Canım benim перевод на английский
8,910 параллельный перевод
Efendim canım benim.
Dearest, what it is?
- Canım benim.
- Oh my..
Aslına bakılırsa bebek sahibi olamayacak olan benim, unuttuysan.
In fact, if you've forgotten, I'm the one who can't have babies.
Ben bunlarla ilgilenirken, sen de benim için bu işi yapar mısın?
Can you do that for me... while I handle this?
Ancak benim için yaptıklarına duyduğum saygı yüzünden anlaşmaya varacağımıza eminim.
But out of respect for what he did for me, I'm sure we can come to terms.
Benim için çalışanlarımın risk almasına göz yumamam.
I can't have my people taking risks like this on my behalf.
Benim gitmem lazım ama istediğin kadar kalabilirsin.
Jesus. I have to go, but you can stay as long as you want.
Bir araya gelmenizde benim de payım olduğunu düşünmeden edemiyorum.
You know, I can't help but feel I had a hand in putting you two back together.
Ve Alec'e benim...
And you can tell Alec that I'm...
Bunu benim için yaparsan, sana da yardım edebilir.
And if he can do it for me, he can do it for you, too.
Bu işlere bulaşmamak için adamlarım var benim.
I have these runners so I can stay out of it.
- Benim yatağımı alabilirsiniz.
All right, you can have my bed.
- Gariptir, benim canım başlamak istedi.
Oddly enough, now I want to start.
Bununla ve benim de desteğimle seni tutuklayıp, saraya geri götürmeye onları ikna edebiliriz, Francis biz o zaman yardım edebilir.
With that, and with my support, we may convince them to arrest you and take you back to court, where Francis can help.
Kara benim duygularımı bile incitemez.
Kara can't even hurt my feelings.
Bunu her gün yaşayan benim, tabii buna yaşamak dersen.
I'm out there every day living it, if you can call this living.
Sihir numarası gibi. Ben de dedim ki, eğer benim anılarımdan birini gömmeyi başardıysan onun anılarından birini de mezarından çıkarabilirsin.
I'm thinking, if you were able to bury one of my memories then you can retrieve some of hers.
Çünkü bunu yapabilen tek kişi benim.
Because I'm the only one who can do it.
Ama benim için anlamaya çalışır mısın?
But can you try to imagine, for me?
Yardım edebilecek tek kişi benim.
I'm the only one who can help.
Sanırım size, benim, satın alınamaz olduğumu söylemiştim. Bundan, emin misin?
I thought I already told you that I can't be bought.
Sanırım, bu senin çaresiz korunma mekanizmandan kaynaklanıyor ama, bilirsin işte, benim midemi bulandırmaya başladı.
Can we not with the sarcastic quips? I get that it's your insecure defense mechanism, but it's... you know, it's really starting to piss me off.
Benim sırlarımı bildiği hakkında birşeyler söyledi. Poppy bunları nereden bilecek ki?
How can you want to have your stupid party with everything that's happened?
Canımı sıkan benim olan veya olması gereken her şeyi alıyor olman.
What irks me is that you would take away all that is or should be mine.
Benim teknik bilgim yok. ... ancak endişeleriniz ve hatalar çözülebilir gibi görünüyor.
Now, I'm not a technical person, but your concerns sound like glitches that can be fixed.
Bonnie'nin geri geldiğini söylediğinden beri onu düşünmeden duramıyorum benim yaptıklarım, onun hali.
Well, ever since you told me Bonnie was back, I, uh, I can't stop thinking about her, all right, what I did, how she is.
Evet, biliyorum. Benim de bir zamanlar can düşmanım vardı.
Yes, I do.
Ama yapamayacağım tek bir şey var Doktor o da, "Yıllardır bu adamı tanırım benim tek gördüğüm, çocuklarımın canını emanet edebileceğim nazik ve kibar adam olduğu" demek.
But there is one thing I cannot do, Doctor, and that is to say the words, "In all my years of knowing this man, " I have only seen a kind
Benim açımdan da bakamaz mısın olaya?
God, but can't you see it from my side?
Canım Samantha'm benim.
Oh, my sweet Samantha.
Benim programım yapabilir.
My program can.
Evet, Liv'den daha güçlü olduğumu biliyorum. Eğer birleşirsek kazanırım. ... sen istediğin kadar şiirsel konuş,... kardeşini öldürecek olan benim.
Yeah, I know I'm stronger than Liv, so that means I will win if we merge, so you can put whatever poetic spin you want on it, but I will be killing my own sister.
- Benim için yapar mısın?
- Can you do that for me?
Hepsinden benim sorumlu olduğunu düşündüğünü bile söyleyebilirim..
She thinks I'm behind all this. I can tell.
İstediği kadar değişsin benim alt sınıf olduğumuz gerçeği değişemez.
Even if everything changes.. .. it can't change the fact, that I'm of a lower caste.
Hayır, benim yürüyebileceğimden daha hızlı yürüyorsun demek istedim.
No, what I'm saying is you're walking faster than I can walk.
Benim olursan seni canım pahasına korurum.
Were you mine, I would protect you with my life and much more.
Canım benim.
Oh, dear.
Canım oğlum benim.
Oh, my sweet boy.
Kurtarıcımızın hak yolunu gören biri olarak sizden oğlumu hapse atmamanızı istiyorum. Bunun yerine onu benim gözetimime verin. Tanrının rehberliğiyle onu iyileştirebilirim.
I have seen the righteous path of our Savior, and ask that you not sentence my son to jail, but instead release him to my custody so that I, with God's guidance, can rehabilitate him.
Belki yapamazsın, ama benim Tanrı'ya inancım var.
Maybe you can't, but I have faith in the Lord.
Eğer, bensiz enos can not beat Benim kendi mezarımı kazma anlamına gelir eğer öyleyse neden size yardım ı gerekir?
You can't beat Enos without me, so why should I help you if it means digging my own grave?
ı her zaman benim takımımda başka rahip kullanabilirsiniz bakmak, Ama yeterince benim üst gelirliler biridir.
Look, I can always use another priest on my team, but Enos is one of my top earners.
Hayır. Rüyadayken her şey benim başıma geliyor ama bazen oradaki kişi ben olmuyorum.
I-In the dreams, everything is happening to me, but sometimes I can tell I'm not me.
Benim de sana tek söylemek istediğim, eğer patronun burada olmasaydı, bana destek vermeyeceksen, gidebilirsin. İyi.
- And all I'm saying as a- - if not the- - boss here is, if you're not gonna support me, you can leave.
Çünkü o benim için çok özel ve ben de istediğim yere koyarım kekimi.
Because it's very special to me, so I can put it wherever I want.
Gidip bir bakalım. Ama ben düğüne erkenden gidip Jenny benim yanıma oturabilsin diye koltuk ayırmak istiyordum.
Uh, but I wanted to get to the wedding early and reserve a seat so Jenny can sit on my right side.
Minsk benim can düşmanım.
Minsk is my nemesis.
Sen kendini kaybedersen ben de kendimi kaybederim ama benim kendime sahip çıkmam lazım.
Hey, man, you need to keep it together, okay? If you lose it, I'll lose it, and I can't lose it.
- Benim kadar dayanıklı olmadığını mı söylüyorsun yani?
A lot. Are you saying you can't tough it out like I can?
Eminim yasaklanmış bir araştırmaya yasal olarak benim diyemezsiniz.
I'm pretty sure you can't lay legal claim to the results of banned research.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63