Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Büyük bir sorunumuz var

Büyük bir sorunumuz var перевод на английский

373 параллельный перевод
Büyük bir sorunumuz var.
We're in trouble enough.
Komutan büyük bir sorunumuz var.
Commander, sir, we have a big problem.
Büyük bir sorunumuz var.
We got a big problem.
Gerçekten büyük bir sorunumuz var.
I got a real bitch on our hands.
Ama daha büyük bir sorunumuz var.
But we have a bigger problem.
Büyük bir sorunumuz var.
I got trouble on my hands.
Büyük bir sorunumuz var.
We have a very big problem.
Ama büyük bir sorunumuz var.
But we have a big problem.
Gördüğün gibi çok büyük bir sorunumuz var.
You see, what we got here is a real problem.
Büyük bir sorunumuz var. Onları gördüm.
We're in big, big trouble!
Gerçekten Buraya bir şey indi mi? David sanırım büyük bir sorunumuz var.
Does it look to you like anything's landed there?
Büyük bir sorunumuz var.
We're in big trouble.
Büyük bir sorunumuz var.
We've got trouble!
Bay Bennington, yönetim kurulu üyeleri... büyük bir sorunumuz var.
Mr. Bennington, members of the board, we have one major problem.
Hey, büyük bir sorunumuz var.
Hey, we got a big problem.
Sanırım Canaima'da büyük bir sorunumuz var.
I think we've got a big problem here in Canaima.
Eğer başkalarına saygı duymayı öğrenemezsen, büyük bir sorunumuz var demektir.
And if you can't learn to respect other people's things, then we're going to have a big problem.
Büyük bir sorunumuz var burada, büyük bir...
We got a big problem here, a big...
- Bu küçük filan değil! Pekala, O zaman büyük bir sorunumuz var!
okay, so we've got big trouble!
Wyoming'de büyük bir sorunumuz var komutanım.
We have a rather large problem in Wyoming. Sir.
Büyük bir sorunumuz var.
We've got a big problem here.
Eğer Mitchell bu salak yerine tüm herşeyi düşünüyorsa Martha MacGruder'ı üçüncü derece suçlu olarak gösteremeyiz daha büyük bir sorunumuz var, Gordon Liddy.
If Mitchell had been minding the store instead of Martha, we wouldn't have Magruder running some third-rate burglary.
Ama şimdi daha büyük bir sorunumuz var.
But right now we got a bigger problem.
Büyük bir sorunumuz var. - Sentor Deric ölmemiş.
We have a grave problem.
Ama daha büyük bir sorunumuz var.
But there's a bigger problem comin'up.
Büyük bir sorunumuz var, millet.
We've got a major problem on our hands, people.
Vir'le ilgili çok büyük bir sorunumuz var.
Turns out we've got a serious problem with Vir.
- Büyük bir sorunumuz var!
- We have a major situation here, sir.
- Büyük bir sorunumuz var demektir.
- we've got a major problem.
- Başkan, büyük bir sorunumuz var.
- Mayor, we've got a big problem.
Başkan, çok büyük bir sorunumuz var.
Mayor! We have got a very big problem!
Ama çok büyük bir sorunumuz var.
But we have a big problem.
Bilirsin, büyük bir sorunumuz var.
You know, you and me got a real problem.
Çocuklar, çocuklar, sanırım büyük bir sorunumuz var!
You, guys, I think we have a big problem!
Giles! Büyük bir sorunumuz var.
Giles, we have a big problem.
Büyük bir sorunumuz var.
There's a big problem.
- Hala büyük bir sorunumuz var.
Boy, you're tough. We still have a bigger problem.
Şey, bu harika, ama izim daha büyük bir sorunumuz var.
Well, that's great, but we have a bigger problem.
Bak gerçekten büyük bir sorunumuz var.
Look, we may have a real problem,
Houston, büyük bir sorunumuz var.
Hello, Houston. We got a big-ass problem.
- Büyük bir sorunumuz var.
- We have a big problem. - What?
Büyük bir sorunumuz var.
We got a big problem here.
İstemiyorsan büyük bir sorunumuz var demektir.
If not, then we do have a big problem.
Büyük bir sorunumuz var. Yanlış adamı öldürdünüz.
You got a big problem.
Büyük bir sorunumuz var.
We have a major problem. We have no ending.
- Şu an daha büyük bir sorunumuz var.
BURT : We've got a bigger problem now.
Bayan Wilson, büyük bir sorunumuz var.
Mrs. Wilson, a major crisis has arisen.
- Büyük bir sorunumuz var.
- We got a big problem.
Büyük bir bit salgını sorunumuz var burada.
We have a big problem with lice here.
Bir sorunumuz var, büyük bir sorun.
We've got trouble, big trouble.
bana daha önce hiç bağırmamıştın. Hey, millet! Büyük bir sorunumuz var!
Hey, you guys, we've got a big problem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]