Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bu gece değil

Bu gece değil перевод на английский

1,815 параллельный перевод
Bu gece değil, gelmiyorlar.
NOT TONIGHT THEY AIN'T.
Bu gece değil.
Not tonight.
En yakın zamanda, ama bu gece değil.
as soon as possible, but not tonight.
Mum dolaştırma töreni de bu gece değil mi?
And the candle-passing ceremony, that's tonight, isn't it?
Bu gece değil.
Not tonight...
evet, hayır, bu gece değil..
Yeah, no, not tonight.
Ama bu gece değil.
JUST NOT TONIGHT.
evet, bu gece değil.
Yes. Not tonight.
- Bu gece değil.
- Not tonight.
Yani, bu gece değil, sen hazır olduğunda başka bir gece?
I mean, not tonight, but another night when you're up for it?
Hayır, bu gece değil.
No, not tonight.
Kovacağız ama bu gece değil.
We will... but not tonight.
Bunun anlamını biliyorsun, değil mi? Senin bu gece bir randevun var, ve benim yok.
You know what this means, don't you?
Hem, bu gece ikimize özel, değil mi?
Besides, tonight's about us, right?
Bu gece bizim gecemiz, değil mi?
Tonight's about us, right?
Şimdi git. Bu birkaç mum ve gece nöbeti ayarlamasıyla düzelecek bir şey değil.
This can't be fixed by some candlelight vigil or a petition, okay?
Bu gece saldırgan olmazsam gerçek bir erkek de olamam değil mi?
If I'm not aggressive tonight then I'm not really a man, am I?
Bu bir gece değil. Tüm yıldızlar yanıp yok oldu, gözden kayboldu.
This isn't just night - all the stars have burnt up and faded away.
Dur. Bu gece yapıyoruz, değil mi?
Are we really not gonna have sex tonight?
Ona bu gece söyleyeceksin değil mi?
You're going to tell her tonight.
Dinle Daniel, tahtaya rakam yazıp silme işimi sevmediğimden değil ama keşke bu gece katkıda bulunmamın bir yolu olsaydı.
* Step It Up * Listen, Daniel, Um, It's Not That I Don't Love My Job Of Writing And Erasing Numbers From That Board,
Onu bu gece bulması iyi değil.
It's not good that he found her tonight.
Ve bu.. tüm gece konuşmak isteyeceğim bir konu değil.
And, uh... something I'm not talking about on my night out.
Bu gece dışarı çıkmayacaksın, değil mi?
- You're not going out tonight'Grandfather?
Dün gece gördüğümüz kişi değil mi bu?
isn't that the customer we saw last night?
hayır, daha değil, ama bu gece planlıyorum... sinemadan önce mi sonra mı, daha emin değilim.
No, not yet, but I'mplanning on it tonight- - before or after the movie.I'm not sure yet.
Gece bu kadar geç geldiğin için ailen sana kızmaz değil mi?
Your parents won't be mad you're coming home so late, right?
Pek iyi değil ama bu gece Wendy'i güzel bir yerde yemeğe götürüyorum.
Uh, Not Too Well, But I'm Taking Wendy To Dinner Tonight, Some Quality Time Alone Together.
Sorun değil, bu gece burada kalacağım.
That's OK., I'll stay here tonight.
Bu gece tanışmamız bir tesadüf değil.
It's not a coincidence that we met tonight.
İkiniz de bu halinizle çok tatlısınız, ve işler Miami'de nasıl yapılır bilmiyorum ama Hollywood'da gece klübünde böyle iş avlamak iyi bir teknik değil. Acınası bir hâl.
You're both cute as clams, and I don't know how they do business in miami, but in hollywood, trolling for business at a nightclub isn't a savvy marketing technique.
Bu gece kahrolası cennet gibi, öyle değil mi?
Fucking heaven tonight, isn't it?
- A ) tüm gece boyunca ayakkabılarını taşırsın, ve B ) gecenin sonunda lobide ayaklarına masaj yaparsın, ve bu hiç kimsenin görmek isteyeceği birşey değil.
- Well, A,... you'll be carrying them all night, and B you'll wind up giving her a foot massage. That's not something anybody wants to see.
sadece bu gece de değil.
Just not tonight.
Sadece benim arkadaşlarım bekar olduğu için değil tabi... onunkiler de öyle. Bu yüzden bu gece... büyük bir parti veriyoruz.
Not only that but all of my friends are single and so are all of his so tonight we're gonna have a big dinner party and...
Bu gece kutlama yapıyoruz, değil mi?
It's a night to celebrate, right? Right?
O yüzden unutma, bu gece puan kazanmak için degil.
So remember, tonight isn't about scoring.
Bu gece sadece seyircilerin arasında oturacaksın, değil mi?
You are just sitting in the audience tonight, right?
- Kahretsin Nick, bu iş sonsuza dek sürecek. - Evet, bütün gece sürer. İyi ki yeterince bilek gücümüz var, değil mi Andy?
Well, good job we've got the manpower, Andy?
Bu gece, karşısında Gotları bulacak, senin gibi korkudan tir tir titreyen koyunları değil.
Tonight, he will find Geats waiting for him, not frightened sheep like you.
Bu gece bebeğe bakması için Bayan Kasperian'ı çağırmayı unutmadın, değil mi?
Did you remember to call Mrs. Kasperian about baby sitting tonight?
Bu gece gelecekler, değil mi?
They have to come back tonight, right?
İyi fikirmiş ama bu gece değil.
It's a sweet idea, but not tonight.
Bu garaj kapısı açıktı, değil mi, Kalem'in hastalandığı gece?
This garage door was open, wasn't it, the night that Pencil got sick?
Bu gece aşk kokuyor, değil mi?
Tonight it's all about love, right?
Bu gece yeni bi rezillikti öyle değil mi?
Tonight was a new low, don't you think?
Bu gece uygun değil.
Tonight's not a good night.
- Seni fahişe! - Bu gece yapacaksın, değil mi?
You're gonna do it tonight, right?
Bu gece senin gibi güzel bir kızın yalnız başına evde oturacağı bir gece değil.
This is no night for a beautiful girl like you to be in the house all on her own.
Yeter ki dene mesela bu gece, kolay değil miydi?
As long as you try Like this evening, wasn't that easy?
Bu gece güzel değil miydi?
Wasn't tonight good?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]