Birini перевод на английский
73,641 параллельный перевод
Bu araştırma ile şahsen ilgilenecek vaktim yok. Daha derinlemesine araştıracağına güvendiğim birini görevlendiriyorum.
I don't have the time to deal with this investigation personally, so I'm assigning an officer I trust to dig deeper.
Will, inan bana onlarla işim bitti. Ama Jennifer'a verecek hiçbir şeyim yok. Eğer birini istiyorsa beni alabileceğini söyledim.
Will, I promise you, I am done with them, but I have nothing to give Jennifer, so I told her that if she wanted a body, she'd have to settle for mine.
Siz ikiniz Gunther adında birini hatırlıyor musunuz?
Either of you remember a-a guy named Gunther?
Ve birini buraya getirmem sekiz hafta sürer.
And it'll take me eight weeks to get somebody out there.
Birini öldürdüm.
I killed someone.
Sana en sevdiğim pasajlardan birini... okumak istiyorum.
I want to read you one of my favorite passages.
Ve Ben Branson adında birini duydun mu hiç?
And, um... well, have you ever heard of a guy named Ben Branson?
Adam, günlerini bu soğuk ve boğucu yerde geçirmek mi istersin yoksa birini gülümsetmek için Tanrı vergisi yeteneğini kullanmak mı?
Adam, do you want to live in a cold, cramped cage day after day, or use your God given gifts to make someone smile?
Bilmiyorum, sanırım sadık, dürüst ve kibar birini istiyorum.
I don't know, I guess... I just want someone who's loyal and honest and kind.
Tek bildiğimiz, UNN ve MCRN kuvvetlerinin yaptığı ateş Yörüngesel aynalarımızdan birini vurdu, Istasyona ve birkaç Ag Dom'a çarptı.
All we know is that fire from UNN and MCRN forces hit one of our orbital mirrors, which crashed into the station and several Ag Domes.
Oh, bunlardan birini kullanabilirim.
Oh, I could use one of these.
İnsanları sizin kadar düşünen birini de tanımıyorum Bayan Grant.
And I don't know anyone who cares more about the people than you do, Ms. Grant.
Başka birini metres olarak alın.
Take another as your mistress.
Gelini olması için başka birini bulmasını sağlayabilirim sanmıştım.
Make him hope to take another for his bride, instead of me.
Ama bunlardan birini giymeniz gerekecek, tomurcuk.
But you'll have to wear one of these, bud.
Evet, şey, birini görmemizi umuyoruz.
Yeah, well, I'm hoping we don't even see one.
Hiç sevdiğin birini kaybettin mi dedektif?
You ever lose someone you love, Detective?
Sanırım şey yaptığın birini temsil edemezsin.
Yeah, I guess you can't represent someone you're having a...
Akşama kadar onu bulamazsak birini daha öldürecek.
If we don't find him by tonight, he's gonna kill again.
Cidden Hap, şu at dışında burada seri katile benzemeyen birini görüyor musun?
I tell you, Hap. You see anybody around here that don't look like a damn serial killer? 'Sides that horse?
Böyle, tuhaf görünümlü birini arıyoruz.
Well, we're looking for someone who might be a little... freaky.
Seç birini.
Take your pick.
Yani beni kaçırması için birini tutacaksınız. Sonra da beni yem olarak kullanacaksınız.
So the answer is to hire Michael Bublé to kidnap me and then use me as your bait.
Bunların hiç birini geri dönmeden yapamam.
I can't do any of that from here.
Eğer dün geceki aptal, kendi yerine konukların sevkiyatlarından birini patlatsaydı ölmüş olurdun. Fabrikaya yada başka bir çalışma kampına gitmezdin. Sadece ölürdün.
If that shithead last night had blown up one of our Host shipments instead of just himself, you'd be dead... not in the Factory, not in another labor camp, just dead, along with every other prisoner in this camp.
Boş olanlardan birini gösterdim ve şimdilik merakını yatıştırmış gibi görünüyor.
I made sure to only show him the empty ones and that seemed to satisfy his curiosity. For the moment.
Bu sabah, intihar bombacısı Yeşil Bölge'nin kapılarından birini patlattı.
Suicide bomber hit one of the Green Zone gates this morning.
Daha sadık birini eminim bulabiliriz.
I'm sure that we can find a more devoted replacement.
İşgal elemenlarından birini arıyor.
The Occupation is looking for one of their gophers.
Ona yardım etmezseniz, işgalin içindeki en iyi kaynaklarınızdan birini kaybedersiniz.
Refuse to help him and you're cutting off one of your best sources inside the Occupation.
Birini mi bekliyorsun?
You expecting someone?
Bugün Sol, Sağ ve Merkez'de, birini soldan mı, sağdan mı yoksa merkezden mi yumruklamalıyız konusunu tartışacağız.
Today on Left, Right Center, we'll discuss whether to punch someone in the left, right, or center.
Buna benzer sinyaller için Cortazar sistemi tarıyordu ve birini buldu.
Cortazar was scanning the system for signals like that. He found one.
Görünüşe göre Naomi, Fred Johnson'ın tüm bombaları sakladığı ambar bölmelerinden birini izliyormuş.
Looks like Naomi's been monitoring one of the hangar bays where Fred Johnson stashed all the nukes.
Biz bizi arıyor birini arıyoruz.
We're looking for someone who's looking for us.
Başka birini görüp görmediklerini öğrenmek için diğer hastalarla konuşacağım..
I'll talk to the rest of the patients, see if anyone else saw anything.
- Buralarda bunu hatırlayan birini bulamazsınız.
- You won't find anybody hereabouts as did.
Karısı başka birini bulmuş.
She'd found somebody else.
- Tanrım! Birini mi öldürdünüz? - Hayır, Tanrım!
- Oh, my God, did you kill someone?
Neden, başka birini mi öldürdü?
Why, did she kill somebody else?
Her ihtimale karşı Hank ile git. Renard, Adalind'e birini bırakmış olabilir.
You go with Hank in case Renard puts someone on Adalind.
19 yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış insanlar büyük şehirlere taşınmaya ve bu devasa binalarda altlı üstlü yaşamaya başladığında her gece ve her gece kiracıların, yüzlerce kez komşularının işten gelmesini, oturmasını ayakkabılarından birini çıkarıp yere bıraktığı deneyimini yaşadıkları, değil mi?
It surfaced in the late 19th century when people started moving to big cities and living on top of each other in these massive apartment buildings, where night after night after night they had this shared experience where the tenants would hear their neighbors, like, by the thousands, come home after work, sit down, take off one shoe, drop it on the floor, right?
Kim olduğunu bilmiyorum, ama birini göndermeniz gerek zira, görünüşe göre
Um, I have no idea who he is, but you need to send somebody here because I think he's, like,
- Her 7 yılda bir sadece 24 saat yukarda olan birini nasıl tanıyabilirsin? - Sanırım onu tanıyorum.
- I think I know this guy.
Hampton'ın dün gece onlardan birini aramış olduğuna dair bir kayıt yoktu.
There was no record of Hampton calling either of them last night.
Hayır, ama belki birini gördüler.
Nah, but maybe they saw one.
Konuşmak için şu doktorlardan birini almalıyız. O cesetlerle ne yaptıklarını.
We have to get one of those doctors to talk about what they were doing with those bodies.
Birini tutuklamak mı istiyorsun?
You want to arrest somebody?
Bu bölgede olanlardan herhangi birini biliyor muyuz?
So do we know of any of those in this area?
Yani... eğer bir Kinoshimobe veya Curupira ya da herneyse, Ve yaşadığı yeri yok eden birini öldürüyor.
So... if it is a Kinoshimobe or a Curupira or whatever, and it's killing someone that's destroying where it lives,
Birini yedim.
I ate someone.
birinin 43
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birini mi bekliyorsun 44
birini mi arıyorsun 28
birini mi bekliyordun 20
birini mi arıyorsunuz 30
birini mi bekliyorsunuz 21
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birini mi bekliyorsun 44
birini mi arıyorsun 28
birini mi bekliyordun 20
birini mi arıyorsunuz 30
birini mi bekliyorsunuz 21
birinci gün 16
birine 18
birinci 55
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinci dünya savaşı 32
birinci kural 18
birinci bölüm 38
birinci manga 18
birine 18
birinci 55
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinci dünya savaşı 32
birinci kural 18
birinci bölüm 38
birinci manga 18