Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Daha mı kötü

Daha mı kötü перевод на английский

2,305 параллельный перевод
Daha mı iyi, yoksa daha mı kötü bir dünya bırakacağız?
Are we gonna leave it better off or worse?
Buradakinden daha mı kötü?
Worse than in here?
Mefisto'dan bile daha mı kötü?
- Better than Mephistopheles?
Ama merak ediyorum da, acaba tamamen ölmüş bir vadide, zehirlenmiş derelerde büyümeleri daha mı kötü?
I wonder if it'd be worse watching them grow up in a holler that's all choked dead, the creeks all poisoned by slag.
O zaman herşey daha mı kötü olurdu?
What then? Do you think then everything would be worse?
Bana ne istediğini göster. Bende hemen yapacağım. Artık daha fazla kötü M. olarak çağrılmak istemiyorum.
I don't want to be called evil M anymore!
İlki dışarıdaki insanlardan daha kötü olamazdım, bu yüzden dizginleri elime alayım ve düzeni ben yöneteyim dedim.
One was I couldn't do any worse than the people in the saddle so maybe I better try pulling'em down and riding myself.
Şey, sanırım baban hakkında söyleyebileceğin en kötü şey seni daha fazla koruma isteğine sahip oluşu ise eğer kulağa gerçekten iyi bir babaymış gibi geliyor, değil mi?
Well, I guess if the worst thing you can say about your father is he tried to protect you too much then that's a pretty good father, isn't it?
Evet ama benim eylemlerim her şeyi daha kötü yaptı.
Yeah, but my deeds just made things worse. I'm a fraud.
Siyah ve beyaz, iyi ve kötü. ve belki de sürekli olarak biraz daha karanlık şeyler hakkında konuşarak, ya da varoluşumuzun olumsuz yönlerinden bahsederek, onlarla uğraşarak, belki de tüm bunları yaparak, bunları yaptığım noktada mutluluğu buluyorum.
It's just like black and white, you know, good and bad, constantly, and you know, maybe by talking about things that may be a little darker or more, you know, on the negative side of our existence,
Ona bir adım daha yaklaşırsan bu işin sonu kötü olacak.
- Don't take a step closer to him, or this is gonna get ugly.
Bak, üzgünüm Gavin ama günümü olduğundan daha da kötü hale getirme.
Look, I'm sorry, Gavin, but please don't make my day any worse than it already is.
Bir daha kötü bir rüya görürsen seni kendi haline bırakacağım.
Next time you have a bad dream, I'll... I'll just leave you to it.
Oral seksten daha kötü olan şeyden bahsediyorum.
I'm talking about something worse than a blow job.
Seninle olduğum her saniye benim için daha kötü çünkü seni çok arzuluyorum.
Every second I'm with you is about restraint, reining myself in because the more I want you.
Bugün oyunu yaparken, kahramandan daha güçlü bir kötü adam yapacağım.
I'II make you a villain mightier than the hero
Şöyle olmasını isterdiniz basit bir silahlı soygunda işler kötü gitti ama yaptığım tüm araştırmalar okuduğum tüm raporlar bundan çok daha karışık olduğuna inandırıyor beni.
You'd like it for to be a very simple armed robbery that went bad, but all the research that I've done, all the reports that I've read, I have to believe it's more complicated than that.
Carol hiç açıklama olduğundan daha da kötü hale gelecek.
Oh, Carol, I'm sorry. It'll just make it worse. Don't explain.
Piyasadaki ücretler daha mı iyi yoksa daha kötü mü dersin?
You think we'd be let out to walk in it if it was?
O salak şovda şarkı söyleyeceksin ve kalanlarımız için daha da kötü olacak.
You sing in that stupid show and it's gonna make it worse for the rest of us.
Tatlım, daha iyi olacaksın ve bu küçük kötü evden kurtulacağız. ve Miami'de olacağız. yaşayacağız, tatlım.
Sweetheart, you gonna get better in your own time and we gonna get rid of this crappy ass little house and we gonna be down in Miami, livin'it, honey.
Biri için çok daha kötü sözler sarf edebilirsin sanırım.
I guess you could say worse things about a guy.
Bence daha en kötü kısım başlamadı.
I just realized we haven't even gotten to the worst part of it yet.
- Bu daha kötü hale gelemez sanırım.
This couldn't get any worse.
Benden daha kötü durumda olan var mıdır acaba?
Is anyone in more hell than me?
Brittany sana çok kötü davrandım. Bir şarkı ile kendimi affettirmek istiyorum ve belki benimle baloya gitmeyi bir daha düşünürsün.
Brittany, I was a jerk to you... and I want to make it up to you with a song... so maybe you'll consider going to prom with me.
Daha kötü yaralarım da oldu.
In terms of crippling wounds, I've had worse.
Gezi paralarını ellerinden almayı planlıyordum ama duyduklarım beni babamın bebekken terk etmesinden bile daha kötü sarstı.
I was gonna shake'em down for field trip money, but what I heard shook me worse than my dad when I was a baby.
Daha önceki kötü sözlerimden pişman oluyorum.
I'm regretting my earlier cattiness.
Seninle evli olduğum her gün hayatım daha da kötü bir hal alıyor.
Every day that I'm married to you, my life gets worse.
Ve şimdi daha da kötü hissediyorum. Ve şimdi daha kötüyüm.
And now I'm feeling even worse.
Hangisi daha kötü bilemiyorum ; kafamın aşırı iyi olması mı,
I don't know what's worse, the bad high,
Kötü giden bir iş anlaşmasından kaynaklandığını sanmıştım, .. ama belki daha fazlası vardır.
I always assumed it was a business deal gone bad, but maybe there's more to it.
Ahbap, buradan daha kötü bir yer var mı?
Brah, is there anyplace worse than up in here?
Sana ona davrandığım kadar hatta daha kötü davranacağım.
I'm going to have to treat you as bad as I treat him or even worse.
Arabayı Yari'den geri aldım, öncekinden daha kötü halde. Ne yaptığını bilemiyorum.
So I get the car back from Yari, it's worse than it was before.
Olan her şey seninle tanışmamış olsaydım çok daha önce ve çok daha kötü şekilde olabilirdi.
Anything that happened would have happened a lot sooner and a lot worse if I hadn't have met you.
Taç giyme töreninin en kötü yanı sana bir daha vurma şansımın olmamasıydı.
The worst thing about your coronation- - I'll never get to hit you again.
Burada olmam işleri daha da kötü hale getiriyor.
I'm just making things worse by being here.
Bu kötü oldu işte. Kardeşim şu an Barış Gücü'nde ve 18 ay daha dönmeyecek. Mobilyalarına göz kulak olacağımı söylemiştim de.
... and I said I'd hang on to his furniture.
Kalacağım her kötü oda, fikirlerimi daha sıkı savunmamı sağlar.
Yet another cheap suit hell-bent on railroading me into a conviction.
Yalanımız benimle yatarsanız daha kötü olur mu?
Your lies will not be as huge if you sleep with me?
Biliyorum sizin için çok zor ama korkarım daha da kötü olacak.
I know that this is a difficult time for you, and I'm afraid I'm going to make it a lot worse.
Bence burada yaşadığımız her şeyden Çok daha kötü birşeyle karşı karşıyayız.
I think we're looking at something far worse than we have ever experienced here before.
Her yerime kahve döktüm ve çıkarmaya çalıştıkça daha da kötü oluyor.
Oh my gosh. I spilled coffee all over myself, and I've been, like, trying to get it out, and I'm making it worse. Whatever!
Çünkü ayıkken her şey çok daha kötü.
'Cause when I'm sober... It's all so much worse.
Hayalet olman mı yoksa sevgili kelimesini kullanman mı daha kötü bilemedim.
Oh, my God... Ugh! I don't know what's worse - the fact that you're a ghost or you just used the word "lover".
Revire uğradım da Volker daha kötü görünüyor.
I just stopped by the infirmary. Volker looks worse.
Haber vermem lazım... Heyecanlandığın zaman daha kötü oluyor.
I have to t tell the p... p...
Senin zamanımı kötü fikirlerle harcadığınız onun da fikirsizlikle zamanımı harcadığı düşünülürse belki de sessiz ve daha sessizi dinlemeliyiz.
Only in the sense that you're wasting my time with a bad idea and she's wasting my time with no idea. Maybe we should hear from silent and silenter.
Daha kötü anlarım olmuştu, ancak en azından tekilayla dans dahildi.
I've felt worse, but at least there was tequila and dancing involved.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]