durursan açıklayacağım.
Besides, it's awfully late, so if you'll keep quiet about all this, we'll put Harry back in the morning, nice and clean, and no one will be any the wiser.
Çok geç oldu. Eğer bu konuda konuşmazsanız yarın sabah Harry'i tertemiz gömeriz. En akıllıca olanı bu.
It's time to keep quiet.
- Sessiz olmamız lazım.
In that case, we just keep quiet and no one need know anything about it.
O halde, ağzımızı kapalı tutalım ; kimsenin o konuda bir şey bilmesi gerekmez.
Whatever happens, however crazy it looks, you must promise me to keep quiet.
Ne olursa olsun, ne kadar çılgın gözükürse gözüksün sessiz kalacağına dair bana söz vermelisin.
How many men does it take to keep one lone female quiet?
Yalnız bir kadını sessiz tutabilmek için daha kaç tane adam lazım?
Now keep quiet about it.
Artık kapa çeneni.
A person ought to keep quiet about it.
Bunların konuşulmaması gerekir.
If it's going to keep you quiet.
Eğer seni susturacaksa.
By impersonating Cora you were able to plant the suspicion that Old Enderby had been murdered so that when you killed Cora it would look as if someone in the family did it to keep her quiet.
Cora'nın kılığına girmiştiniz, Enderby'nin öldürüldüğüne dair kuşku tohumları saçtınız. Sonra Cora'yı öldürünce, cinayeti onu susturmak için aileden biri işlemiş izlenimi yarattınız.
Keep quiet, I want to watch. If you like it so much, why don't you go to Germany?
Madem bu kadar beğendiysen niçin Almanya'ya gitmiyorsun?
keep it simple 78
keep it a secret 17
keep it clean 38
keep it real 39
keep it up 404
keep it cool 16
keep it going 151
keep it light 16
keep it in your pants 49
keep it that way 54
keep it a secret 17
keep it clean 38
keep it real 39
keep it up 404
keep it cool 16
keep it going 151
keep it light 16
keep it in your pants 49
keep it that way 54
keep it together 122
keep it safe 28
keep it down 315
keep it steady 42
keep it moving 169
keep it coming 99
keep it straight 27
keep it 585
keep it tight 44
keep it to yourself 61
keep it safe 28
keep it down 315
keep it steady 42
keep it moving 169
keep it coming 99
keep it straight 27
keep it 585
keep it tight 44
keep it to yourself 61
keep it on 33
keep it short 16
keep it there 25
keep it movin 16
quiet 3842
quietly 665
quiet on the set 19
quiet please 25
quieter 20
quiet now 57
keep it short 16
keep it there 25
keep it movin 16
quiet 3842
quietly 665
quiet on the set 19
quiet please 25
quieter 20
quiet now 57