Istediğim перевод на английский
62,351 параллельный перевод
Çünkü ben istediğim zaman çok ikna edici olabiliyorum.
Because I'm extremely persuasive when I want to be.
Demek istediğim iyi bağlantıları vardı.
What I'm saying is, he was well-connected.
Tek bilmek istediğim hala üretken miyim?
All I want to know is, am I still fertile?
Açıklamak istediğim şuydu hayatımın o döneminde, yanlış bir şekilde başka seçeneğimin olmadığına inandım.
What I wanted to explain was..... at that point in my life I believed - - wrongly, obviously - - that I had no other choice.
Yani demek istediğim bira içmeyi severim.
So what I'm saying is, um, that I, I'd like a beer.
Ayrıca daha önce istediğim ölümünden önceki gün neler yaptığınızın dökümü.
And the... the timeline I asked for, detailing your movements in the days before his death.
İkinci olarak söylemek istediğim şayet bir kızım olsaydı tıpkı sana benzesin isterdim.
And the second thing I wanted to say was that erm..... if I'd ever had a daughter, I would have wanted her to be just like you because...
- Tek istediğim sistemin çıkarları için en iyisi.
I only want what's in the best interests of the system. Good.
Ve tek istediğim bir süreliğine Dolly'yi korumak.
And all I wanna do is shelter Dolly for a little while.
Küçükken tek istediğim evden çıkıp gitmekti. Gittim de.
All I ever wanted when I was young was to just get out of that house, and I did.
Bütün istediğim, sürgün meleklerimi özgürlüklerine kavuşturup dünyayı yeni yuvaları yapmak.
All I want is to free my fallen angels and make Earth their new home.
Duymak istediğim sadece buydu.
That's all I needed to hear.
Söylemek istediğim ; sana ne lazım, iyi biliyorum.
What I mean to say is, I know what you need.
Ona ev hediyesi alacaktım. İlgi meraklısı, yargılayıcı değil, iyi bir anne olmak istediğim için.
I was going to buy her a housewarming present, not because I wanted to be clingy or judgmental.
Ama istediğim kadın çoktan kapılmış gibi.
But it seems that, um... that the woman that I want is taken.
Ama bugün sizden istediğim, kendinizi aşırıya kaçan düşüncelerden azat etmeniz.
But today, I would like you to release yourself... from the excessive thoughts, your thoughts that build up and up.
Tek istediğim bu.
It's just what I want.
Sana göstermek istediğim bir şey var.
I have something I wanted to show you.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
There's something I wanted to tell you.
Demek istediğim, Ilerliyorsun, Jack.
I mean, you're progressing, Jack.
Demek istediğim tam anlamıyla beni takip etmek gibi.
I mean like literally following me.
Demek istediğim, aslında, her şey hakkında çok felaket gibiydim.
I mean, really, I was very blah about the whole thing.
Bu sefer sen bir kancığa eşitsin. Bölü, istediğim şeyi alabilmenin tek yolu kendi isteğinle bana vermen Eşittir, kendi rızanla bana vermenin tek yolu da ihtiyacının kalmamasıdır.
This times that equals you're a cunt, divided by the only way I'm going to get what I need is if you give it to me, equals the only way you're going to give it to me
Demek istediğim gerçekti, ama kimse onu göremedi.
I mean he was real, but no one else could see him.
Hatırladığım son şey bunu yapmak istediğim.
Well, it's the last thing I remember wanting to do.
Başlamak istediğim başka bir anı var.
There's another memory I want to start with.
Ve kurtarmak istediğim biri varsa o da sensin.
And if there's one person I want to save, I want it to be you.
Bana sorarsan, tam olarak istediğim yerdesin.
The way I see it, I have you just where I want you.
- Tek istediğim birazcık anlayış.
All I'm asking for is a little, uh... consideration.
Demek istediğim, eğer kendi gözlerimle görmeseydim, buna asla inanmazdım.
I mean, I wouldn't have believed it if I hadn't seen it with my own eyes.
Öğleden sonra beşte fakat demek istediğim bu değildi.
5 : 00 p.m., but that's not what I mean.
- Tek istediğim...
- I only want...
Dinle, tek istediğim büyük güzel beynini kullanıp bana yardım et ki nihayet bu şehri avucuma alabileyim.
Listen, all I ask is that you use this beautiful big brain of yours to help me, finally, get this city under my thumb.
Sana sormak istediğim bir şey var.
Um, I just actually wanted to ask you something... - Mm-hmm.
Şu anda son istediğim şey dört ay sonra gerçekleşeceği kesin olmayan bir şey için endişelenmesi.
The last thing I need is for him to worry about something four months away that might not happen.
Benim tek istediğim o.
I only want him.
Demek istediğim, eğer Iris'i Savitar'dan kurtaracaksak kendimizi geliştirmeliyiz.
My point is, if we're gonna save Iris from Savitar, we're gonna have to up our game.
Bizim yaptığımız şey bu. Bak, demek istediğim şu.
Look, my point is this.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
So there's something I've been meaning to tell you.
- Tek istediğim şey güçlerim olmasıydı.
You know, all I ever wanted was to have powers.
- Tek istediğim bu.
That's all I want.
Demek istediğim...
It means that...
Bakın, demek istediğim şu ki, kimseye bir şey söylemiyoruz.
Look, the point is... we ain't telling nobody nothing.
Yapmak istediğim tek şey
♪ All I want to do ♪
İstediğim anlamaktı.
What I wanted was..... to understand.
İstediğim tek şey sevmek ve sevilmek.
The only thing I want is to love and be loved.
İstediğim en son şey dul kalmak.
The last thing I want is to be a widow.
İstediğim zaman dışarı çıkmamı isterdi.
She wanted me to go out whenever I wanted.
Galiba son zamanlarda fazla meşguldüm. İstediğim kadar yanında olamadım.
I think I've been preoccupied lately and perhaps not been present for you in the ways I want to be.
İstediğim şeyi getirdin mi?
Did you bring what I asked for?
- Sana göstermek istediğim bir şey var.
Yeah, I just wanna show you something.
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28