Eğer olursa перевод на английский
7,973 параллельный перевод
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa ne zaman...
If you need anything... Ever...
Eğer bebek için bir şey lazım olursa, söylemen yeter.
If it's for the baby, just say so.
Eğer polis tanıtım keşfine çıkmak istersen, ya da sormak istediğin bir şey olursa beni ara tamam mı?
You ever want to do police explorers or have other questions, call me, okay?
Fotoğraf çekimlerinde sırıtmayı unutma. Eğer herhangi birşeye ithiyacım olursa... birilerinin seni aramasını sağlarım.
Show up for the photo ops, and I'll have someone call you if I need you for anything else.
Eğer video sadece benim telefonumda olursa bizim yaptığımız açıkça anlaşılır!
If the video is only on my phone, then clearly we did it.
Eğer bana birşey olursa, B613 dosyalarını yayınlayacağını bilmek istiyorum.
I need to know that should anything happen to me, you'll release the B613 files.
Dinle, eğer başka bir şeye ihtiyacın olursa, çekinme, tamam mı?
Listen, if you need anything else I got your back, all right?
Eğer birşey olursa Tenzin'e güvenle ulaştıklarından emin ol.
Make sure they get back to Tenzin safely if anything goes wrong.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana tamam bildirin?
If you need anything, you let me know, okay?
Kimsenin ulaşamayacağı güvenli bir yerde, dünyaya babanı kendisinin öldürmediğini söylemek için bekliyor, eğer bana bir şey olursa bu haber dünyaya yayılacak.
He's in a safe place, far from any man's reach, ready to tell the world that he didn't kill your father if I give the word or if anything happens to me.
Leyd Lola, size yunuslar adına söz veremem ama, eğer fırsatımız olursa sizi yarın denizde gezintiye çıkarmak isterim?
Lady Lola, I can't promise dolphins, but is there any chance I could take you out sailing tomorrow?
Eğer Francis'e bir şey olursa, oğlunu alıp kaçmak için hazır olmalısın.
Should Francis ever be deposed, you need to be prepared to take your child and flee.
Eğer işler tepetaklak olursa hemen Teta protokolünü uygulamanızı istiyorum.
If things go radically south here, I'll need you to implement the theta protocol.
Eğer her şey bittikten sonra, hapishane hala duruyor olursa onu yeniden içeri tıkabiliriz.
If the prison's still standing after all this is over, we can throw him back in.
Bu sırada eğer bir şeye ihtiyacınız olursa bir telefon uzağınızdayım.
In the meantime, if there's anything you need from me, - I'm just a phone call away.
Eğer şikayet olursa tepkiler bunun için vardır, değil mi?
If there's a complaint, that's what retractions are for, no?
Eğer bir şey olursa söylemek isterim ki harika bir takım olduk.
So, if something happens, I just want to say we make a great team.
Ne fark eder eğer sayaç üzerinde eğer ya eğer gerçek bir roll olursa?
What difference does it make if it's on the counter or if it's on the actual roll?
Eğer bir kadın Başkan olursa... First Lady pozisyonu için de ayrıca ödenek almalı.
They'll suddenly make first lady an official paid position.
Peralta'yı komutada bıraktım. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa bana ulaşabilirsiniz.
I did leave Peralta in charge, so call me if you need anything.
Eğer başka bir kuralı çiğneme olursa onu başka bir terapiste nakletmek zorunda kalacağımı söyledim.
I did warn her that if there was another violation I would be forced to hand her off to another therapist.
Eğer benim KFK'mda sizi kızdıracak bir şey olursa, beni arayın.
If my PAC does something that angers you, call me.
Eğer bana birşey olursa, onlara bakacağına dair söz ver.
You'll promise me you'll look after them.
Eğer yerçekiminden güçlü olursa, vücudumuz uçar.
If it's stronger than gravity, the body will fly.
Eğer bir problemin olursa, her ne olursa olsun... Ara beni.
If you ever get into any problems, any kind at all, you call me.
- Eğer bu... başarısız olursa...
- If this... if this fails...
- Eğer başarısız olursa...
- When this fails...
- Eğer başarısız olursa, sebebi ben olurum.
- If this fails, it's on me.
- Ne zaman olursan... Eğer başarısız olursa, sebebi ben olurum.
- When this fails... if this fails, it's on me.
Eğer yardım edebileceğim bir şey olursa bana ulaşın.
If I can be of any help, reach out to me.
Aslında böylebir tartışma olmazdı eğer buluşmalarımız... gizli olursa.
All of which would be moot if our meetings were, say... clandestine.
Eğer ailelerimiz gerçek bir çift olursa hayatlarımız nasıl iğrendirici bir şekilde karmakarışık olur, biliyor musun?
Do you know how disgustingly entangled our lives will be if our parents turn into a real couple?
Ve eğer bu görüşme başarılı olursa, bu benim hayalimdeki meslek olabilir.
And if this interview pans out, it could lead to my dream job.
Altı ay sonra, eğer herkes hemfikir olursa onu resmi olarak da evlatlık alabilirsiniz.
You guys would become his foster parents. After six months, if everyone agrees,
Eğer ilk dokunan göbek olursa düşüşü sağ atlatabilirler.
If the first collision is belly-first, it should survive the fall.
Her neyse yılın bu zamanlarının meşgul olabileceğini biliyorum eğer yardıma ihtiyacınız olursa, ben buradayım.
( speaking Mandarin Chinese ) Oh. Oh!
Eğer bir şey olursa yani herhangi bir şey beni ara.
And if anything comes up- - and I mean anything at all- - you call my cell. Got it.
Eğer canınızı sıkan bir şey varsa, ne olursa olsun bu adama anlatıyorsunuz.
If you have anything, anything that is bothering you at all, you take it up with this man.
Asher, eğer arkadaşım olduysan hiç beni arkadaşın olarak gördüysen... Ne olursa olsun, bana güvenebilir misin?
Asher, if you are my friend, if you ever were my friend, can you please somehow trust me?
Eğer doktorun sözünü dinlemeyip fellik fellik gezersen ve sana bir şey olursa ben çok üzülürüm.
If you don't listen to doctor's orders and go wandering around all over the place, and something goes wrong, my feelings would be very hurt.
Çünkü eğer test başarılı olursa insanlık tarihinin en büyük bilimsel olayının merkezi olursun.
Because if that test is passed, you are dead center of the greatest scientific event in the history of man.
Eğer bu olursa tek kelimeyle tamamen senin olurum, Lupin.
If that were to happen, I'd be utterly and completely yours, Lupin.
Eğer kız olursa senin kopyan olur, benim değil.
If it's to to be a daughter she'll be a version of you, not me.
Eğer bana bir şey olursa, benim için orada olmanı istiyorum.
If something happens to me, I need you to be there for me.
Eğer geceleyin ihtiyacın olursa evin burasında su bulunduruyoruz.
And we keep some water here in the house if you need any tonight.
Eğer bana bir şey olursa... Emeklilik paramı Stacie'nin almasını istiyorum çünkü evimizin parasını karşılayabilmesinin tek yolu bu.
If something happens, I want my pension to go to Stacie'cause it's the only way she can afford to keep our house.
Eğer ona sağlık kredisi vermek isteyen olursa oraya imza atacak.
Any officer can assign his or her sick days to another officer.
Majesteleri izniniz olursa yani beni çok mutlu edersiniz eğer size eşlik etme onurunu bana verirseniz bu ilk...
Your Highness... If I may, that is, it would give me the greatest pleasure, if you would do me the honor of letting me lead you through this... the first...
Eğer yapabileceğim bir şey varsa yardım edebileceğim bir şey olursa, yapmak isterim.
If there's anything I can do... Anything to help, I'd like to.
Eğer yeni bir şeye ihtiyacın olursa Phil piyanoya geçebilir.
Phil can step in on piano if you need him for the new stuff.
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa lütfen bana haber verin.
If there's anything you need at all, please let me know.
olursa 17
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22