Biliyorum tatlım перевод на английский
1,115 параллельный перевод
Biliyorum tatlım, ben de.
- I know, honey. Me too. I just-
Biliyorum tatlım ama artık İngiltere savaşa girdi.
I know, sweetheart. But now that England's at war I must go too.
- Biliyorum tatlım.
- I know.
Çıkamayacağını biliyorum tatlım.
It's all right. No, you can't, sweetheart.
Biliyorum tatlım.
I know, honey.
- Biliyorum tatlım.
- I know it does, honey.
Biliyorum tatlım.
Oh, boy. Honey, I know.
Biliyorum tatlım.
I know, sweetie.
- Biliyorum tatlım.
- I know, honey.
Biliyorum tatlım, ama biz got it.
I know, darling, but I got a new medicine for that.
- Biliyorum tatlım burada bir sürü büyük gemi var.
I know. There are a lot of big boats here, honey.
Biliyorum tatlım.
- I know, honey.
Biliyorum tatlım ben de seni görmek için sabırsızlanıyorum.
I know, honey, and I can't wait to see you, either.
Biliyorum tatlım, biliyorum.
I know, sweetie, I know.
Biliyorum tatlım.
I know, darling. I know.
Biliyorum, tatlım, ben de heyecanlıyım.
I know, honey, I'm excited too.
Biliyorum, tatlım, ama göreceksin ki ben çok daha fazla eğlenceliyim.
I know, darling, but you'll see I'm so much more fun.
Tatlım, ne hissettiğimi biliyorum, tamam mı?
Honey, I know what I'm feeling, okay?
Tatlım, sürekli aynı 4 kelimeyi.. ... söylediğin için kendini biraz ahmak hissettiğini biliyorum ama bunu yapmamalısın.
Honey, I know you feel a little silly... saying the same four words over and over, but you shouldn't.
Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum, tatlım. Prütanizmden aşkın güzelliği uğruna vazgeçmek.
I know how difficult it is, my dear, to reconcile puritanism with a love of beauty.
Tanrım, madam, biliyorum bu zor ama hayat böyle, tatlım.
Gee, ma'am, I know it's raw, I know it's tough, but that's life, sweetheart.
Ne kadar iyi olduğunu veya ne konuda iyi olduğunu bilmiyorum tatlım... Ama eğer Çita'daysa bunun dans olmadığını biliyorum.
I don't know how good you are, darlin', and I don't know what it is you're good at, but if it's at the Cheetah, it's not dancing, I know that much.
Oh, tatlım, biliyorum.
Oh, honey, I know.
Tatlım, her şey düzelecek. Bunu biliyorum.
Honey, everything will be okay.
Tatlım, biliyorum o senin baban.
Oh, honey, I know he's your daddy.
- Biliyorum, tatlım.
I know, dear.
Bak, tatlım, Lloyd'un dikkatini çekmeye çalıştığını biliyorum ama bu da fazla.
Look, honey, I know you're trying to get Lloyd to notice you but this is too much.
- Yapma tatlım, onu biliyorum. - Hayır, bilmiyorsun.
- No, you don't.
Ama bana göre... Biliyorum, size göre onu çok daha kısa süre tanıdım. Ama bana karşı çok tatlı ve kibardı.
But to me, and I know I knew him such a short time there was a kindness about him that was sweeter because it was so thoughtless.
- Biliyorum tatlım ama eğer
I know you're not little any more, sweetie.
Tatlım üzgün olduğunu biliyorum...
Sweetheart! I know you're upset...
Zarar vermeyeceğini biliyorum, tatlım.
I know you wouldn't, hon.
Acı verdiğini biliyorum, tatlım.
I know it hurts, baby.
Siktiret Teşekkür ederim tatlım, böyle düşündüğünü biliyorum.
- I'd fuck ya. - Thank you, honey. I know you would.
Peki, tatlım. Böyle olmasını istemediğini biliyorum.
Honey, I know you didn't mean to.
Tatlım, o herkese lakap takar. Biliyorum.
Honey, he calls everybody by a nickname.
Biliyorum, tatlım.
I know you did, sweetheart.
- Biliyorum, tatlım.
- I know, honey.
Senin hikayeni biliyorum, tatlım, milyon kere duydum.
I Know Your Story, Honey, I Heard It A Million Times.
Biliyorum, tatlım.
I know that. sweetheart.
Tatlım eğer oradaysan, beni duyabileceğini biliyorum ve şimdi Tanrı'nın yanındasın ama gözlerini ve kulaklarını kapatmanı istiyorum.
Honey, if you're up there now, I know you can hear me, and you're at God's side, but I want you to cover your ears and eyes.
Tatlım, bir saat içinde kalkacaklarını biliyorum.
Honey, I know they're gonna be up in an hour.
Tatlım, biliyorum.
Honey, I know.
Tatlım, yıldönümümüz olduğunu biliyorum ama telefonda sana söyledim duramam.
Honey, I'm sorry, I know it's our anniversary but I told you on the phone, I don't have time to stop.
- Bunu çok istediğini biliyorum, tatlım.
I know. It's her. I want this for you, darling.
Biliyorum, tatlım.
I know, sweetie. And I got him right in the
Sanırım annene kedilerle olan bu şeyi... anlatmasak iyi olur. - Biliyorum tatlım.
I know that, honey.
- Estella'yı aramaya, biliyorum. Yara oldukça derin, öyle değil mi tatlım?
- That hook is in deep, isn't it, dear?
B., tatlım, biliyorum burası harika ama bu yaptığın çok saçma.
Benny darling... I know it's smart to live in the country but this is ridiculous.
Biliyorum, tatlım.
I know, honey.
Maureen, aç telefonu, tatlım. Orada olduğunu biliyorum.
Maureen, pick up the phone, honey.
tatlım 9499
tatlim 61
tatlım benim 20
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
tatlim 61
tatlım benim 20
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyor musun al 19
biliyorum anne 31
biliyorsunuz ki 33
biliyor musunuz 1377
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyor musun al 19
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyoruz 271
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyor musun baba 17
biliyorsun ya 20
biliyorum işte 83
biliyorsun bunu 34
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyoruz 271
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyor musun baba 17
biliyorsun ya 20
biliyorum işte 83
biliyorsun bunu 34