Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / So sorry

So sorry перевод на турецкий

34,406 параллельный перевод
So sorry.
Pardon.
- I'm so sorry!
- Özür dilerim!
I am so sorry.
Çok özür dilerim.
I'm so sorry about the cheese.
Peynir için çok üzgünüm.
Um, ginnie, I'm so sorry about everything.
Ginnie, her şey için çok özür dilerim.
I'm so sorry!
Ne oldu? - Çok özür dilerim!
Oh, I'm so sorry.
Çok üzgünüm.
I am so sorry.
Çok üzüldüm.
So sorry.
Çok üzgünüm.
Dougie, I'm so sorry!
Dougie, çok üzgünüm!
Anna, I'm so sorry...
çok üzgünüm.
Mrs. Klein, I'm so sorry...
Bayan Klein, çok üzgünüm ama...
I am so sorry.
Çok üzgünüm.
I'm so sorry, honey.
Çok özür dilerim tatlım.
Sorry. Sorry, sorry. I'm so sorry.
Özür dilerim, özür dilerim Çok çok özür dilerim.
- I'm so sorry.
Çok özür dilerim.
I'm so sorry.
Çok üzgünüm.
- I'm so sorry.
- Üzgünüm.
- I'm so sorry to hear that.
- Bunu duyduğuma üzüldüm.
Which, by the way, I am so sorry for your loss, man.
Bu arada, kaybın için üzgünüm dostum.
- So sorry.
- Çok üzgünüm.
Unfortunately it was stolen in the mountains by bandits along with all the supplies. I'm so sorry.
Ne yazık ki, dağda, tüm destekle birlikte eşkiyalar tarafından çalındı.
I'm so sorry.
Çok üzüldüm.
I'm so sorry.
Çok özür dilerim.
- I'm so sorry.
- Çok özür dilerim.
And all I could do was look at him and say... " I'm so sorry, little baby.
Tek yapabildiğim ise ona bakıp "Özür dilerim küçük bebek." diyebilmekti.
I'm so, so sorry. "
"Çok özür dilerim."
I'm just so sorry about the circumstances.
Bu koşullar altında görüştüğümüz için çok üzgünüm.
Oh, my God, I'm so sorry,
Tanrım, çok üzgünüm...
I'm so sorry we had to do this to you.
Sana bunu yaptığımız için üzgünüm.
I'm so sorry I haven't been there for you.
Yanında olamadığım için üzgünüm.
- I'm so sorry.
- Çok üzgünüm.
So sorry.
Çok affedersiniz.
Oh, you're so sorry.
Çok üzgünsün
I'm so sorry I asked.
Sorduğum için çok üzgünüm.
Please. I'm so sorry.
- Lutfen kusura bakmayin.
I am so sorry. Look what I...
- cok ama cok uzgunum.
I'm so sorry.
cok ozur dilerim.
Mal, I'm so sorry about our fight.
Mal, tartışmamızla alakalı çok özür dilerim.
Honey, we're so sorry.
Tatlım, çok üzgünüz.
I'm sorry, I'm being so honest.
İçimden geleni söylüyorum.. özür dilerim.
So, yo, even if you ain't sorry, you have to march your ass to Queens today and go apologize to this dude.
Yani, üzgün olmasan bile, bugün Queens'e gidip o heriften özür dilemelisin.
- It's tonight, so we gotta go. - Sorry.
- Bu gece, o yüzden gitmeliyiz.
Sorry to call so late.
Geç saatte aradığım için kusura bakma.
Yeah, again, sorry to call so late.
Evet... Geç saatte aradığım için tekrar özür diliyorum.
So sorry!
Çok üzgünüm!
- Whoever said what, a troop surge and an election don't sit well together, so this is the way it's gotta be. I'm sorry.
- Kim ne demiş olursa olsun, seçimler sırasında asker artışı pek yakışık almaz,... o yüzden olacağı bu.
Sorry I was acting so weird.
Tuhaf davrandığım için özür dilerim.
So, I don't feel sorry for you.
Yani sana acımıyorum.
Oh, I'm sorry I'm so late, Dude.
Üzgünüm, geciktim dostum.
You found something in him... so, I'm sorry.
O yüzden üzüldüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]