Düşünmem lazım перевод на английский
471 параллельный перевод
Düşünmem lazım.
I'd have to figure it up.
Şimdi biraz düşünmem lazım.
This requires a little thought.
Düşünmem lazım.
Let me think.
Biraz düşünmem lazım.
We'll I've got to think now, let's see...
Düşünmem lazım, plan yapmam, savaşmam lazım.
I've gotta think, to plan, to fight.
Düşünmem lazım.
I have to think.
Bunu bir düşünmem lazım.
I've got to think that over.
Bunu düşünmem lazım.
I have to think it over.
Bunu düşünmem lazım.
I'd like to sleep on this.
Düşünmem lazım.
At your service, sir.
Düşünmem lazım.
Let me think about it.
Bunu düşünmem lazım.
I have to think about it.
- Şimdi konuşmak istemiyorum. Düşünmem lazım.
- l can't talk now. I have to think.
Biraz düşünmem lazım.
I just feel like walking.
Sadece onu düşünmem lazım ama bu gece sadece gidişinin üstünden geçen on ayı düşünebiliyorum.
"I should only be thinking about him, but all that's in my mind tonight is that it's been ten whole months since you left."
Diğer bir deyişle tuzağa düşmeyi düşünmem lazım.
In other words, start thinking about getting trapped.
Acele etmeyin. Düşünmem lazım.
N-now, wait a minute, we're just going too fast.
Düşünmem lazım.
I have to think it over.
- Benim düşünmem lazım.
- I'm thinking it over.
Ne demek düşünmem lazım?
What is there to think about?
Biraz düşünmem lazım.
I got to think it over Yes?
Düşünmem lazım.
I must think it over
Üzerinde düşünmem lazım.
I would like to think it over
Düşünmem lazım.
I've gotta think.
Düşünmem lazım.
I'll think it over.
- Düşünmem lazım.
- I need to think about it.
Düşünmem lazım.
I've got to think it out.
Düşünmem lazım.
Oh, I've got to think it out.
Bir şey düşünmem lazım.
I got some thinking to do.
Bunu yeni baştan düşünmem lazım.
I must think it all over again.
Bekle, düşünmem lazım.
Wait, I have to think.
Düşünmem lazım.
I have to think about it.
- Biraz düşünmem lazım.
I've got to think.
Düşünmem lazım.
I've got to think.
Bunu düşünmem lazım.
I have to think about that.
Üzerinde düşünmem lazım.
I should have thought of it.
McKay'i düşünmem lazım.
I got McKay to think about.
Gitme tarihi konusunu düşünmem lazım.
I must think about the dates.
Düşünmem lazım.
I must think it over.
Biraz daha düşünmem lazım.
I need to give it some more thought.
Birkaç gün düşünmem lazım, bu büyük bir karar.
I'd like a couple of days to think about it,'cause it is a big decision.
Düşünmem lazım.
I still got to think some more.
Düşünmem lazım.
I shall have to think about it.
- Düşünmem lazım.
/ Let me think.
Bunun üzerinde daha fazla düşünmem lazım.
I must think on this further.
İşimi düşünmem lazım.
I have my work to think of.
Düşünmem lazım.
I got to think it over.
Adamlarımı düşünmem lazım.
I've got my own men to think of.
Düşünmem lazım.
I must think.
O konuyu düşünmem lazım.
I gotta think about it.
Düşünmem için zaman vermeniz lazım.
You have to give me time to think about this.
lazım 25
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35