Fena değil перевод на английский
8,863 параллельный перевод
- Fena değil.
Eh, all right.
Kağıt pantolon içinde bir kadın için, hiç de fena değil.
For a woman in paper pants, not bad at all.
Fena değil ha?
Not bad, eh?
Hiç fena değil!
Not bloody bad!
- Fena değil.
It's fine.
Hiç fena değil.
Okay, that's not bad.
- fena değil.
- Not bad.
Fena değil.
- All right.
Fena değil.
Not bad. [Laughs]
Fena değil.
Not bad.
Hiç fena değil.
Not bad, Your Honor. Not bad at all.
- Fena değil.
Judy got it for me. - Not bad.
Coal Hill Okulundan bir kız için hiç fena değil.
Not bad for a girl from Coal Hill School.
Hiç fena değil.
Not bad.
- Fena değil.
- Not great.
İnan bana gözüktüğü kadar fena değil.
Oh, believe me, it's not as bad as it looks.
- Evet, fena değil.
Yeah, not bad.
- İki hafta geciktin. - Fena değil. - Gelişiyorsun.
~ Two weeks late. ~ Not bad. ~ Improving.
- Fena değil.
- And that? - It's okay.
Fransız edebiyatı dersi seni çok heyecanlandırmıştı. Fena değil.
You remember how excited you were about that French literature class?
- Fena değil.
Not so bad.
Fena değil, ha?
Not too shabby, huh?
- Fena değil işte. - Fena değil mi?
She's all right.
Hiç fena değil.
NOT BAD.
Fena değil. Bakalım neler öğrenmişsin.
Let's see what you've got.
- Fena değil aslında.
Is a bullshit game. You know what?
Asistanlar için hiç de fena değil, değil mi Albay?
Not bad for advisers, huh, Colonel?
Benimkisi Kuzey Çin Denizi'ndeki neredeyse yaşanmayacak iklime sahip bir adada. Ama bu da fena değil.
Mine's on a nearly inhospitable island in the north China Sea, but this works too.
- Fena değil.
Has its moments.
Günün sonu ilk gün için çok fena değildi, değil mi?
So, end of day, not too bad for a first time out, was it?
Fena değil.
Not so much.
Saf küçük güneyli bir kız için hiç de fena değil.
Not bad for naive little Southern girl.
Sanırım 2'de 1 hiç de fena değil.
I guess one out of two ain't bad.
Biraz sıcak ama fena değil.
little warm, but not bad.
14.7 fena değil.
Not bad.
Soğuk pilot ve soğuk lastikleri hesaba katarsak fena değil.
Not bad considering the cold driver and the cold tires.
Yani yüksek çözünürlüklü değil ama Yinede fena değil.
I mean, it's not high-def, but it's still a good picture.
- Fena değil.
Not bad.
Fena sayılmaz, değil mi?
Not bad, eh?
Aslında fena fikir değil.
That's actually not a bad idea.
- Fena bozulmuş, değil mi?
He's pretty fried?
Hiçde fena bir fikir değil bu.
That's actually not a bad idea.
Asistanlar için hiç de fena sayılmaz, değil mi Albay?
Not bad for advisers, huh, Colonel?
- Fena bozulmuş, değil mi?
He's pretty fried, huh?
- Fena fikir değil.
Seems like a good idea.
Fena biri değil, değil mi?
See, he's all right, isn't he, really?
Bence bizim için fena fikir değil.
I don't think it's such a bad idea for us.
Bunlar bana göre değil. Miden fena ağrıyor.
- None of which will work for me.
- Fena, değil mi?
It's badass, huh?
Fena fikir değil.
- Yes, it may not be so silly.
Öyle değil mi? - Fena değil, hiç fena değil.
That's not bad.
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28