Bu geceye kadar перевод на английский
323 параллельный перевод
Bu geceye kadar vücudumda bir sinir olduğunu bilmiyordum.
I didn't know I had a nerve in my body until tonight.
Bu geceye kadar, hiç görmemiştim onu.
Never laid me eyes on him before tonight.
Tom bu geceye kadar yanıt vermememi söyledi.
Tom asked me not to give him my answer until tonight.
Bu geceye kadar teyzene ve o adama ne olduğunu bilmiyordum.
I never knew until tonight about your aunt or that man.
Bu geceye kadar yüz elli doları bulur.
By tonight, it oughta be 150.
Ama bu geceye kadar, hiçbir zaman ateş yağdıran bir boraya rastlamamıştım.
But never till tonight, never till now, did I go through a tempest dropping fire.
Evet, efendim, bu geceye kadar.
Yes, sir. Until tonight.
Bu geceye kadar bekle, sonra da evimde
Till tonight, then, at my house.
Bu geceye kadar.
Until tonight.
Bu geceye kadar, tatlım.
Until tonight, my sweet.
Bu geceye kadar, benim küçük fidanım.
Until tonight, my little sapling.
Bu geceye kadar, onlar erimiº olacak... ve kendi tabanlariniz üstünde yürüyor olacaksiniz.
By tonight, you'll be through them... and marching on the soles of your feet.
Yüzbaşı bu geceye kadar kurtulabileceğimizi söyledi.
The captain said we might be able to break out by tonight.
Şey, bu geceye kadar, hissetmedim.
Well, I didn't, until tonight.
Bu geceye kadar, tatlım.
Until tonight, chéri.
Bu geceye kadar alınmazsak bizi keklik gibi avlayacaklar.
If we don't get off by tonight we'll be in the bag.
Sonra bu kahkahalar, o ortadan kaybolduğunda kesilmişti. Ve ondan bir daha haber alınamadı bu geceye kadar.
The laughter stopped when he disappeared, never to be heard from... until tonight.
Yemin ederim bu geceye kadar varlığından bile haberim yoktu.
I didn't even know of his existence until tonight.
Bu geceye kadar mı Bayan Jekyll?
Until tonight, then, Mrs. Jekyll?
Bu geceye kadar, seni direniş grubuna teslim ederiz.
By tonight, we'll have you in the hands of the underground.
Bu geceye kadar müfettişin haberi olmaz.
He won't learn of it until tonight.
- Bu geceye kadar bende kalsın.
- Let me have it till tonight.
Ve bu geceye kadar beklemek zorunda da değiliz.
And we don't have to wait for tonight.
Bu geceye kadar bekle böylece aherşeyi açıklayabilirim.Bekler misin?
You got to wait until tonight so I can explain everything. Will you do that?
- Bu geceye kadar.
Until tonight.
Bu geceye kadar bekle.
Wait until tonight.
Bu geceye kadar nereye varmış oluruz sizce?
Where do you think we'll get to by tonight?
ve birçok patronla tanıştım fakat bu geceye kadar, hiç bir köylü takımının patronuyla tanışmamıştım.
and met many bosses but before tonight, I'd never met the boss of a peasant tribe.
Onları kabul ettin... bu geceye kadar.
You accepted them until tonight
Bu geceye kadar onu devreden çıkarıyorum.
I'm removing him from circulation. Another case entirely.
Ben hayatında bir fermuarla hiç sorun yaşamamış bir kızım,... bu geceye kadar.
I'm a girl who never had trouble with a zipper in her life... until tonight.
Çünkü böyle bir güzelliği görmedim bu geceye kadar.
For I ne'er saw true beauty till this night.
Bu geceye kadar konaklayıp gideceğiz.
We stay only one night.
Bunlar bu geceye kadar dondurucunda kalsın, olur mu?
- Yeah? Stick these in your deep-freeze till tonight, will you?
Bu geceye kadar doktorlar bana frijit olduğumu söylemişti.
Up until tonight, the doctors had told me that I was frigid.
Bu geceye kadar bitmesini istiyorum.
I want it ready by tonight.
Bu geceye kadar beklemek zorundayız.
We'll have to wait till tonight.
ve sonunda buraya San Francisco'ya geldim, işsiz olarak... Bu tüm hayatımın hikayesidir... bu geceye kadar.
And I ended up out here in San Francisco, unemployed... which is the entire story of my life... up until tonight.
Benim çok iyi olduğum düşünülüyordu... çünkü hiçbir erkek beni duygusal anlamda etkilemeyi başaramamıştı... bu geceye kadar.
I was considered a perfect liquidator... because no man had ever been able to involve me emotionally... until tonight.
Tabii bu geceye kadar.
Until tonight.
Eğer bunu bu geceye kadar tamir edersen sana iki katı para öderim.
I'll pay you double what you normally get, if you'll have it repaired by tonight.
Günaydın. Bu geceye kadar bütün duvarı bitireceğim.
We'll have this whole wall finished by tonight!
Bu geceye kadar bir ajan olduğunu anlamadık.
We did not realize it was an agent until tonight.
- Bu geceye kadar.
- Until tonight.
- Bu geceye kadar buraya hiç araba gelmeyecek.
- There are no cars out here till tonight.
Bu geceye kadar neden bana gelmedin?
But, why till today you just walk to me?
Bu geceye kadar ben de bilmiyordum.
I did not know until tonight.
Bu geceye dek okumayı bu kadar çok özlediğimin farkında değildim.
I didn't realise till tonight how much I missed reading.
Haberiniz olsun, bu kadını dün geceye kadar hiç görmemiştim.
I want you all to know, I never saw this woman before last night.
Geceye kadar bu konuyu açmayalım, tamam mı?
Let's hold this off till tonight, hmm?
Yarın geceye kadar bu numarada olacağım.
I'll be at this number until tomorrow night at the latest.
bu geceye ne dersin 24
kadar 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
bu geceden sonra 17
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu george 24
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
kadar 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
bu geceden sonra 17
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu george 24
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gece görüşürüz 40
bu gece için 16
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gece olmaz 199
bu gemi 27
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerekli 16
bu gerçek 258
bu gece için 16
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gece olmaz 199
bu gemi 27
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerekli 16
bu gerçek 258