Would you please перевод на турецкий

Would you please...? What are you talking about?

Ne diyorsun sen be?

- Would you please put that knife away?

- Şu bıçağı bırakabilir misin?

So would you please help me to welcome up to the stage miss Scarlett o'Connor?

Lütfen bana Bayan Scarlett o'Connor'ı sahneye davet etmemde yardım eder misiniz?

- Would you please excuse me?

- Bana biraz izin verebilir misin?

Toby, would you please take your sister inside.

Harika olduğunu biliyorum. - Toby, kardeşini içeri götürür müsün?

- Would you please be quiet?

- Biraz susabilir misin?

Would you please read the review of my kabuki performance of The Crucible.

Lütfen Crucible'taki kabuki performansımla ilgili eleştiriyi okur musunuz?

Would you please join us?

Bize katılır mısınız lütfen?

Wood, would you please step outside while I have a talk with my husband here?

Wood, eşimle konuşurken dışarıda bekler misin lütfen?

Would you please answer the phone?

Telefonu alabilir misiniz?

Leslie Knope, would you please be my matron of honor?

Leslie Knope, rica etsem baş nedimem olur musun?

Mr. Granville, would you please describe your relationship with the victim?

Bay Granville. Kurban ile ilişkinizi tanımlar mısınız?

Courtney, would you please behave yourself?

Courtney, terbiyeni takınır mısın lütfen?

would you please state your name for the record?

Kayıtlara geçmesi için, lütfen adınızı söyler misiniz?

[chuckles] detective diaz, would you please tell the court exactly how you're involved in this case?

Dedektif Diaz lütfen mahkemeye bu davayla olan ilginizi anlatır mısınız?

Would you please stop it with the whole regular guy-Devil thing?

Lütfen şu sıradan insan-Şeytan işine son verir misin?

Would you please tell him this isn't a good idea?

Lütfen iyi bir fikir olmadığını söyler misin?

Would you please just cut the man's hair? He looks like he's in some sort of senior citizens boy band.

Emeklilerin kurduğu oğlan müzik grubundaymış gibi görünüyor.

Would you please just sign the document?

Şu dökümanı imzalar mısın lütfen?

Would you please?

Lütfen şey yapmasan?

- Crosby, would you please?

- Crosby, yapmasan lütfen?

- Butters, would you please let me show you something So we can put this behind us?

Butters, lutfen sana bir sey gostermeme izin ver boylece olan bitenleri unutalim olur mu?

Emily, would you please excuse us?

Emily, bize izin verir misin?

Deb, would you please come up and sing a song for this marvelous audience?

Deb, rica etsem, bu muhteşem seyirci için gelip şarkı söyler misin?

Would you please escort Ariadne to her chambers?

Ariadne'ye odasına kadar eşlik eder misin?

Would you give us a moment please, Marco?

Bizi biraz yalnız bırakır mısın lütfen, Marco?

Would you, please?

Eder misin, lütfen?

Would you pour the wine, please?

Şarap koyabilir misin?

Would you, uh, would you mind giving us a minute, please?

Bize, bize bir dakika verebilir misiniz lütfen?

- Would you mind getting that, please?

- Kapıya bakabilir misin, lütfen?

Please, just... would you let me do this?

Lütfen, bırak da... bunu yapayım.

Hey, Ruth, would you, uh, please go check on the boys, make sure their morning chores are getting done?

Ruth çocukları bir kontrol eder misin? Sabahki işlerini bitirdiklerinden emin ol.

- Would you, please?

- Gelir misin, lütfen?

Would you, again, please?

Tekrar arar mısınız, lütfen?

Ah... you know, nothing would please me more than to meet with him.

Beni onunla görüsmekten daha çok memnun edecek bir sey olmaz.

And then before you leave this evening, I would ask that you please consider helping us get back on ours.

Ve siz bu akşam gitmeden önce bizim kendi ayaklarımız üzerinde durmamıza yardımcı olmanız gerektiğini düşünmenizi isteyeceğim.

Ethel Beavers, we would like a marriage license, please and thank you.

Ethel Beavers, biz bir evlilik cüzdanı istiyoruz, teşekkürler.

Dembe, would you dial the Maryland State Office of Animal Control, please?

Dembe, Maryland Hayvanları Koruma ofisini arar mısın lütfen?

If you would all now please open your Bibles.

Lütfen herkes İncilini açsın.

So, if you don't have any more questions, I would like to leave please.

O yüzden, eğer başka sorunuz yoksa müsaadenizle gitmek istiyorum.

Would you open the door, please?

Kapıyı açarmısınız lütfen?

Would you read this please?

Bunu okur musun lütfen?

Would you say that again, please?

Bir daha söyler misin, lütfen?

Actually, would you mind bringing in the box of Pinot, please?

Pinot'ları içeriye getirebilir misin, aslında?

Would you put that away'please?

Şunu kaldırır mısın lütfen?

Mom, would you please put the map away?

Kaldırmam.

- Would be better if you did- - upstairs. - No, no, no, no, please, I- where's the toilet?

- Yo, yo, yo lütfen.

Would you like to follow me, please?

Lütfen beni takip eder misiniz?

Would you just, uh, dry-clean the silks, please?

Yalnızca satenleri kuru temizlemeye tabi tutun, lütfen?

Lauren, would you call Olivia Pope for me, please?

Lauren, lütfen benim için Olivia Pope'u arar mısın?

Would you call her, please?

Lütfen arar mısın?