Düşünüyor перевод на английский
29,011 параллельный перевод
Birden anladım ki... çok meşgul olduğumu düşünüyor, beni rahatsız etmek istemiyor ve... bu beni uyandırdı.
And I just realized that she thinks that I'm too busy and... she didn't want to disturb me, and that just... woke me up.
Aksi halde demek oluyor ki buradaki herkes Dwarf gibi düşünüyor.
Or else that means all of you in here think like Dwarf.
Yükleme tuşuna her basışımda seni düşünüyor olacağım.
Every time I press upload, I'll be thinking of you.
- Düşünüyor muyum
- Can I think of first?
Yeniden düşünüyor musun
You will obey?
Kaçabileceğini düşünüyor musun
Do you think you can escape?
Ayrıca herkes, grubun yıldızının Brian olduğunu düşünüyor.
Meanwhile, everyone thinks Brian is the star of the group.
Onu kendisinden çok sevdiğimi düşünüyor.
Said I loved it more than her.
Ve kütüphane kayıp bazı sayfalara sahip olduğunu düşünüyor.
And this library thinks they have some missing pages.
Düşünüyor musun?
Do you?
Alison belediye meclisine aday olmayı düşünüyor.
Alison here is thinking of running for town council.
Evet, insanlar kıro olduğumu düşünüyor.
Yeah, and people think I'm a redneck.
Kurtardım ama herkes gittiğini düşünüyor.
I saved it, and now everyone thinks it's gone.
Bence insanlar beni bir tür şaka olarak düşünüyor, anlıyor musun?
The way I see it, people think of me as some kind of a joke, you know?
Garcia Alvez hakkında ne düşünüyor?
What does Garcia think about him?
Bu arada herkes Tayvanlı olduğumu düşünüyor ama Filipinliyim.
And by the way, everyone here thinks I'm Taiwanese. I'm Filipino.
Kocam, sadece ailesini düşünen iyilik elçilerinden olmam gerektiğini düşünüyor.
My husband thinks I'm a do-gooder who should just worry about her own family.
Dün Bay Morrissy ile konuştum ve senin kopya çektiğini düşünüyor.
I had a meeting with Mr. Morrissy yesterday, and he believes you've been cheating.
Bay Morrissy cevap anahtarını aldığını düşünüyor ve dürüst olmak gerekirse Trevor buna itiraz etmek zor.
Now, Mr. Morrissy thinks you had the answer key, and to be honest, Trevor, it's hard to dispute that.
HKM tarih öncesi olduğunu düşünüyor.
The CDC thinks it's prehistoric.
Peki, Sandstorm bunca şeyi tek başına başardığına nasıl inanacağımızı düşünüyor?
And how does Sandstorm expect us to buy that you cracked this on your own?
Son 20 yılda Jones'un kaç çocuğa zarar vermiş olabileceğini düşünüyor musun?
Do you have any idea how many children Jones could have hurt over the past two decades?
Belli ki yönetici bu ekibin kurtarılamaya değer olacağını düşünüyor.
The Director obviously thinks he and his team are worth saving, but...
Bay Hall ne yaptığımızı bilmediğimizi düşünüyor.
Mr. Hall here doesn't seem to think that we know what we're doing.
Kopya çektiğini düşünüyor.
He believes you've been cheating.
Cadmus kendimizi dünyadaki herkesten üstün gördüğümüzü düşünüyor ikimiz de kendi şehirlerimize çekileceğiz ve gelip bizi almalarını bekleyeceğiz.
Well, Cadmus thinks that we are above the rest of the world, that we'll retreat alone to our own cities, just wait for them to come and get us.
Onu bir daha almayı düşünüyor olmazsın?
You're not seriously thinking about picking it up again?
Cüzzamlıymış gibi teşhis edilmeleri gerektiğini düşünüyor.
She thinks they should be ID'd like lepers.
Lambalarımız için yağ nereden bulduğumu düşünüyor musun?
Where do you think we get the oil for our lamps?
Saygıyla, D'Amato, bunun en iyi fikir olduğunu gerçekten düşünüyor musun?
With all due respect, D'Amato, do you really think this is the best idea?
Seçimlere adaylığını koymayı düşünüyor.
He's considering running for office.
Hepsi, benim elebaşı olduğumu düşünüyor. En baştaki adam olduğumu.. ama benim bunun ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrim yok
They all think I'm the ringleader, the one in charge, and I have no idea what it is.
Bizden daha zeki olduğunu düşünüyor.
She thinks she's smarter than we are.
Buna neden olacak bir şey yaptığını düşünüyor.
He thinks you've got something to do with causing it.
Tina ne düşünüyor?
How's Tina taking it?
Tessa, kulübedeki zilleri polise söylememiz gerektiğini düşünüyor.
Tessa thinks that we should tell the police about the bells - from the shed.
Hawthornelar'ı korumak için kasıtlı yaptığımı düşünüyor ama ben yapmadım.
Look, she thinks I did this deliberately, to protect the Hawthornes, and I didn't do that.
Ailen, hayatındaki zehir olduğumu düşünüyor ama asıl zehir onlar.
Your family thinks I'm the poison in your life, but it's them.
Herkes GZK'nin bir erkek olduğunu düşünüyor.
Everyone assumes Silver Bells is a man.
Bir gün, birini çözeceğini düşünüyor.
He thinks he's gonna solve one one day. - Maybe he will.
Hala hayatının nasıl farklı bir şekilde olabileceğini düşünüyor musun?
Do you still think about what a different version of your life would look like,
Matt benim çok saf olduğumu düşünüyor.
Matt thinks I'm too gullible.
Matt, Donnie'nin bir deri değiştiren tarafından ele geçirildiğini düşünüyor.
Matt thinks that Donnie is possessed by a skinwalker.
Lokavt hakkında ne düşünüyor?
What's his thinking about the lock out?
Taşınmanın her şeyi düzelteceğini düşünüyor ama düzeltmeyecek ve bir sonraki mükemmel yere doğru yola koyulacağız.
She thinks it's gonna fix everything, but it won't, and we'll be on to the next perfect place.
Çünkü senin onu aldattığını düşünüyor.
Because she thinks you're cheating.
Ne düşünüyor acaba?
What's she thinking?
Temizliğin peşine düşmüş bir enfeksiyon. Hükümeti yakıp yıkmanın daha iyi olduğunu düşünüyor ve hiç bir taviz vermemeye kararlı.
An infection that pursues purity and believes it's better to burn down the government and start over than to compromise even one iota.
Erzağımız, kurtardım ama herkes gittiğini düşünüyor.
It's the community pile. I saved it, and now everyone thinks it's gone.
Onlar gittiğini düşünüyor.
They think it's gone.
Buraya getirilenlerin dünyada nasıl yaşadığını nasıl insanlar olduklarını gördükten sonra... -... İyi Yer'e ait olduğunu düşünüyor musun?
Given what you know about the people who've been brought here, the lives they've led, do you think you belong in the Good Place?
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünüyorum da 210
düşünüyordum da 309
düşündüm 122
düşün 451
düşünün 108
düşünüyorsun 44
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünüyorum da 210
düşünüyordum da 309
düşündüm 122
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşüneyim 58
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35