Hayatta kal перевод на английский
1,851 параллельный перевод
Ama fikirler, ancak onları savunan birileri varsa hayatta kalır.
But ideas only survive if someone is there to defend them!
Bazı şeyler güçlü olduklarından hayatta kalıyor ve bir noktada anlaşmaya varıyor.
Things survive because they're strong and... everything reaches an understanding.
Bazı canlılar zayıftır, fakat güçlü tarafından korunduğu için hayatta kalırlar, bir sebepten ya da bir şeyden.
Some creatures are weak, but they survive because they've been protected by the strong, for one reason or another.
- Aynı zamanda hayatta kalırsanız da dedi...
- She also said : If you survive.
Onun yanında olursan, hayatta kalırsın.
Stick to him and you'll survive.
Atlarsam hayatta kalır mıyım?
If I jumped, would I survive?
Hayatta kalırsan iki ya da üç yıl Detroit'teki federal hapse gidersin.
And then if you live, that'll get you two or three years in the Federal house up in Detroit, there.
Hayatta kal.
Stay alive.
Hayatta kalırlar?
They're alive?
Hayatta kalırsa, bir daha savaşmamasını garantiye alacağım.
If he lives I'll make sure he cannot fight again
Ve hayatta kalıp da ne yapacaksınız?
And what will you do by staying alive?
Kim diğerini öldürürse, hayatta kalır.
Whoever kills the other first gets to live.
Adaletsiz bir dünyada nasıl hayatta kalınacağını öğretti bana.
He taught me how to survive in an unjust world.
Orada dövüş ve hayatta kal. İkimizin de avuçları para dolsun.
Fight there and survive, and you will fill both our hands with coin.
Damgayı alana kadar hayatta kal, sonra benim gladyatörüm olacaksın.
Survive to receive the mark, and you will become my gladiator.
Bunu doğru yaparsan, polis soruşturmayı kapatır, ve yeni, havalı ortağım Damon hayatta kalır.
- You-You do this right... and the cops will stop investigating. And my stylish new business partner, Damon - Gets to live.
- Sence hayatta kalır mı?
You think he'll be okay?
Benim gibi uzun süre çarpışırsan, nasıl hayatta kalınacağını öğreniyorsun.
Well, when you've been in the fight this Long, you Learn how to survive.
Yani sessiz ol ve hayatta kal.
So keep quiet and keep alive.
Ben her türlü hayatta kalırım.
I'm a survivor.
Vahşi hayvanlar orman kanunlarıyla hayatta kalırlar.
And wild animals live by a set of rules to ensure their survival.
Ama fark etmenizin zamanı geldi, Bay Blackham burada en güçlü hayatta kalır.
But it's time you realized, mr. Blackham, That it's survival of the fittest around here.
Tek bir kadın hayatta kalıyor ve bu zayıf, kırılgan kız çok kötü bir korsan çetesinin lideri oluyor.
Only one woman survives and that thin, fragile girl becomes the head of a notorious pirate gang.
Lütfen hep birlikte hayatta kalıp geri dönebilmemiz için savaşın.
Please fight together so that we can be alive to come back.
Öyleyse birlikte hayatta kalıp geri dönelim.
If so, let's survive and go back together.
Biz hayatta kalırız.
We survive.
Hayatta kalırız, ve... biz... Üstesinden geliriz.
We survive, and - and we - we overcome.
Hayatta kalırız.
We survive.
Hayatta kalırız, ve...
We survive, and -
Ancak, parlak bir kalkandan yansıyan görüntüsüne bakarsan hayatta kalırsın.
You will only survive if you look at her reflection in a polished shield!
Jules, Gus'a, trajik bir hayatta kalış senaryosu yaşanması halinde birbirlerini yemek istediklerinde ne yapacaklarını konuşmanın arkadaşlar arasında normal olduğunu söyler misin?
To discuss when they'd like to be eaten In the event of a tragic aliv e-esque scenario? - Eww!
- Öldürdüğüm sürece hayatta kalırım.
If I keep killing, I stay alive.
Hayatta kalın, yardım çağıracağım.
Stay alive, I'm getting help!
Birincisi, ki birinci olmasının sebebi var, arabadan çıkarım bu seni havaalanına götürür ve Miami'ye döndüğünde Gio'ya hapiste nasıl hayatta kalınacağını öğreten danışmanlardan tutmasını söylediğimi söyle.
One - - and it's in that position for a reason - - I get out of the car, and this guy takes you back to the airport, and when you get back to Miami, you tell gio I told him he should hire one of those consultants that teach guys how to survive in prison,
- Fırın başka nasıl hayatta kalır?
- How else will the bakery survive?
Beden dersinde hayatta kalırsam sen ve Marie ile yemekte görüşürüz.
If I survive gym class, I'll see you and Marie at lunch, okay?
Ve böylece, güçlü olanlar hayatta kalır!
no weaklings are meant to survive there.
Başkanlıkta bir tahliye gerçekleşirdi. Böylece Washington'a yapılacak bir saldırıda,... başkan hayatta kalırdı. Buna rağmen, başkanın tahliye edilmek istemediği durumlarla karşılaştım.
There might be a presidential evacuation so that the president would survive an attack on Washington, although I know of cases in which the president chose not to be evacuated.
Kitabın ismi, "Uyumsuzluğun Hayatta Kalışı".
"Survival of the Misfit" is the title.
Bir tavsiyem var - çok çalışırsanız hayatta kalırsınız.
With a quick word of advice - work hard, survive.
Sıkı çalış hayatta kal.
Work hard, survive.
- Peki ya hayatta kalırsam?
- And if I survive?
O hayatta kalırsa, Elliot, Amy ve Mo da kalır.
If she lives, so do Elliot and Mo and Amy.
Ne kadar bir arada çalışırsak, o kadar uzun hayatta kalırız.
Jeff. The longer we work together, the longer we last.
Yemin ediyorum, hayatta kalırsam artık gururlu biri olmayı bir kenara bırakacağım.
I am going to stop being so vain. And scared of everything.
Hastalarımız, biz kurallara uymayı sevdiğimiz için hayatta kalıyorlar.
Our patients live because we enjoy following the steps.
Sadece güçlüler hayatta kalır!
Only the strong survive.
Hayatta kal ve aşk hikayemi anlat.
Survive and tell the story of my love.
Buradan her neyse fotoğrafını çekebilirim ama o kadar kalın bir siste hayatta düzgün bir poz çekemem.
I can take a photo of what ever this is from here, but there's no way I can get a decent shot it's so foggy.
Bazı zamanlar hiç kıpırdamadan durmak ve tamamen odaklanmak zorunda kalırsın. Bütün yapman gereken sadece bu kıskacı tutmak olsa bile çünkü bu gördüğün kıskaç birilerini hayatta tutuyor olabilir.
Sometimes you have to stand totally still and stay completely lasered in, even if it means just holding this clamp, because this clamp right here...
Bildiklerini anlat ve hayatta kal!
Share what you know!
hayatta kalmak için 17
hayatta kalmak 22
kalbim 98
kale 60
kalın 63
kalbi 31
kali 34
kalem 67
kalsın 231
kalkın 359
hayatta kalmak 22
kalbim 98
kale 60
kalın 63
kalbi 31
kali 34
kalem 67
kalsın 231
kalkın 359
kaldırın 181
kalk 1843
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kalkıyorum 26
kaldır beni 31
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalk 1843
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kalkıyorum 26
kaldır beni 31
kalktım 52
kalıyorsun 17