Açik перевод на английский
544 параллельный перевод
MAKET EV YIKIMA AÇIK
Hurry, hurry, hurry!
Bu sabah gördügümde açik gri bir takim elbisesi ve gri bir sapkasi vardi.
He was wearing a light gray suit and a gray hat when I saw him this morning.
IKartlarimizi açik oynarsak ikimiz için de daha iyi olacagini düsünüyorum.
I think we'd be better off all around if we'd put our cards on the table.
Para cebimde duruyor demedim... onu ödemeye hazirim dedim. Bankalar açik oldugu zaman... birkaç dakika yeter bunun için.
I did not mean that I have the money in my pocket but I am ready to get it for you on a few minutes'notice anytime during banking hours.
Bu kadar açik konusmami affedin, ama gerçek bu.
Forgive my speaking so bluntly but it is the truth.
Evet... sade ve açik konusmanin serefine içelim.
Well, sir here's to plain speaking and clear understanding.
Benim gitmem kimin umurunda Gayet açik.
What is it to you if I leave? Isn't it plain why I want to go?
Kapiyi açik birakacagim.
I'II leave the door open.
KATAOKA DAVADA BİR AÇIK BULDU
KATAOKA FINDS HOLES IN CASE
AÇIK ARTIRMA TONY HUNTER - Özel Eşyalar
AUCTION SALE
- Cezasi gayet açik. - Cooper, aºagi gel...
E m E w
Olabilir... ama yine de açik alana gitme fikri bana cazip gelmiyor.
Maybe... but I still don't like going on into that open draw.
Helen, kendini açik ettin.
Helen, you reveal yourself.
Fazla açik sözlüsün, kardesim.
You are too outspoken, brother.
AÇIK GÖKYÜZÜ
CLEAR SKIES
Kullanim degeri önceleri degisim degerinin örtülü bir yönü olarak anlasiliyordu. Fakat artik gösterinin tepetaklak olmus dünyasinda kullanim degerinin açik bir sekilde ilan edilmesi gerekmektedir ; çünkü asil gerçekligi asiri gelismis meta ekonomisi tarafindan asindirilmis durumdadir ve ayrica sahte bir yasam için zorunlu bir uydurma gerekçe olarak is görmektedir.
Use value, which was implicitly comprised... by exchange value, should now be explicitly proclaimed, in the inverted reality of the spectacle, precisely because its factual reality is eaten... away by the overdeveloped commodity economy ;
Devrimin sokun tüm toplumu toza çevirmis gibiydi ve yeni yapinin yerine nasil yerlesecegini belirleme konusunda açik bir rekabet var gibi görünüyordu. Herkesin kendi plani vardi. Bazilari gazetelerde basiliyor, digerlerin duvarlari kaplayan posterlerin üstüne ;
It seemed that from the shock of the revolution, society had... been reduced to dust and that a competition had opened... to determine the new form to be given to the edifice... to be built in its place ; each one proposed his plan,
Bir yanda Batili isçilerin sendika karsiti çabalari öncelikle sendikalar tarafindan bastirilmakta, diger bir yanda ise asi gençlik hala belirsiz ve karmasik olan ama sanatin, günlük yasamin ve eski özellesmis siyasetin açik bir reddini içeren yeni protestolarda bulunmaktadir.
When the anti-union struggles of western workers... are repressed first by the unions, and when rebellious currents of youth... launch a first formless protest, in which, however, the refusal of the old specialized politics,
MAITE'NİN AĞZI AÇIK, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ
MAITE'S MOUTH OPEN, LIKE ALWAYS
Açik alanda ilerlersek, Missouri'de bir çok bölük bulabiliriz yeni bir savasa baslamak için.
If we ride in the open, there's enough posses over in South Missouri to start another war.
AÇIK ARTTIRMA Candleshoe'da düzenlenecek.
AUCTION To be held at Candleshoe.
Bu arada Bay Gard ¡ ner, s ¡ ze açik seç ¡ k b ¡ r soru sormak ¡ st ¡ yorum.
By the way, Mr. Gardiner, I'd like to ask you something straight out.
- Açik seç ¡ k m ¡?
- Straight out?
Güzel Bay Gard ¡ ner, ben de açik sözlü tartismalardan hoslanirim.
Well, Mr. Gardiner, I'm a man who appreciates a frank discussion.
Robert'n katiImama ¡ z ¡ n vermeyeceg ¡ çok açik.
It's pretty obvious that Robert here is not going to allow me to attend.
- Sizinle açik konusabilir miyim?
- Can I talk honestly to you?
YOL AÇIK Bizi göremeyecekler köftehorlar.
They won't be able to see us... the son of a guns.
Hayir, hava gazini açik unuttum ve...
No, I left the gas on and...
Yazdigimdan daha açik yazamam. Farkli bir dilde yazmiyorum.
I can't write any clearer than I can write.
Bir erkek bana açik yüreklilikle, " Hey, artik benim de kafam karisti...
That a guy could be honest enough to walk up to me and say : " Hey, listen, I'm confused about this too.
Kiyamet simdi'de Brando, çok açik ve net bir kaç cümle sarfeder :
In Apocalypse Now, Brando said a few definitive and incommunicable sentences :
Benim kisisel sorunum daha açik ve seçik :
My personal problem is more specific :
TALİHİN AÇIK OLSUN DAVID
GOOD LUCK david
Eski Detroit'te görevini tamamladiktan sonra 209'un gelecek on yilin en müthis askeri ürünü olacagi açik.
After a successful tour of duty in Old Detroit, we can expect 209 to become the hot military product for the next decade.
Açik konusalim :
Let's be clear :
Ülkemizin isgali açik bir sekilde saldirganlik hareketidir bagimsiz bir ülkeye karsi.
The invasion of our country constitutes a clear act of aggression against an independent country.
Adi "açik evlat edinme", çünkü doguran anneyle dogumdan önce tanisiyorsunuz. Adi "açik evlat edinme", çünkü doguran anneyle dogumdan önce tanisiyorsunuz.
It's called "open adoption" because you and the birth mother meet before the child is born.
- Bence oldukça açik.
- I think that's pretty self-evident.
Çok açik sözlü.
So straightforward.
AÇIK KAPILAR
- OPEN DOORS -
Açik olmak gerekirse hiçbir sey affedilmis degil.
Some of those long goodbyes. More goodbyes? [IN UNISON] Mm.
Zihni acïk yeni çïkmïs yumurta kadar taze.
Mentally alert fresh as a new-laid egg.
- Bu kapï niye açïk?
- Why is this door open?
Artïk oyunu bïrakïp açïk konuşalïm.
Let's stop this little game and get down to real, honest facts.
Ben acïk konustum. Ç Ç
- I've told you the facts.
Acik konus.
Speak plainly. lf l've given you some offense, punish me...
Hey, su lanet olasi on kapiyi kim acik birakti..?
Hey, who leave the goddamn front door open?
Çok açïk.
It's obvious.
KAPALI AÇIK 60 ve 40 daha 100 eder.
Sixty and another 40 is an even 100.
İPOTEK HACZİ EVİN AÇIK ARTIRMASI BUGÜN
[All Cheering]
Acik olsun.
Not too strong.
açık 170
açıkçası 485
açıkcası 21
acıktım 221
açıkla 136
açıkça 70
açıklama 21
açıktı 18
acıklı 17
açıklayayım 67
açıkçası 485
açıkcası 21
acıktım 221
açıkla 136
açıkça 70
açıklama 21
açıktı 18
acıklı 17
açıklayayım 67
acıktın mı 52
açıklayabilirim 134
açıkça söyle 26
açıklayacağım 42
açıkça görülüyor ki 17
açıklayamam 59
açıklamama izin ver 69
açık konuş 32
açıklayın 43
açıkla bana 17
açıklayabilirim 134
açıkça söyle 26
açıklayacağım 42
açıkça görülüyor ki 17
açıklayamam 59
açıklamama izin ver 69
açık konuş 32
açıklayın 43
açıkla bana 17