Güzel kızlar перевод на английский
1,270 параллельный перевод
Güzel kızlar.
Good girls.
Personelde güzel kızlar istemiyorsunuz.
You don't like pretty girls on the staff.
Bazı keşişler güzel kızları takdir eder.
Some monks can appreciate pretty girls.
Eğer bir numaralı kuralı çiğnersen, ki çiğneyeceksin ikinci kuralımız : Eğer koridorlarda bir aşağı bir yukarı yürüyen güzel kızlar görürsem, ki göreceğim şöyle demeyeceksin : "Benden güzeller mi?"
And when you break rule number one, and you will there's rule number two, which is if I look at pretty girls walking up and down the aisles, and I will you can't say, "Are they prettier than me?"
Ve sadece bir hatırlatma ; yalnızca 5 dolar güzel kızlarımızdan herhangi birinin masanıza gelmesi ve kendi dünyasının gizemlerini göstermesi.
And just to remind you that five dollars is all it takes... to have one of our lovely ladies come over to your table... and show you the mysteries of their world.
Elbette benim güzel kızlarımı bekletmeyin... Rahatsız olmayın sadece küçük bir ısınma sorunu var.
Certainly you don't expect me and my lovely daughters to be uncomfortable just bacause you have a little heating problem.
Güzel kızların matematiğinin zayıf olduğunu söylerler.
People say that beautiful girls are always wrong at calculating.
Beverly Hills Oteli'nin lobisinde güzel kızları kesen bir adam bana zevk almayan biri gibi gelir.
A man lounging around the Beverly Hills Hotel ogling Starlets... looks to me like a man not having fun.
"Güzel kızlar."
"Beautiful girls."
Her nasılsa, güzel kızlar ve gangsterlerle dolu bu kabustan ve şehrin en zengin adamıyla yüzyüze karşılaşmaktan sağ çıkacağıma inanıyordum.
I believed somehow that I could live through this bad dream about pretty girls and gangsters and standing face-to-face with the richest man in town.
Kuzey sahillerindeki tüm güzel kızları tanıdığımdan emindim.
I could have sworn I knew every pretty girl on the north shore.
Güzel kızlar sıra sıra dizilmiş.
Pretty maids all in a row.
Ben Miami'nin en güzel kızları ile bildiğim işi yapıyorum.
I make it my business to know the most beautiful women in Miami.
Çünkü ben giremedim. Zaten onlar da güzel kızları açık arttırmaya sunuyorlardı.
Because I couldn't get in, and they were auctioning off beautiful girls.
Güzel kızlar onları boş Zamanlarında yapar.
Pretty girls make them in their spare time.
Bütün güzel kızların karşılama komitesi.
The welcoming committee for all the fine sisters.
50 yıI boyunca otuz bir çektiniz havalı arabalar kullandınız en güzel kızları becerdiniz ve şimdi ayağa kalmadığınızda şerefli olmak istiyorsunuz.
Instead you jacked off for 50 years, drove fancy cars, screwed the best girls, and now when you can't get it up, now you want to be honorable.
Gelecek aya, güzel kızlar istiyorum büyük cam haçlar üzerinde olsunlar.
Next month. I'd like to have pretty girls floating on big glass crucifixes.
Orada güzel kızlar olacak.
There's gonna be beautiful babies there. I...
Güzel kızlar. Gelmek ister misin?
You want to come with?
Fakat. Ona bu kutsal sözü verdim. ... Üniversitenin en güzel kızlarının olduğu bu takvimi yapacaktım.
But you see, I made him this solemn promise that I would make him a calendar of the best damn good-looking girls at Trumaine.
Bütün şu güzel, güzel kızlar.
All those beautiful, beautiful girls. I have it under control.
- Her tarafta güzel kızlar var.
Fucking chicks everywhere. You bet.
Güzel kızlarımız var.
Nice girls here.
Bütün güzel kızlarıda hep Kenshin alır zaten.
Kenshin always gets the most delicious parts.
Güzel kızların hepsi nerede?
Where are all the good girls?
Hugh Hefner gibiyim, sadce o güzel kızlar yok.
I'm like Hugh Hefner, minus everything good about his life.
Erkekler güzel kızlar ister.
Men want girls with good taste
Güzel kızlar değil mi?
Nice girls, huh? Hey.
Bu güzel kızlar niye bizim gibi iki ihtiyar kaz kafayla kaçmak istesin ki?
Why would these beautiful girls want to run off with a couple of old geezers like us?
Güzel kızlar, bira, nedir?
Pretty girls and beer or what?
Derecem orta seviyedeydi, Yıllık daha güzel kızları gösteriyor.
My grades were nothing special. And some of the girls in the yearbook are prettier than me.
Düşünsene... tüm gün boyunca etrafımızda güzel yüzlü kızlar olacak.
Just imagine we'll be surrounded by beautiful faces all day.
Evet. Güzel Ticaret Fuarı kızları buraya geliyor.
This is where the cool Trade Fair girls come.
Harika. "Güzel Ticaret Fuarı kızları"
Great.'Cool Trade Fair girls.'
Bazı kızlar senden daha güzel!
Some girls are more beautiful than you!
Şöyle dediğini hatırlıyorum : - "Bütün babalar kızlarının çok güzel olduğunu mu düşünür?"
I remember him saying, "Do all fathers think their daughters are so beautiful?"
Siyah olanlar peynir gibi, genç bayanlar ise zeytin gibi kokuyorlar... Ve güzel çingene kızları olgun ananas gibi kokuyorlar. İşte bundan, işte bundan, işte bundan dolayı
the black ones smell of cheese the young ladies smell of olives and the pretty gypsy girls smell of ripe pineapple that's why, that's why, that's why
ama insanın midesini bulandıran o dansçı kızların çoğundan daha güzel.
Not because she's my daughter... but she's far nicer... than some of those dancers who make you sick.
Ayrıca, okuldaki kızların hiçbiri de güzel falan degil.
Besides, none of the girls at school are that pretty anyway.
Kızlar güzel muhabbetinizi bölmek istemem ama vaktimizin sonuna geldik.
Ladies, as fascinating as this is, I'm afraid we're out of time.
Güzel. Bir dahaki sefere kızları alıp parka gitmeli ve işi bitirmeliyiz.
Next time we want to pick up women we should go to the park and make out.
Burası hoş kızların olduğu güzel bir yer.
This is a nice place with nice women.
Kızlar hoş, yemekler güzel.
Nice girls, nice food.
Güzel kızlar hedef alınır.
- I see.
Burjuva kızların böyle ağır işler yaptığını görmek çok güzel.
It's good to see bourgeois girls Building up a sweat.
Şimdi buradaki resimde siz kızlar hepiniz Gia'dan nefret ediyorsunuz... çünkü o hepinizden daha güzel ve tatlı bir kız.
Now here's the picture. You girls all hate Gia... because she is so much prettier than the rest of you.
Harika bir insandır. Kocası da öyle. Güzel bir evliliğin meyvesi olan kızları da şimdi yuvadan uçuyor.
A good marriage that mustn't be threatened... now their daughter's leaving home.
Güzel sesi olan kızlar.
Giris with pretty voices.
Konserinizin, seksle alakasının olmaması ve küçük kızlarında izleyebilecek olması güzel.
It's good that little girls can see your concert is not have to be about sex.
Kızlar, sizi görmek ne kadar güzel.
Girls, it's so nice to see you.
kızlar 1180
kızlar mı 26
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
kızlar mı 26
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel bayan 54
güzel olmuş 50
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel bayan 54
güzel olmuş 50
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53
güzel mi 269
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53