Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ U ] / Unlock the door

Unlock the door перевод на турецкий

357 параллельный перевод
Unlock the door.
Kapıyı aç.
unlock the door, Kemp.
Aç kapıyı, Kemp.
Unlock the door.
Kapıyı kilitle.
Now that I know who you are I'll just be running along if you'll kindly unlock the door.
Kim olduğunuzu öğrendiğime göre... kapının kilidini açarsanız ben de giderim.
Now unlock the door.
Şimdi kapıyı açın.
Unlock the door and don't try anything.
Aç kapıyı hemen bir aptallık etme.
Vienna got you to unlock the door, didn't she?
Kapıyı sana Vienna açtırdı, değil mi?
If you don't unlock the door, I'll yell for help.
Hey! Eğer kilidi açmazsan yardım için bağıracağım.
Unlock the door!
Kapıyı aç!
Give me a yell when you want me to unlock the door.
Kapıyı açmamı istediğinde bana seslenirsin.
It's odd I had to unlock the door to get in.
Ne tuhaf ki ben içeri girerken kapı kilitliydi.
If it isn't, break the glass, come in and unlock the door.
Açık değilse camı kır, içeri gir ve kapıyı aç.
Chance brings in three strangers, tells me to unlock the door what do they think I'm going to do?
Chance buraya üç yabancı getirecek, kapıyı açmamı isteyecek. Ne yapacağımı sanıyordu bunlar?
- Unlock the door will you.
- Yarına kadar bekle.
I'll unlock the door, and you're perfectly free to...
Kapıyı açacağım, gitmekte tamamen özgürsün...
You light it, find the key and unlock the door, okay?
Onu yak, anahtarı bul ve kapıyı aç, olur mu?
Would you unlock the door, please?
Kapıyı açar mısın lütfen?
Unlock the door!
Kilidi aç!
The master sent a servant to unlock the door.
Efendi bir uşağı kapıyı açtırmak için gönderirdi.
unlock the door, what's the idea?
Kapıyı aç.Niye kilitledin?
Unlock the door!
Aç kapıyı!
Ooh, ooh, they're leaving. - Just unlock the door.
- Sadece kapıyı aç.
- Never mind, unlock the door!
- Boşver anahtarı, kapıyı aç!
Linda, unlock the door!
- Linda kilidi aç!
You stay here and don't unlock the door for anyone... unless you're sure it's me.
Sen burada kal ve ben olduğuma emin olmadıkça kimseye kapıyı açma.
- Unlock the door.
- Kapının kilidini aç.
Mark, unlock the door.
Mark, kapıyı aç.
- BUT GO, UNLOCK THE DOOR WHILE YOU'RE THINKIN', OKAY? - TOURISTS- - THIS- -
- Düşünürken bir yandan da kapıyı aç?
I'll climb in and unlock the door.
İçeriden kilidi açacağım.
Why don't you just break one of the windowpanes and reach inside and unlock the door.
Neden camlardan birini kırıp kapıyı içeriden açmıyorsun?
Unlock the door!
- Aç şu kapıyı!
Just unlock the door.
Kapıyı aç.
- Unlock the door.
- Kapıyı açın.
Gil, unlock the door.
Kapıyı aç Gil.
I'm gonna unlock the door.
Kapının kilidini açacağım.
Unlock the door.
Kapıyı açın.
Unlock this door or I'm going to shoot through the door!
Kilidi aç, yoksa ateş edip ben açarım.
I'm going back down to the cellar and you better decide,'cause I'm gonna board up that door, and I'm not gonna unlock it again no matter what happens.
Ben şimdi mahzene ineceğim. Bir an önce kararınızı verin. Çünkü mahzene inince kapıyı kilitleyeceğim, ve ne olursa olsun açmayacağım!
You can... unlock any door... if you only have the key.
Yapabilirsin... her kapıyı açabilirsin... eğer anahtarın varsa.
We came here this evening to unlock the final door to our destiny.
Bu akşam kader bizi buraya son kez kapıyı açmak için getirdi.
You unlock this door with the key of imagination.
Bu kapı sadece hayal gücü ile açabilirsin.
Keep the door unlock. I'll be back soon
Kapıyı kilitleme, yakında dönerim.
Unlock the front door and lock up the chambermaids. Very well, my lord.
Ön kapının kilidini aç, sonra hizmetçileri kilitle.
If you. Clapperton could lock the door also could unlock it.
Eğer Bayan Clapperton kapıyı kilitleyebiliyorsa açabilirdi de, sanırım.
- Or unlock the door.
- Asıl sadece kapıyı bir açsa..
Chuck, you forgot to unlock the back door, you dummy.
Chuck, arka kapıyı açmayı unutmuşsun, seni aptal!
I unlock the door, I exit, I shut the door, I lock it.
Kapının kilidini açıp çıkacağım ve kapıyı kapatacağım ve kilitleyeceğim.
Unlock the door, sir!
- Kapıyı açın, efendim!
It's like knowing the answer's behind a door... and not being able to unlock it.
Bu kapının arkasındaki yanıtları bilmek.. ama onu açamamak gibi bir şey.
You got the keys! Unlock the door!
Anahtar sende.
Unlock the door.
Sayın Başkan, lütfen kapıyı açın efendim. - Gel hadi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]