Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ L ] / L'm not

L'm not перевод на турецкий

11,034 параллельный перевод
I'm not gonna know you next year. Fine.
Bir dahaki yıl seni tanımayacağım bile.
- You have two more weeks before it works, not to mention you can't know for sure if you really want this. - I'm on prep.
- Aşılıyım.
Research shows that juries more likely will acquit if they've heard the defendant say, "I'm innocent." But I'm not on your jury.
Araştırmalara göre davalının "Ben masumum" demesi jürinin beraat kararı çıkarma olasılığını yükseltiyor ama ben sizin jüriniz değilim.
I'm not here to play mind games.
Buraya akıl oyunları oynamaya gelmedim.
You made the decision not to take issue With the prosecution's charge of intent to distribute?
Savcılığın kasıtlı dağıtım hükmüne karşı çıkmama kararı mı aldın?
That ain't gonna happen. Not in a million years, no matter how bad anybody wants it.
Öyle bir şey olmayacak, tamam mı milyonlarca yıl da geçse, ne kadar çok aransa da fark etmez.
Thing is, I'm not sure there's much use for you anymore.
Asıl mesele, senin artık bir işe yarayıp, yaramadığın.
But I'm not sticking around here either.
Ama burada da tıkılıp kalmayacağım.
And if that's not enough to make you to do the right thing, don't think I won't go to the press, tell them how you used and burned an innocent 18-year-old girl.
Eğer bu doğru şeyi yapmanız için yeterli değilse, basına gidip 18 yaşında bir kızı nasıl kullandığınızı ve başını yaktığınızı anlatmayacağımı sanmayın.
This one, for example, leads right to... A.I.M. It's not in S.H.I.E.L.D. files.
Meselâ bunun bizi yönlendirdiği yer tam olarak A.I.M. S.H.I.E.L.D. dosyalarında bulunmuyor.
IRON MAN : I'm not sure S.H.I.E.L.D.'s on our side anymore.
S.H.I.E.L.D.'ın artık bizim tarafımızda olduğunu sanmıyorum.
Whoa, whoa, whoa. Whoa. No one told me hanging out with the Avengers could get me arrested by S.H.I.E.L.D. Not cool.
Kimse bana İntikamcılar'la takıldığım takdirde S.H.I.E.L.D. tarafından tutuklanacağımı söylemedi.
I'm a one-not-really - a-hit wonder.
Başarılı tek eseri olan biriyim, ki o da o kadar başarılı değildi.
I'm not saying I'm infallible.
Yanılıyor olabilirim.
I'm not 20, trembling at the touch of your hand, but I know that if I leave you now I'll never be as happy as we could've been together.
20 yaşında değilim ki elin elime deyince tir tir titreyeyim. Fakat gayet iyi biliyorum ki, senden ayrılırsam asla seninle birlikte olduğumuz kadar mutlu olamayacağım.
- not the A.D.A.'s press conference. - On live TV,
- Savcılık basın konferansı mı yapıyor?
You know, how you can look at that woman and not see what everybody else saw, it's... It's beyond me.
O kadına bakınca nasıl herkesin gördüğünü göremiyorsun... aklım almıyor.
How can I not go crazy with guys like that?
Sizin gibilerle olup akıl sağlığımı nasıl koruyabilirim?
Well, I'm not thrilled, but I understand what it's like to be friends with women.
Bundan etkilenmedim tabii ama kadınlarla arkadaşlık etmenin nasıl bir şey olduğunu anlıyorum.
Okay, I guess it's not the chess games I'll miss.
Asıl özleyeceğim satranç değil sanırım.
I'm not really sure how to answer that.
Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
How could all the age groups not be watching your show?
Bu oldukça tuhaf. Nasıl oluyor da programımız hiçbir yaş grubu tarafından izlenmiyor?
My mind is not shackled by the petty superstitions and fairy tales of religion.
Aklım küçük batıl inançlar ya da dinsel masallar ile zincirlenmiş değil.
And not the kind where I can loot.
Hem de yağmacılık yapamayacağım türden.
Do... not... move.
Kımıl... dama.
How is this not about that?
Nasıl kaydırmayalım?
Right. I... I'm not telling you how to do your job.
Tamam, sana işini nasıl yapacağını söylemeyeceğim.
You're offended because I'm a 37-year-old woman, not from round here, good at my job and when our former senior partner retired, he chose me rather than you to take over.
Ağırına gidiyor çünkü ben henüz otuz yedi yaşında buralı olmayan, işinde başarılı bir kadınım. Önceki kıdemli ortağımız emekli olurken senin yerine beni yönetici olarak seçti.
Because I'm not that woman that gets cheated on and... .. finds out and has screaming rows.
Çünkü ben aldatılıp öğrenince kıyameti koparan kadınlardan değilim.
How could I not be?
Nasıl mutlu olmayayım ki?
for he beareth not the sword in vain :
Çünkü kılıcı boşuna taşımıyor ;
You agree with everything that is being said on your behalf, that you are not responsible for what your father did?
Şahsınızda söylenen her şeye katılıyor musunuz? Babanızın yaptıklarından sorumlu olmadığınızı mı söylüyorsunuz?
I will not able to see your true power.
Böyle kaçıp durursanız gerçek güzünüzü nasıl anlarım?
I hope you didn't take it personally. Of course not, i'm happy to sign it, But rachel did say that you don't know
- Tabii ki, imzalamaktan mutlu olurum ama Rachel nasıl biri olduğumu bilmediğini söyleyince buraya gelip böyle biri olduğumu göstereyim diye düşündüm.
But in those days when magic itself was young, her body was enshrined in an elaborate sarcophagus that shielded not only her rotting remains, but a vital spark of her soul, which, like a cinder carefully tended, is enough to reignite her life force again and again and again.
Ama o günlerde ne zaman kendisi sihirli genç oldu, sadece onun çürüyen kalıntıları korumalı, ama onun ruhunun önemli bir kıvılcım, vücudu ayrıntılı lahit enshrined oldu Bir cüruf özenle bakılan gibi, onun yaşam gücü alevlendirmek için yeterli
If I let you out, how do I know you're not going to kill me?
Eğer seni çıkartırsam beni öldürmeyeceğini nasıl anlayayım?
I'm not really sure how to.
Nasıl etsem bilmiyorum.
In every case you have referenced, I have not only successfully brought the killer to justice, but I did so with the utmost respect for the law and for the department I represent.
Referans aldığın her dosyada sadece başarılı olup katili adalet önüne çıkarmakla kalmadım aynı zamanda hem kanunlara hem de temsil ettiğim bölüme son derece saygılı davrandım.
- Oh, you'll lose a hand. - I'm not scared of you!
- Al da gör nasıl kaybediyorsun elini.
Look, Rick, if you want to be a real P.I. and not just play dress-up, you're gonna have to make some changes in how you operate.
Bak, Rick, gerçek bir Ö.D olmak istiyorsan ve sadece giyinmekten bahsetmiyorum, nasıl çalıştığın konusunda değişikliğe gitmen lazım.
I'm sorry, but I'm not sure you understand what those places are like.
Özür dilerim ama o tür yerlerin nasıl olduğunu anlamış gibi görünmüyorsunuz.
I'm not being funny, but how the hell would I do that?
Komik olmak istemem, ama bunu nasıl yapacağım?
How can I even stay here if I'm not up to the job?
Bu işe uygun bile değilsem nasıl burada kalayım ki?
I guess I'm not current on my native American superstition, pops.
Yerliler gibi benim batıl inançlarım yok babalık.
Not this way with hearts.
- Önce tanıtım sonra açılış.
How did I not see?
Nasıl anlayamadım?
BUT THE POSSIBILITIES MAY NOT BE AS GREAT AS WE THINK.
Ancak bu olasılıklar belki sandığımız kadar çok değildir.
So, I'm not more than a single light year from where I was, and I'm in the same time zone.
Geldiğim yerden bir ışık yılı uzakta değilim yani ve aynı zaman dilimindeyim.
- I'm not sure what powers it, but...
- Nasıl enerji aldığından pek emin...
When we look up at the sky, we're not seeing the universe as it is today but as it was hundreds, thousands, millions of years ago.
Gökyüzüne baktığımız zaman evreni bugünkü haliyle görmeyiz. Yüzlerce, binlerce, milyonlarca yıl önceki haliyle görürüz.
I so appreciate that wisdom, Milus, but as you know, I am not my husband.
Akıl verdiğiniz için minnettarım Milus ama bildiğiniz gibi ben kocam değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]