Eğer olmazsa перевод на английский
1,356 параллельный перевод
Eğer olmazsa, bizim kadar zorlayabilirler ve peşimize takılırlar.
Even if it doesn't, they can push just as hard, keep right on us
Eğer olmazsa, o zaman kovanın üstünde yaparız.
And if not, we got to do it on a bucket.
Eğer olmazsa, o zaman düzeltiriz.
If not, then we fix it.
Eğer bir takım olmazsa bunun üstesinden gelemeyiz.
It's not gonna happen unless it's a team.
Peter hazinemi çaldı, ve eğer hazinem olmazsa... adamlarım bana karşı ayaklanır.
Peter stole my treasure and my men would mutiny if I so much as tried to leave without it.
Eğer kimse abone olmazsa o zaman hiç gelir olmaz değil mi?
Quero to say, if nobody to enroll itself, they will not have money.
Biraz su alabilir miyim, eğer sorun olmazsa?
Can I have a little water, if you don't mind?
Biraz hareket bekliyorlar. Eğer bir bok olmazsa, senin hatan olduğunu söyleyeceğim.
If it doesn't, I'm going to have to tell them that you've blown the test.
Eğer böyle olmazsa, seni öldürürüm.
If you don't I will kill you.
Ne yapacağımı bilemiyorum eğer işler pek mükemmel... olmazsa.
I don't know what I'd do if things weren't so... perfect.
- Tabii eğer zahmet olmazsa.
- Sure, if you've got some going. - Milk?
Eğer sevkıyat olmazsa sonucuna katlanmak zorunda kalırız.
We have to pay for it, if we don't deliver.
Ve eğer hac diye birşey olmazsa bizim de sonumuz gelmiş demektir.
And if there are no pilgrims... There will be no more us.
Sydney onları etkisiz hale getirebilir, tabii eğer herhangi bir sürpriz olmazsa.
Sydney has a chance to disarm them, but only if there are no surprises.
Eğer sorun olmazsa, daha sonra geleyim.
I could come back later if that's okay?
Eğer nakil olmazsa, altı haftam kaldı.
I have about six weeks, unless I get a transplant.
Eğer Kaynak gelirse ve Pheobe'nin güçleri olmazsa hiç bir şansınız kalmaz.
If The Source comes and Phoebe doesn't have her powers you don't stand a chance.
Eğer senin için sorun olmazsa gelecek.
So he's gonna come if it's okay with you.
Merak ediyordum da, yani, eğer sorun olmazsa, belki sen ben yokken mektuplarımı alabilir misin?
So I was wondering, I mean, if it's not too much trouble, if maybe you could... get my mail while I'm gone? Huh, neighbor?
Eğer sizin için sakıncası olmazsa bir isteğim daha olacak.
If it's not too much trouble, I'd like to make another request.
Önce koltuk, eğer sorun olmazsa.
The chair first, if you don't mind.
Jool, eğer sorun olmazsa, gidip Büyük Anneyi bulacağım.
Jool, if it's alright, I'm gonna find Grandma.
Eğer işi tamamlarken kaptan orada olmazsa, eğer Niska alıkonduğunu ve kimin kendisini tuttuğunu söyleme ihtimali olduğunu öğrenirse- -
If the captain's not there to finish it... if Niska finds out he's being held... and may speak as to who hired him...
Bak, düşünüyordum da, eğer Monica için sorun olmazsa...
Look, I was thinking, if it's okay with Monica..
Eger orijinal Star Trek oyunculari benim olmazsa, kimsenin olamaz.
If I can't have the original cast of Star Trek, no one will.
- Eğer sorun olmazsa tabii ki.
- Sure, if that's okay.
Eğer bu yeterli olmazsa koridorda Little Debbie makinesi kurulması için bir dilekçe hazırlarız.
It is not enough to sign a petition... to get a Little Debbie machine installed in the corridor.
Eğer iki bacağınızı ve iki kolunuzu da kaybettiyseniz, "Hiç olmazsa yaşıyorum." deyin.
If you have lost both legs and both arms, just go, "at least I'm not dead!"
Ritchie, eğer problem olmazsa durumunu tartışmak için bir meslektaşımı çağırmak istiyorum.
Ritchie, if it's OK with you... I'd like to bring in a colleague to discuss your condition.
Ve... merak ediyorum. Eğer oğlan olmazsa..... soyunun nasıl devam etmesini bekliyorsun?
And I'm curious... if it is a boy... do you expect to pass him your title?
Anneni çok seviyorum. Eğer annen yanımda olmazsa..
I love your mom deeply if mom isn't around me
Eğer Terri 5 dk içinde burada olmazsa, kötü şeyler olacak.
If Terri isn't here in five minutes, something's gonna die.
Eğer her şey planlandığı gibi giderse, hiçbir pürüz veya o tür birşey olmazsa, yaklaşık 6 haftayı bulur.
If everything goes as planned, no hitches, anything, a thing like this takes about six weeks.
Eğer resmi izniniz olmazsa...
If you don't have authorisation...
Eğer durumda bir değişme olmazsa, bu değerlendirilebilir bir olasılık olabilir,
If the situation remains the same, it may Just be a possibility that needs to be considered.
Eğer olmazsa?
What if it doesn't? Then she... she dies.
Eğer düğün olmazsa, seni öldürecek.
The marriage is not taking place. He's out to kill you
Eğer evlilik daha önce olmazsa...
If the marriage does not take place before that...
Eğer hiç param olmazsa, hareket edemem.
If I don't have no cash, I can't make no moves.
Eğer öyle olmazsa seninle savaşacağım!
If not, then I will fight against you!
Ama eğer burada olmazsa daha da kötü olabilir.
But if it weren't there, it would be even worse.
Ve iş imaja gelince, eğer bu parti mükemmel olmazsa itibarımızı kaybederiz.
And if this party doesn't kick ass, we lose face.
Eğer dikkatli olmazsa bu çelik kafesten kaçabiliriz sanki.
If he's not careful, we might move about freely in our impervious, 10-by-9 steel cage.
Sizden sörf kiralayanların listesine ihtiyacımız olacak, eğer sorun olmazsa.
We're going to need the rental log, if you don't mind.
Eğer sorun olmazsa, Komutan, T'Pol'a bir sözüm vardı.
If you wouldn't mind, Commander, I promised T'Pol
Burası iyi, eğer pencere sorun olmazsa.
There's good, if you like the window.
Eğer araştırma başarılı olmazsa o boş yere ölmüş olur.
If his experiments go unfulfilled, he'll never be redeemed, right?
Ve eğer çok zahmetli olmazsa, bu sefer biraz yetenek görelim.
And if it's not too inconvenient, this time with talent.
Eğer sorun olmazsa.
If you wouldn't mind.
Eğer sizinle gelmemi istiyorsanız, tek yapmanız gereken sormak. Eğer sorun olmazsa.
If you wouldn't mind.
Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa.
If you wouldn't mind getting the door.
olmazsa 30
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer mümkünse 45