Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Büyük kardeş

Büyük kardeş перевод на английский

386 параллельный перевод
Büyük kardeş küçük olanın bıçağıyla öldü.
The older brother killed by the younger brother's knife.
Son olarak yaşça en büyük kardeş, Ben.
- Oh, is he on board? No, they just put his name on the passenger list to tease me.
Büyük kardeş sol el.
Old Brother Left Hand.
Niu Ben büyük kardeş...
Niu Ben elder sister......
Teşekkür ederiz, büyük kardeş,
Thank you, elder sister
Bu büyük kardeş.
It's big brother.
Büyük kardeş, ben ve kardeşim seninle iki laf edeceğiz.
Big brother, junior and I want a word with you.
Büyük kardeş
Elder Brother
Büyük kardeş!
Elder Brother
Özür dilerim büyük kardeş 5.nci kardeş, senin bu tavırlarından büyük hayal kırıklığı... içerisine düştüm, halbuki sadece seni eğitiyordum
Elder brother, I was wrong Fifth brother, I'm so disappointed... to be treated as such by one of our own
Büyük kardeş sana haksızlık yapıyor!
All the while Fang is looking for ways to pick on you
Ama o büyük kardeş, onun sözü geçer üstelik, üstad çok hasta onu dertlerimle üzmek istemem!
He is the elder brother. I should listen to him Besides, teacher is sick
Büyük kardeş dedi ki...
Big Brother said...
Büyük kardeş gibi
Like what Big Brother did.
Büyük Kardeş haklı aslında, Artık zengin olabiliriz,
Big Brother is right, but we're wealthy now.
büyük kardeş!
Big brothers!
Büyük kardeş, biraz zorla onu.
Big brother, you're pushing him
Büyük kardeş, dinlemelisiniz.
Big brother, listen to me
Büyük kardeş, neden herkesi öldürmek zorundayız?
Big brother, why must we kill everyone?
Büyük kardeş.
Big brother
Büyük kardeş, zaten adamlarımız her yerde onu arıyorlar.
Big brother, there is no way that Chik could... handle a few people by himself
Büyük kardeş!
Brother!
- Büyük kardeş!
- Big Brother!
Büyük kardeş, sen...
Big Brother, you...
Büyük kardeş, Bunu neden yapıyorsun?
Why are you doing this, Big Brother?
- Büyük kardeş.
- Big Brother
Büyük kardeş, o...
Big Brother, he..
- Büyük kardeş...
- Big Brother...
Büyük kardeş!
Big Brother!
Çünkü bizim büyük kardeş sana yardım etti.
Only because my Big Brother helped you.
- Büyük kardeş orada olsaydı...
- If our Big Brother was here then...
Tüm duyduğum Büyük kardeş, Büyük kardeş!
All I hear is Big Brother, Big Brother!
Büyük kardeş ve benim yetim olduğumuz doğru.
It's true that Big Brother and I are orphans.
Biliyorum eğer bizi buraya getirmeseydin belki de büyük kardeş ve ben uzun zaman önce ölürdük.
I know that if you didn't take us in, Big Brother and I would have starved to death a long time ago.
Sana utanç getirmemiş olur büyük kardeş başkası için aslan dansını yapmamış olurdu!
I wouldn't be alive to shame you, Big Brother wouldn't have lion-danced for someone else!
Şimdi Büyük kardeş'in neden gittiğini anlıyorum.
Now I understand why Big Brother had to leave.
Usta, Büyük kardeş gitmek için acele etti.
Master, Big Brother left in too much haste.
Eğer büyük kardeş açlıktan ölmediyse, onun yanına.
If Big Brother hasn't starved to death, I will go to him.
Sana yardım etmek istiyorum biliyorsun... ama bu kardeş sevgisinden daha büyük, daha güçlü bir şey.
You know how much I want to help you but this is bigger, stronger if you like, than brotherly love.
Büyük kız kardeş tipi.
You know, big-sister type.
Öteki eleman, benim kardeş yönetmenim, onun en büyük oğluydu, Juliano
The other, my fellow director, was his eldest son, Julian.
Elkins Kardeş, eminim senin golf sayın büyük ilgi çekmiştir.
Brother Elkins, I'm sure your golf score is of great interest.
Sana büyük bir kardeş getirdim.
I brought you home a big brother.
Kardeş Hong, neden böyle büyük bir hediye verdin?
Brother Hong, why did you give me such great presents
Ve birbirini kardeş gibi seven iki erkek arasındaki sevgi kadar büyük sevgi yoktur. "
"And no greater love hath man... " than the love of man for man, and brother for brother. "
Tanrının başıma böyle bir kardeş sarmış olması ne büyük ceza!
What a punishment God has inflicted on me with such a brother!
Biz iki kardeş, taşırız omzumuzda büyük bir yük Bu yükün altında ezilir dururuz
Two brothers we are great burdens we bear on which we are bitterly pressed.
2inci kardeş, Büyük dedi ki...
2nd Brother, Big Brother said...
Âzem kardeş en büyük yardımcım oldu.
Azem helped me mostly.
Yaşlı kokuşmuş kadın veya yüce Miuna, çapkın ve aldatan karımız olarak, annemiz, kötü kayınvalidemiz olarak kabul ettirilen kız kardeş veya büyük anne.
Miuna screwer, defecating buttocks, subterranean old woman, old smelly woman or big Miuna, flirter and cheater, who we are forced to accept as wife mother, wicked mother - in-law, sister and grandmother...
4üncü kardeş, en şair ruhlumuz sensin evet, büyük abla
Fourth Sister, you are the best in poetry Yes, Big Sister

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]