Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ E ] / Eğer istersen

Eğer istersen перевод на английский

5,322 параллельный перевод
Ben sadece merak ettim de eğer istersen akşam yemeğine gidebiliriz.
If you wanted to... You know, go for dinner? You know, get some dinner- - with me?
- Eğer istersen ben sana kaptan derim.
If you want, I will call you captain.
Eğer istersen sipariş verebilirim.
Well, if you want, you can order it.
Eğer istersen bir tur atmak için alabilirsin.
If you want, you can take it for a spin, just try not to, you know...
Eğer istersen, bir taksi çağırabilirim.
If you want, I can call you a cab.
Buna alım satım kârı edinmek için yasadışı bilgi edildiğin izlenimi diyebiliriz eğer istersen.
Well, let's call it an impression that you've been using illegally obtained information to create trading profits.
Eğer istersen Cami senindir.
Cami is all yours if you're interested.
Eğer istersen bilinen son adres bilgisi de var.
I got his last known address, here, if you want it.
Eğer istersen telefonda gğrüntüler de var.
I have my reel on my phone if you'd like to watch it.
Ama eğer istersen teknemde fazladan bir odam var.
But if you wanted, I have an extra room in my boat.
Eğer istersen senin için kendimi ortaya atar ve kalman için savaşırım.
So if you want, I'll stick my neck out for you, and I'll fight for you to stay.
Daha rahat koltuklar da var, eğer istersen.
There are more comfortable chairs, if you'd rather...
Eğer istersen, verebilirsin.
If you wish, you can give it to him.
Deacon, eğer istersen mutfakta biraz kahve var.
Deacon, there's coffee in the kitchen if you want some.
Eğer istersen sana birkaç soru sormak istiyoruz.
Need to ask you a few questions- - you up to it?
Bütün sayılar burada, eğer istersen detayları sana açıklayabilirim.
Well, that's all in the numbers here, and I can explain it in detail if you want.
- Eğer istersen bunu konuşabiliriz.
We can talk about this if you want. I'm fine.
- Eddie eğer benimle program hakkında daha çok konuşmak istersen, bundan memnun olurum...
- Uh, Eddie... if you'd like me to talk more about the program, - I would be happy to... - Mm-hmm.
Eğer geri dönmek istersen...
If you need to go back...
Eğer gitmek istersen, sorun değil.
- I did it. If you want to leave, go ahead.
- Evet, eğer gelmemi istersen... - Sen değil. Scott mı?
Yeah, if you want me to come... not you.
Eğer yaptırımlara başlamak istersen ilk görevin duvardaki grafitileri silmek olacak.
Now, if you wish to perform the sanctions, your first act will be cleaning the graffiti off this wall.
Eğer yardım istersen, seve seve.
And if you need me to do the deed, I'm happy to.
İstersen eğer, bakabilirsin yani...
I mean, you can have a look through if you want...
Eğer konuşmak istersen oturma odasında oturuyor.
He sits in the living room if you want to talk to him.
Eğer sen de katılmak istersen bana haber ver.
Let me know if you want to get on board.
Evet, peki, eğer konuşmak istersen herhangi bir konuda...
Yeah, well, if you ever do need to talk about anything...
Eğer ilk satışını yaparsan ve birine sarılıp, öpmek istersen adamın benim.
If you make your first sale and you're looking for somebody to hug and kiss, I'm your guy.
Eğer işler iyi gitmezse ve birini tokatlamak istersen ona da varım.
If it doesn't work out and you want to slap somebody around, that's okay, too.
Ama eğer pizza halkaları istersen her zaman bana gelebilirsin.
But if you want pizza rolls, you can always come to my place tomorrow night.
Evet. Eğer bir yere gitmek istersen. Bilirsin bir şeyler yaparsan.
Yeah, um, if you want to go somewhere, you know, or do something.
Eğer bir daha yönetimimizi eleştirmek istersen bir zahmet e-posta gönder.
Next time you want to criticize our leadership, send a damn e-mail.
Aslında ön tarafta güzel bir kebapçı var eğer bir şeyler yemek istersen.
Oh. Well, there's a kabob cart out front if you want to get something to eat first.
Eger tekrar ise koyulmak istersen, ben kendimi biraz daha iyi hissediyorum...
I'm feeling a little better, so if you want to get back to it- -
Yağlı balık ve patates kızartması da var. Eğer yemek istersen.
Greasy fish and chips if you're hungry, too.
Eğer biraz kahve istersen, koyabilirim.
If you want some coffee, I could put some on.
Eğer görmek istersen, doktor raporları elimde.
I have the doctor's statements if you need to see them.
Eğer bir şey söylemek istersen şu an tam zamanı.
If you have anything else to say, now would be the time.
Eğer bir gün açıklamamı istersen, her şeyi basitçe inkar edeceğim.
And if one day you ask me to explain it to you, I will simply deny everything.
Eğer konuşmak istersen, sadece bir telefon uzağındayım.
If you need to talk, I am just a phone call away.
Eğer yeteneklerini kullanmak istersen adamlarımın arasında sanada yer var.
If you'd care to put your considerable skills to use, there's a place for you among my merry men.
# Gel de gör beni # Eğer elbiseni değiştirmek istersen...
* Come see about me * if you wanna change out of that dress...
Eğer konuşmak istersen... Gruptaki herkes sana mı geliyor?
If you ever need to talk - - so, everybody in the group, they dish to you?
Dinle eğer yeni bir danışman istersen seni anlarım.
Listen, I don't blame you if you want to be assigned a new counselor.
Eğer yemek istersen atıştırmalık bir şeyler var.
Aw. We have comfort food if you want a slice.
Eğer bölgeni belirlemek istersen, orayı işaretlemen gerekir.
If you want to establish... your territory, you need to mark it.
Eğer aileni terk etmek istersen daha kolay yolları var.
TOM IS NOT ALONE IN HIS BELIEF. RETIRED SHERIFF LOU GIRODO OF LAS ANIMAS COUNTY, COLORADO,
Eğer yardımcı olmak istersen..
If you're willing to help out.
Bu gece de takılacağız,... bize katılmak istersen eğer.
Hey, we're gonna hang out again tonight if you want to join us. Yeah, sure. Cool.
Ward eğer içini dökmek istersen benimle her zaman -
Ward, if you need to get it out, I am here...
Eğer birisinden bir şey yapmasını istersen...
When you want someone to do something,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]