Bundan dolayı перевод на английский
1,651 параллельный перевод
Bundan dolayı gurur duymuyorum.
I'm not proud of that.
- Bundan dolayı güvenilmez.
- Why he can't be trusted.
Bu çok onurlu bir şey, ama birgün, bundan dolayı pişmanlık duyacaksın.
That is a noble sentiment. But mark my words, you will come to regret it one day.
Bundan dolayı avukat olmanı gerek yok.
You don't have to go through this and be a lawyer.
Bundan dolayı iki seçimimiz var.
So I figure we got 2 options.
İşte bundan dolayı bunu yapmak zorundayım.
That's why I've got to do it.
Biliyorum ve bundan dolayı çok üzgünüm.
Oh, I know. And I feel awful about that.
Bundan dolayı o, bir şekilde inanmak zorundaydı, bunun, onun kaderi olduğu, fakat daha sonra bu evlilik göründüğünden farklı bir hal almaya başladı
So he has to believe in some way, that this is his destiny, but then when that marriage begins to come apart at the seams...
İşte bundan dolayı.
That's why.
Eric bundan dolayı sürekli huysuz, çok güzel.
This is why Eric's so grouchy all the time, great.
Bundan dolayı çok üzgünüz.
We're so sorry about this.
Bu eşimle benim arasında geçen özel bir durum bundan dolayı araştırmam ilginçlikerin çatışması şeklinde olacaktır.
It involved an incident between my wife and myself, so my reporting on it would be a conflict of interest.
Bundan dolayı pilot lisansımı aldım.
That's why I went for my pilot's license.
Bundan dolayı seni takip etmem için bir sebep kalmadı, anlıyor musun?
So there's no reason to stalk you, see?
- Bundan dolayı indirim alamaz mıyım?
- Doesn't that get me a discount?
Bundan dolayı, Kendi eksenindeki bir tam dönüş için Dünya'nın yörüngesinde dönmelidir.
So the Moon must fully orbit the Earth, in order to make one complete rotation on its axis.
Daha genç olan darbe havuzlarının bir kısmı daha az aşınmaya maruz kaldı, bundan dolayı onlar, nispeten daha sakin ve tazedir.
Some of the younger impact basins have had less time to erode, so their features are still relatively crisp.
Ay, yeniayda görünmezken, dolunayda büyük, parlak ve yuvarlaktır, ayın bir çevrimi 28 ya da 29 gün sürer ve sayması kolaydır. Bundan dolayı toplumların çoğu, ilk olarak ay takvimini kullanmışlardır.
there are only 28 or 29 days in a lunar cycle, so it's easy to count them and so most societies actually started out with a lunar calendar.
Çünkü bundan dolayı.
Because... of this.
Giryu en kötü suçlulardan birdir, bundan dolayı tüfeklerinizi kullanmanıza izin veriyorum.
Giryu is a criminal of the worst kind. Therefore I allow the use of firearms.
Bugün ise toplumun bundan dolayı hasta olduğunu biliyorum.
Today I know what the society does with its sick.
Bu gezegen Jüpiter ile aynı kütleye sahip ve bundan dolayı kabaca bir tahminle aynı boyutta olmalıydı.
The planet was about the same mass as Jupiter... and, therefore, should have been roughly the same size.
Su buhara dönüşürken basınç artar ve bundan dolayı piston dışa doğru hareket eder yani genişler.
That water is turning to steam. The pressure is increasing... and that's causing the piston of the boiler... to move out, to expand.
Bundan dolayı 436'nın etrafındaki bu gezegen su ve kaya karışımından oluşmuştur.
And therefore, this planet, around 436... is composed of a mixture of rock and water.
Bundan dolayı evlilik düşüncenizi erteleyecek misiniz?
Do you postpone the notion of matrimony on those grounds?
- insanlar bundan dolayı benden nefret edecek onu halının altına süpürmek.
- people are going to hate me for this - is sweeping it under the carpet.
Bundan dolayı kumar diyorlar.
That's why they call it gambling.
Bundan dolayı sürücüler her zaman kırmızıya denk gelmez.
So drivers don't have to get all the lights red.
- Bundan dolayı, kör nokta.
- Hence, dead spots.
Tamam, şu an benim yalnız geldiğimi sanıyor Bundan dolayı senin burada oturmanı istiyorum.
Okay, now he thinks I'm coming alone so I need you to sit tight.
Şöyle diyelim, senin tüm bunları bir başkasına anlattığını düşünmüş ve bundan dolayı hayal kırıklığına uğramış gibi miydi?
Let's say that he knew that you told somebody else about all of this and, I don't know, in some crazy way, he was disappointed by that?
Ve bundan dolayı senin için küçük bir sürprizim var.
And because of that, I have a little surprise for you.
Belki de bundan dolayı sutyenlerini tuvaletlerde bırakıyorlardır.
Maybe that's why they leave their bras in the bathroom.
Bundan dolayı da kimse güzelliği görmüyor.
So nobody sees the beauty.
Bundan dolayı kendimizi uçurumun kenarında bulduk.
So we find ourselves on the brink.
Richardson hala D.C.'de. Bundan dolayı kimlik çıkarıcı sensin, Borjes'i al ve Drexler'a gidin.
Richardson's still in D.C.--That makes you my senior profiler, so take borjes and check out the drexler.
Bundan dolayı onların çöplerini istemiyorum.
So I don't waste them.
Bundan dolayı taburu çılgınca yönetmeye başladı.
So he drove the battalion commander crazy.
Beni sağ salim getirdin bundan dolayı bahşişi hak ettin.
Well, you got me here alive and are being tipped accordingly.
ve şimdi bundan dolayı kendinden nefret ediyorsun.
And now you hate yourself for it.
Teslim etmek zorundasın, Bundan dolayı ben yaptım.
You have to deliver, So I did my.
Bundan dolayı ailesine utancı getirdi.
So that's brought him Shame to the family.
... Bundan dolayı ceplerime herşeyi doldurdum.
.. so I stuffed everything in my pockets..
Oğluna yaptıklarımızdan dolayı kendimizi kötü hissediyoruz. Ama bundan sonra ne yapmamız gerekiyor?
You made us feel bad about what we done to your boy, but what can we do about it now?
Ama elektronların pozisyon ve momentum yapılandırılmaları üzerine çalışıyorum. Bundan böyle birleşik değişkenler olmayacaklar. Dolayısıyla Heisenberg'in şüpheli görüşünü çürütecek.
But I'm working on simultaneously configuring the position and momentum of electrons so they'll no longer be conjugate variables, thereby debunking Heisenberg's uncertainty principal.
Sabah haşhaşlı ekmek yedim ki uyuşturucu testini pozitif çıkarsa da gözbebeklerimi büyütmez dolayısıyla bundan bahsetmemin hiç gereği yoktu.
I did have a poppy seed bagel for breakfast. Which could cause a positive urine test for opiates, but certainly not dilate my pupils. So I guess there was no point in bringing it up.
"öyleyse, bundan, bu açık kapıdan dolayı...", diye devam eder.
well, because of this and this loophole and so on.
Bundan dolayı orman kontrolsüzce büyüyüp çok çeşitli bir yaşamı destekliyor.
Rain forest now covers just 3 percent of our planet's surface, but contains more than half of all the plants and animals on Earth.
Ve bundan dolayı... 1 milyardan 2'ye yükselmek 100,000 yılımızı almadı.
It didn't take 100,000 years to go from one billion to two.
O çocuğu her kim öldürdüyse bundan böyle ona ihtiyacı olmadığından dolayı yaptı.
Whoever killed that boy wouldn't have done it unless he didn't need him anymore.
Bundan dolayı..... far..... ke..
Making it's...
dolayısıyla 99
bunda 22
bundan daha iyisini yapabilirsin 29
bundan 49
bundan sana ne 67
bundan böyle 140
bundan sonra 238
bundan bana ne 21
bundan başka 26
bunda ne var 29
bunda 22
bundan daha iyisini yapabilirsin 29
bundan 49
bundan sana ne 67
bundan böyle 140
bundan sonra 238
bundan bana ne 21
bundan başka 26
bunda ne var 29
bundan emin misin 175
bundan eminim 469
bundan emin olabilirsin 58
bundan daha fazlası var 16
bundan bahsetmek istemiyorum 21
bunda yanlış bir şey yok 34
bundan nefret ediyorum 188
bundan kesinlikle eminim 16
bundan haberim yoktu 20
bundan hoşlanmıyorum 48
bundan eminim 469
bundan emin olabilirsin 58
bundan daha fazlası var 16
bundan bahsetmek istemiyorum 21
bunda yanlış bir şey yok 34
bundan nefret ediyorum 188
bundan kesinlikle eminim 16
bundan haberim yoktu 20
bundan hoşlanmıyorum 48