Ikisi bir перевод на английский
2,118 параллельный перевод
O ikisi bir şeyin içindelerdi.
Those two were in something, all right?
- Beni iptal edin. Gitmiyorum. - Bu ikisi bir odada kalabilir.
Bump me. i'm not going. if these two can share a cabin.
Bu hafta üçüncü kez öğle yemeği için işten çıktı ilk ikisi bir saatten kısa sürmüştü.
Leaving work at lunch, third time this week. Both less than an hour.
Tek başlarına hiçbir şey ifade etmiyorlar ama ikisi bir arada, suikast olayında Templeton'ı haklamaya yeter.
I mean, separately, they're nothing, but together, they link Templeton to the plot.
Bu ilişkimizle ilgili bir şey. Ama bu ikisi birbirine sıkı sıkıya bağlı ve bu iş benim için..
But both of those have been so tied up in each other,
Bittiği zaman da, BMS'de ya bir futbol takımı, ya da bir lakros takımı olacak ama ikisi birden olmayacak!
And in the end B.M.S. will have either a football team or a lacrosse team, but it will not have both!
Eminim ki, içimizden ikisi bir çözüm ayarlar...
Well, I'm sure the two of us can figure something out...
Bir süreliğine ikisi birdendi.
And for a while, she was both.
-... olmaya mı çalışıyordun? - Bilmiyorum ama formül buydu ve aynada... Aynada formülün devamı yazıyordu ve bu ikisi bir şekilde bileşik formüller.
i don't know, but it was this formula, and there was... ( WHOOSH ) there was more of it written on the mirror, and the two of them are combined somehow.
Ya bu araba ikisi için de bir şeyler ifade ediyorsa?
What if the car meant something to both of them?
Dallas'a özel bir şey için gitti. Silah, bilgi. Belki ikisi için de.
He went to Dallas for something specific... weapons, intelligence... maybe both.
İkisi de Vietnam Savaşı'nı protesto etmek için Washingtondalarmış ve bir çörek dükkanının dışında çarpışmışlar.
So they're both in D.C. Protesting the Vietnam war, And they literally bump into each other Outside a donut shop.
Bizi bir tam yapmak için ikisi de gereklidir.
It takes both to make us whole.
- İkisi bir arada olsun.
- Both.
İkisi bir şekilde birbirini bağlı gibi duruyor.
It stands to reason that the two were connected somehow.
ikisi için çok iyi bir fiyat, çok iyi bir fiyat.
Both for a very good price, a very good price.
Bir taşla iki kuş misali ikisi de tutuştu.
Look at that. Two things flaming at once.
İşin aslı, ikisi de koca çek defterlerini masaya vurmak ve sana koca bir yığın halinde para akıtmak için yaygara kopartıyorlar.
In fact, they're both clamouring to whack their big fat cheque books on the table and spunk a wodge of cash in your direction. They want to publish my book?
İkisi bir de Ted.
- Well, them and Ted.
Bu ikisi tuvalette vuruşurken bir ekip yönetmem gerekiyordu.
I've got a team to run, these two are screwing in closet.
Eleanor bir fırtına çıkardı ve o ikisi beni öfkeli sularda ölüme terk etti.
Eleanor created an electrical storm, And the two of them left me for dead in the raging waters.
İnanılmaz. Bu kadar güçlü bir düşmanla yüzleşmelerine rağmen, ikisi de bu düellodan zevk alıyorlar.
the both of them are enjoying the Duel.
Kalay biraz daha zordu. Dünya'nın kabuğunun bir milyonda ikisi kalaydır yani çok daha az bulunur.
Tin was trickier. so it's much rarer.
Bu delili polise taşımış olsaydım bile, o ikisi Çocuk Ceza Hukuku tarafından korunacak ve rehabilitasyondan başka bir sıkıntı çekmeyeceklerdi.
Even if I brought forth this evidence to the police, the two would..... be protected by juvenile law, and would suffer nothing more than being put into care.
" Baba, oğula bir şey verirken ikisi de güler.
" When a father gives to his son, they both laugh.
"Oğul, babaya bir şey verirken ikisi de ağlar."
When a son gives to his father, both cry. "
Teneke biraz daha zordu. Dünya'nın kabuğunun bir milyonda ikisi tenekedir yani çok daha az bulunur.
Tin was trickier. so it's much rarer.
Gelmeye ilk başladığı zamanlarda, o ikisi tanışmadan önce küçük bir oyun oynardık.
When she first started coming in, before they met, We had a little game.
Evet, içiyordum ve ölümüm bir kaza olmuş olabilir, ama her ikisi de ölmemi istediler.
Yes, I did drink. And my death may have been an accident, But they both wanted me gone.
İkisi bir ilaç protokolü için bana karşı gruplaştılar.
Only with Fife, it doesn't feel like a drug protocol dinner.
Sanırım bu ikisi gizlice bir şeyler yapmış ama sen onların amirisin.
I understand these two sneaking around, but you're their superior.
Michelle ve Addison, ikisi de ölümlerine sebep olan bir şey biliyordu.
Michelle and Addison, they both knew something that got them killed.
İkisi arasında çok uzun zaman önce olan bir şey.
It went on between them a long time.
Bir çocuğun geleceğinde çevrenin genetikten daha önemli olduğunu biliyorum, ama bu bebek, ebeveynlerin ikisi de.
I know environment plays a bigger role than genetics, when it comes to determining a child's future, but that baby, I mean, both the parents.
Evet ama, ikisi de seni bayağı bir uçurur.
Yeah, but they - - they - - they both get you pretty high.
Jack'e büyük bir saygı duyduğunu biliyorum. Çünkü aslında ikisi de aynı dilden konuşuyorlardı.
He had the utmost regard for Jack, that I know, because they basically talked the same language.
İkisi de tam bir geri zekâlı.
What a couple of douches.
Her ikisi de bebekleri pişirme olayı ve bu kötü bir şey.
Either way, it's baby stew. Which is bad.
Aşkın gücüne olan inancına hayran kaldım, Booth, ama bu ikisi arasında aşk olması antropolojik bir anormallik.
Your belief in the power of love is admirable, Booth, but an affair between these two is an anthropological anomaly.
Parayı nereden bulduğuna dair hiçbir şey yok. - Henüz yok. Burada faturalar var, bir tanesi yeni parmaklıklar için diğeri de barın yenilenmesi için, ikisi toplam 6.000 ediyor.
I've got invoices here - one for the new brass rail and one for the new wood for the bar, each totaling close to 6 grand.
Fakat ven bu ikisi arasında bir bakış yakaladım.
But then I caught the look between these two.
Hepsi bir araya gelince ikisi için de 75 bin oluyor.
All of it totaling $ 75,000 from each one of them.
- Bir erkek bir kadın oldukları apaçık ortada. İkisi de yaklaşık 40 yaş civarlarında.
Well, they're a male and female, obviously, both approximately 40 years of age.
- Kutsal kitap der ki bir robot bir insanla asla yatmamalı ne ayağa kalkmalı ne de ikisi arası bir şey yapmalı.
The good book sayeth a robot shall not lie down with a human, nor do it standing up, nor at any angle in between.
İkisi bir arada olabilir mi?
Can I be both?
"Dairesinde, kedileri tarafından yenmiş şekilde bulunur" diyecektim ama ikisi de hoş bir durum değil nasılsa.
I was gonna say was found alone in his apartment, devoured by his cats, but either way, not pretty.
Her ikisi de Hizbullah'la çalışıyor, bir başka İranlıyla değil.
Assuming they're working with Hezbollah not another group.
Şu anda yarışta olan iki adaya saygısızlık etmek niyetinde değilim. İkisi de bu gece burada, ikisi de kabiliyetli ama arada bir bir kadının ortalığa çeki düzen vermesine ihtiyaç vardır.
I mean no disrespect to the two other current candidates- - both here and both capable- - but every now and then, you need a woman to clean house.
Sonra iki adam çıktı ortaya ikisi de bir yanda, bana silah doğrulttular kapıyı açtılar, beni dışarı çıkarttılar ve arabayla basıp gittiler.
Then two men appeared, one on each side, pointed a gun at me, opened the door, pulled me out... and drove off.
Bütün gece bir barın sıkıcı, diğerinin muhteşem olduğunu söylediniz ve ikisi de aynı bar mı?
You two have been saying one bar's lame and the other one is awesome all night, and it's the same bar?
İkisi de Kung Fu için bir tutku var
They both have a passion for Kung Fu
bir şey değil 1063
bir tanem 228
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
bir tanem 228
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birisi 209
bir gelişme var mı 30
birini 32
bırakıyorum 119
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir ay sonra 33
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29
bir gelişme var mı 30
birini 32
bırakıyorum 119
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir ay sonra 33
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29