Düşünme перевод на английский
5,910 параллельный перевод
Düşünme.
Don't think about it.
O yüzden sakın benim veya başkalarının seni konuşmaya zorladığını düşünme.
So, don't let me or anyone else make you feel like you have to talk.
- Bu konuda düşündüm... - Düşünme.
- I'VE BEEN THINKING ABOUT- -
- O adamı düşünme sen.
- Don't worry about that guy.
"Geçersiz". Sen onu düşünme hiç.
"Excluded." D-don't think about that.
Bunu değiştirmeyi düşünme sebebiniz onunla güvende olmamaları mı yoksa yeni eş mi?
Any reason to think that might change? That they wouldn't be safe with him or with the new wife?
Temel olarak, doğru düşünme yeteneğini elinden alıyor.
Basically, your ability to think clearly.
Mantıkla satranç arasında kuvvetli bir ilişki var, ve cinayeti planlamak ve uygulamak için önceden düşünme gerekiyor.
There's a strong connection between chess and the logic and forethought needed to plan and execute a murder.
Onu düşünme sen.
Don't worry about it.
Burada işimizin bittiğini düşünme.
Don't think we're finished here.
Lütfen yanlış düşünme.
Make no mistake.
Yapma şimdi, böyle şeyler düşünme.
Oh, come on. Don't even think like that.
Hayır, düşünme.
- Oh, no, no, don't.
- Neary onları düşünme, Almanları düşünme, yaptığın işi bitirmekten başka bir şey düşünme.
Neary, don't think about them, don't think about the Germans, don't think about anything other than getting the job done.
- Hayır, o değil. Düşünme bile.
- Excuse me?
Onları geri alacağımı düşünme sakın.
Don't reckon I'll be getting back to it.
Düzenin dışında düşünme becerisi, kendini başkasının yerine koyma becerisi.
The ability to think outside convention, the ability to step into someone else's shoes.
Sean bunun bir şeyleri değiştireceğini düşünme.
Sean..... don't think this changes anything.
Sakın, başka seçeneklerimin olmadığını da düşünme.
I have other options,
Odadan yemek kokusu alırsam, götünüze tekmeyi vurup dışarı atarım sizi sakın yapmayacağımı düşünme.
If I smell food coming out of that room, I'm gonna throw your ass out on that street and don't you think I won't do it.
Gonzalez, bu olanların seni haklı çıkaracağını da düşünme.
And, Gonzalez, don't think this absolves you of anything.
Sen düşünme durdurmak gerekir ve tamam, demek tam olarak ne?
You need to stop thinking and do exactly as I say, okay?
Sweetums'ın sana ulaştığını ve senin kabul etmediğini biliyoruz ama tekrar düşünme şansın var mı?
We know that you were already approached by Sweetums and you said "No," but is there any way you would reconsider?
Fazla düşünme. Olmasına izin ver yeter.
Just try to let it happen.
Korkarım Jedi'lar bazı klonlara yaratıcı düşünme konusunda ilham vermişler.
I'm afraid the Jedi have inspired creative thinking in some of the clones.
Hızlı düşünme.
Quick thinking.
Hayır, akıllı düşünme oldu.
No, it was smart thinking.
Başka bir şey düşünme sakın Para Dayısı.
So don't get the wrong idea, Uncle Pennybags.
Yuvarlanmak hakkında düşünme bile.
Don't even think about shanking, dude.
- Sen beni düşünme!
- Don't worry about me.
seni yasal hakkı olmayan birilerinin kollarında düşünme fikri zor geliyor devlet kuralları gereği.
It's just hard to picture you in the arms of anyone you're not obliged to sleep with for reasons of state.
Bu gece uyuyacağını düşünme, arıcığım.
Don't plan on sleeping this night, wife.
Biraz düşünme fırsatım oldu ve sana karşı fazla sert davrandığımı fark ettim, tamam mı?
I had some time to think about it, and, uh... I realized I was maybe a little bit too hard on you, okay?
Bu tarz bir barbarlığa göz yumabileceğimi düşünme lütfen.
Please don't think that I condone such barbarism.
- Hayır, sen şimdi bunu düşünme.
- No, don't worry about that.
- O zaman artık düşünme.
- Well, then, stop.
Bu evliliği yürütmek için çabaladığımı düşünme lütfen.
Please don't think that I did not try to make this marriage work.
DDİ dil modellemesine dayanan düşünme ve iletişim kurma biçimidir.
NLP is a way of thinking and communicating based on linguistic modeling.
Düşünceleriniz İçin Düşünme'ye Hoşgeldiniz.
Welcome to Thought For Your Thoughts.
Düşünceleriniz İçin Düşünme'nin Yeni bir ortak sunucusu var, Pawnee-Eagleton birleşmesine teşekkürler
Thought For Your Thoughts now has a co-host, thanks to the Pawnee-Eagleton merger
Bugün de bizimle oldunuz Düşünceleriniz İçin Düşünme.
That's all the time we have on Thought For Your Thoughts.
Geçmişe ait şeyleri... ~... düşünme sakın. ~
♪ Don't think about the things of the past
Kendi özel konularına karıştığımızı düşünme.
Don't think that we're trying to get up in your personal business or anything.
Hatta beni düşünme bile.
And don't even worry about me.
Dinle. Yaptığımız işi düşünme.
Listen don't think about the work we do.
Böyle şeyler düşünme, teğmen.
Banish that thought, Lieutenant.
Sen düşünme.
_
Gitarı bırakmayı düşünme bile.
Don't even think about putting that guitar down.
Bizim için ne olabilirdi diye düşünme.
'Do not think on what might have been for us.
Bunun üzerinde düşünme.
That's it.
Tabi bütün bunlarin bedelsiz oldugunu düsünme.
Of course, all of this doesn't come without a price.
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşünmem gerek 37
düşünmek mi 21
düşünme bile 29
düşünmeye çalışıyorum 19
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünmedim 36
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşünmem gerek 37
düşünmek mi 21
düşünme bile 29
düşünmeye çalışıyorum 19
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49