Eğer öyleyse перевод на английский
1,936 параллельный перевод
Eğer öyleyse nerede olduğunu bulur musun?
If so, can you go ahead and get me a fix on it?
O zaman, Yoon Joo'yla yeniden mi başlayacaksın? Eğer öyleyse fazla anlayışlı olmak da bir insanı incitebilir.
If that's the case... you being overly caring might do more harm instead.
Eğer öyleyse de, muhtemelen sana değil banadır.
Or if it is, it's probably not for you, it's for me.
Eğer öyleyse, başarıyorsun.
Because, if so, you are succeeding.
Eğer öyleyse onları bulduğumuz parkta ne işleri vardı?
If that's the case, What were the doing In the park Where we picked them up?
Eğer öyleyse iki cinayeti birden izliyoruz.
If it is, then we're not looking at just one murder, but two.
Eğer öyleyse, ki ben öyle olduğunu söylemiyorum, bunu sana onun söylemesi gerekmez mi?
Well, if she was, and I'm not saying she is, Don't you think it should be her place to tell you?
Eğer öyleyse, yanımda bir avukat olmalı.
'Cause if it is, I should have a lawyer present.
Eğer öyleyse, insiyatifi ele geçirdik.
If so, we've seized back the initiative.
Eğer öyleyse polis gücündeki yetkililer bunu bilmeli.
If that's the case, then someone higher up in the force Needs to know about this.
Eğer öyleyse, tek bir heceye bu kadar anlam yüklemen adil değil.
'Cause it's really not fair to have that much subtext in one syllable.
Eğer öyleyse, hiç komik değil.
If so, this isn't funny.
Eğer öyleyse, defol git evimden.
Because if it is, you can get out of my house.
Eğer öyleyse?
And if it was?
Ama eğer öyleyse çok daha iyi bir hikâye olur.
But it's a much better story if he is.
Eğer öyleyse olay yeri ekibi bulacaktır.
Well, if it is, CSU will find it.
Eğer öyleyse galiba ben kazanıyorum.
Well, if it was, looks like I'd be winning.
Eğer öyleyse kendine güzel bir pantolon satın al ve sana hayatta başarılar.
If it is, pick yourself up some nice cheap pants, and good life to you.
Eğer öyleyse neden bana katılmıyorsunuz?
If so, why don't you just come on up here and join me?
Eğer öyleyse Lex'in yeni hedefi Daliy Planet.
If that's the case, then daily planet is lex's next target.
Eğer öyleyse sana bir kaç internet sitesi önerebilirim.
Because, you know, i could direct you to some web sites, if that's what you're into.
Eğer öyleyse Janet hamile olduğunu biliyorduysa, neden kendini öldürdü?
If she was carrying his baby, and if Janet knew she was pregnant, why would she kill herself?
Eğer öyleyse eldeki numunelerin Ankara MTA'dan onayını almak..... zorunda ki, bundan benim haberim olur.
If that was the case, he would have needed to get a permit for the samples from MTA Ankara, and I'd have been informed about that.
Çünkü... Eğer öyleyse...
Because if it is, that's...
Eğer öyleyse, bu tekrar yaklaşan galaktik dizilimi işaret ediyor olabilir.
If so, this may again indicate in the coming galactic alignment.
Eğer öyleyse, o zaman boğulmamıştır.
Then maybe she didn't drown.
Eğer öyleyse onu öldürmeyeceğim, onu tam burada canlı canlı gömeceğim.
If so then I'II not kill him, I'II bury him alive right now here.
Eğer öyleyse bunu gerçekten başarıyor.
And if so, he's succeeding.
Çünkü eğer öyleyse, bunu en dolgun çeki yazan gazeteye satacaksınız. Değil mi?
Because if it is, you're gonna sell it to the tabloid that writes the fattest check.
Eğer öyleyse, her biri göksel yaradılışın farklı bir ürünü müydü?
And if so, was each one a separate act of divine creation?
Eğer öyleyse katılıyorum.
'Cause I agree.
Eğer öyleyse cenaze bitene dek beklemeni öneririm.
If so, I suggest you wait until after the funeral.
İyi haber, eğer öyleyse, hala binadadır.
Good news is, if so, she's being held within the building.
Eğer öyleyse, kazara olmuştur. Kusura bakma.
Because, if so, that's an accident and we're sorry.
Eğer öyleyse pek işe yaramamış.
It didn't work too well if it was.
Eğer öyleyse...
If he's government...
Çünkü eğer öyleyse yemin ederim çıldıracağım!
I swear to God, I'm gonna freak the fuck out!
Sen de aynı şekilde mi hissediyorsun bilmiyorum, ama eğer öyleyse daha fazla zaman harcamayalım.
Now, I don't know if you feel the same way, but if you do... Let's not waste any more time.
Ve eğer öyleyse, katil kim?
And if so, who did it?
Eğer öyleyse, kim yapmış olabilir?
But if so, by who?
Ama eğer öyleyse, neden bu kadar farklı görünüyoruz?
But if so, why do we look so different?
Eğer öyleyse bu, biz insanların 20.000 yıI öncesine göre çok daha erken geldiğimiz anlamına gelir.
If so, it would mean that we humans arrived here much earlier than 20,000 years ago.
Eğer ciddiysen, öyleyse Turku Jukka'yla ilgilenip alanı genişlet.
If you're serious about it then expand the territory by taking care of turku jukka.
- Eğer durum öyleyse o zaman bana fotoğrafını gönder.
... then, send me his photo and advance.
Ve öyleyse eğer, sence ne yapacaktır?
AND IF HE IS, WHAT DO YOU THINK HE'S DOIN'ABOUT IT?
Eğer ormandaki yaratıksan, öyleyse durma gel ve saldır. Çünkü bu gerçekten can sıkmaya başladı.
If you're the creature in these woods, then just go ahead and attack,'cause this is getting really annoying.
Eğer durum öyleyse Bay Bartowski'yi bu görevden alıyorum.
In that case, I am pulling Mr. Bartowski from this operation.
Pekala öyleyse. Stüdyonuzu ziyaret edip devam eden işlerinizi bir göreceğim. Ve eğer işleriniz de manifestonuza uygunsa, serginize katılacağım.
Very well then, I shall visit your studio and see your work in progress, and if it lives up to your manifesto, I shall attend your exhibition.
Söylesene Laxmi, eğer benim çocuğum değilse, kimin öyleyse?
Tell me, Laxmi. If he's not my child, then whose is it?
Eğer bu kadar eminsen, neden öyleyse fırsatın varken yaratığına öldürtmedin beni?
If you're so sure of this, then why didn't you get your creature to kill me when he had the chance?
Öyleyse, paylaşılacak bir odam var hanımlar, eğer herhangibiriniz yalnızlık çekerse, konuşmak isterse.
So, I've got room to spare, ladies, if anyone gets lonely, wants a chat.
öyleyse 1938
öyleyse sorun yok 16
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleyse ne olmuş 16
öyleyse yap 21
öyleyse sorun ne 20
öyleyse anlaştık 24
öyleyse gidelim 26
öyleyse kim 21
öyleyse sorun yok 16
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleyse ne olmuş 16
öyleyse yap 21
öyleyse sorun ne 20
öyleyse anlaştık 24
öyleyse gidelim 26
öyleyse kim 21
eğer istersen 206
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39