Then do перевод на турецкий
24,623 параллельный перевод
- Then do it.
- Yap öyleyse.
What do we do then?
O zaman ne yapacağız?
Then I tell the authorities in the other three cities how to do it, and then we kill the signal simultaneously and regain control of the ships.
Sonra da yetkililere, diğer üç şehirde nasıl yapacaklarını söylerim, ardından sinyalleri eş zamanlı olarak kesip gemilerin kontrolünü geri alırız.
What do we do then? !
- Ne yapalım o zaman?
If you don't want to upset me, then why do you chew salad so loudly?
Madem beni üzmek istemiyorsun öyleyse neden o kadar yüksek sesle salata yiyorsun?
Typically, in a break-up, if you live in the same city, you go to the guy's house to pick up your stuff, and then you do it.
Genellikle, bir ayrılıkta aynı şehirde yaşanıyorsa adamın evine eşyalarını toplamaya gidersin ve sonra sevişirsiniz.
Then you "forget something" and he brings it to your place and then you do it.
Ondan sonra bir şeyini "unutursun" ve adam senin evine onu getirir ve sonra sevişirsiniz.
Then you run into each other at a bar, do it in the bathroom.
Sonra bir barda karşılaşırsınız ve tuvalette sevişirsiniz.
If that's true, then why do you look upset?
Eğer bu doğruysa neden suratın asık?
Then how do we get Ray and Amaya out before the bombs start falling?
O zaman bombalar düşmeden önce Ray'le Amaya'yı nasıl çıkartacağız?
Then I do, too.
O zaman ben de inanıyorum.
Then how do we stop him?
Peki onu nasıl durduracağız?
That's nice, but I mean, what do you think it is, then?
Tamam da o zaman sence sorun neydi?
Then she, "Wait a minute. Do you speak a foreign language?"
O da, "Dur biraz, başka dil konuşabiliyor musun?" dedi.
You keep expecting them to do what you're telling them to do, and then you're not giving them any reason.
Onlardan söylediklerini yapmalarını bekliyorsun ve onlara hiç bir neden vermiyorsun.
I listened to what you told me not to do, but then I decided to do what I thought was right, anyway, and guess who I got that one from.
Bana söylediğini dinledim ama sonra doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. Tahmin et bakalım kime çekmişim.
Well, do you know anyone besides Sampson who can get shot by security guards and then just shrug off the bullets?
Sampson dışında güvenlik tarafından vurulup mermileri çıkarabilecek birini tanıyor musun?
You wait for him to reach the cordon, then engage. Do you copy?
Onun kordona ulaşmasını bekleyin, sonra harekete geçin.
Do it, or I'll waste him and then you.
Yap, yoksa onu harcarım sonra da seni.
I mean, if this is some kind of dream or shared hallucination, then how do we wake up?
Eğer bu bir rüya veya ortak halüsinasyonsa bundan nasıl uyanacağız?
Do you remember when Tommy and I went to the U.S. Open and you tried to land a helicopter on the grounds because Tommy wanted to impress Maria Sharapova and then made dad blow that huge acquisitions deal?
Tommy'le ABD Açık'a gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Tommy Maria Sharapova'ya artistlik yapmak istiyor diye sen helikopter indirmeye çalışmıştın sonra babam da o büyük yatırım anlaşmasını feshetmişti.
Well, what do you do, then?
O zaman ne yapmalı?
All right, then, you do that.
- Anladım, o zaman yap bunu.
I was gonna do something cooler, but then I was just like, "Go with what you feel."
Daha havalı bir şey yapacaktım. Sonra da dedim ki "İçinden geldiği gibi konuş".
Really? Then why do all the high scores on Proton Arnold have your initials now?
O zaman neden Proton Arnold'daki tüm rekorlarda senin baş harflerin yazıyor?
Then it started having all these problems, and... I don't know what to do.
Sonra bir sürü problem çıkarmaya başladı ve... ne yapacağımı bilmiyorum.
Then why do we have to leave the Island?
O halde adadan niye gidiyoruz ki?
I do, and then my mind starts wandering into all that stuff with Gabriel and then I don't.
Bilirim ama Gabriel'le konuştuğunu düşününce aklım karışıyor.
How many customers are gonna want to do business with you then?
O zaman kim seninle iş yapmak ister sence?
What are you gonna do then?
- Bitince ne olacak?
Now get under the covers and do your G I, and then I will read you three stories.
Şimdi örtünün altına gir ve şükürlerini ve dualarını et. Sonra sana üç hikaye okuyacağım.
If all you wanted to do was talk, then why did you bring the murder weapon?
Eğer tüm istediğiniz konuşmaktıysa, neden cinayet silahını yanınızda götürdünüz?
So LokSat killed Caleb, and then all he had to do was hack in to Caleb's account and send a fake e-mail to Vikram agreeing to make that drop.
Tamam o halde, LokSat Caleb'i öldürdü, ve sonra tek yapması gereken Caleb'in hesabını hacklemekti Ve böylece Vikram'a sahte bir eposta göndererek teslim noktasına geleceğini söyledi.
Then by the time the sun rises, this cock-a-doodle will do.
Gün doğarken de fan fin fon.
Then what do they call it?
- Ne diyorlar o zaman?
If you do this, then Jeong So Eun will not die.
- Eğer beni öldürürsen, Jeong So Eun ölmeyecek.
But only if I do this, then everything will be resolved.
- Ama ancak bunu yaparsam, o zaman her şey çözülecek.
"'Well, then', says I,'what's the use learning to do right " when it's troublesome to do right
"'O zaman'dedim'doğruyu yapmak sıkıntılı ve yanlışı yapmakta bir sorun yoksa... "
Then what you want to do is get the coffee grounds and tamp it down with this thing.
Sonra telveleri alıp bunu kullanarak bastırıyorsun.
- Then what do you do?
- O zaman sen ne yapıyorsun?
Okay, now all we have to do is go to Dan Marino High and get all the personal info on the class of 2003 and then show each other our tattoos.
Pekâlâ, tek yapmamız gereken Dan Marino Lisesine gidip 2003 yılına ait verileri ele geçirmek ve birbirimize dövmelerimizi göstermek. Önce sen.
Good, then what do you need me for?
Güzel, o zaman bana neden ihtiyacın olsun ki?
( stammers ) What do I do, then?
Ne yapacağım o zaman? Demek istediğim...
You'll beat it back to San Diego, and... then you can do it in person.
San Diego'ya geri döneceksin ve bunu yüz yüzeyken yapacaksın.
You will make a confession, you will do it with gusto, and then you will beg me to kill you.
İtiraf edeceksin, hem de isteyerek yapacaksın. Ardından seni öldürmem için yalvaracaksın.
Then what do you want us to do?
O zaman bizden ne yapmamızı istiyorsunuz?
- What did you do then?
- Sonra ne yaptınız?
We just leave this here and then we go do something different.
Bunu burada bırakalım sonra da farklı bir şey alalım.
Okay. Okay. Um, then please do whatever you can.
Tamam, o zaman ne gerekiyorsa yapın.
Yeah, but, you know, I... Then, I'll just... I'll do a repeat ultrasound in two weeks to see...
Eğer istersen iki hafta sonra tekrar ultrason çekebiliriz.
I can deliver, then you do what you can for the baby.
Ben doğumu yaptıracağım. Sen de bebek için elinizden geleni yapacaksın.
then don't 282
then do it 228
then don't go 17
then don't do it 28
then don't be 19
then do so 18
then do something about it 18
then do that 17
doesn't exist 45
does not exist 16
then do it 228
then don't go 17
then don't do it 28
then don't be 19
then do so 18
then do something about it 18
then do that 17
doesn't exist 45
does not exist 16
doctor 15416
dona 16
don't play games 34
dome 38
do you 11143
done 2605
douche 115
don't be silly 1150
do you understand me 803
do you understand english 18
dona 16
don't play games 34
dome 38
do you 11143
done 2605
douche 115
don't be silly 1150
do you understand me 803
do you understand english 18