Istediğini al перевод на английский
689 параллельный перевод
Böyle bir mazeretin olunca da mekana dalabiliyor silaha dokunup, canının istediğini alıyor yahut çalıyor sonunda da bizi arıyorsun.
And on a pretext like that, you go through the joint... handle the gun, collect or steal anything you can... and finally get around to calling us.
Söylediğiniz gibi açık alan ve sanırım istediğini alır ve Acele ediyor
Like you say, it's open range and I suppose if a man's might, gets in, gets what he wants and gets out in a hurry.
Her zaman istediğini alırsın.
You always get your way.
- Bu haydutlar istediğini alır, veya...
These bandits take what they want or...
Sana televizyon alırım, istediğini alırım.
I'll buy you a television set, anything you want.
- Siz beni satın aldınız, bu yüzden istediğini al ve terket!
Take me quickly... and leave
Soylu bir adam her istediğini alır.
They say it's a sacred thing to have a high-born man begin your life.
Silaha ihtiyacın olursa, markete git ve istediğini al.
Okay? If you need weapons, go to the general store.
Sana istediğini alırım.
I can buy you anything.
Git istediğini al, ama sakın bir daha bana dönme!
That's what I say, but don't come to me!
O daima istediğini alır senden ya da herhangi bir erkekten.
She'll get hers with you or with any man.
- Neden sadece istediğini alıp gitmiyorsun?
It's important. Don't you understand? It's important to me!
Herkes, istediğini alır.
Everybody gets what they want.
- O zaman istediğini alırsın.
- Then that's what you got.
Müşteri bizde bulunan bir şarap markasından istiyorsa, istediğini alır.
If a customer wants a brand of wine that we carry, that's what he gets.
Kazanırsan istediğini alırsın.
When you win, you get to have your pick.
Kızının her istediğini alıyor.
Whatever your daughter wants she gets.
Tabii, istediğini al.
Help yourself. Thanks, man.
Ben canımın istediğini alırım.
Well, I buy whatever I feel like buyin'.
Karıştırıp istediğini al.
Just dig in and help yourself.
Al, yalnız kalmak istediğini söylüyor.
Al, he's hankering and gibbeting to be off on his own.
İstediğini aldıktan sonra git, Al.
Grab what you need, Al, and let's get out of here.
Brown istediğini elde etmek için öldürmez, satın alır.
Brown doesn't kill to get what he wants, he buys.
Her istediğini elde etmeye alışkın olduğunu bilemez.
It doesn't know you are accustomed to getting your own way.
İstediğini al.
Let's see here.
- İstediğini al.
Pick the one that you prefer.
Haydi açık konuş, ben alınmam istediğini söyleyebilirsin.
- Aren't you curious? Be frank, I won't be offended.
İstediğini alınca, Lawrence da gidecek.
When Lawrence has got what he wants, he will go home.
İstediğini alınca, sen de gideceksin.
When you've got what you want, you will go home.
Gücü eline almadan önce ne istediğini bilmelisin..... çünkü aslında bu yüzden alıyorsun. Onu koruyabilmek için.
Before taking power you should know what you want, because that's why you're actually taking it.
Ne istediğini biliyordun ve onu alıyordun.
You knew what you wanted, and you got it.
İstediğini söyle ve al.
Say it and you got it.
Bir tanesi seni kollarının arasına alıp kucaklamak istediğini söyledi.
One of them wants to wrap you up and make a bundle out of you.
İstediğini seç al.
Take your choice and keep it.
İstediğini al.
Take anything.
Eğer bir adam istediğini elde etmeye alışmışsa... fazla ileri gidinceye kadar istediğini verirsin.
When a man's used to having his own way... you let him have it until he goes too far.
Hep kendisi için istediğini söyleyip duruyordu fakat onu bir türlü kesin alışverişe sokamıyordum.
Throw the dog a bone
İstediğini al
Take any one you like.
Hizmetkâr herkesi hep toplar, yüksek Maaş istediğinde istediğini hep alırmış
She'd always organize the guys She always got her way When she'd ask for higher pay
İstediğini alıp yiyebilirsin.
Ready to bully!
İstediğini alırmışsın Diğer insanların fikirlerini umursamadan.
You don't care about what people think
Onu al, onunla istediğini yap!
Keep him, do what you like with him!
Sürekli kitap yazmak istediğini söylüyorsun ama gidip bir Porsche alıyorsun.
You talk about you wanna write a book, but in the end you'd rather buy a Porsche.
İstediğini al ve git.
Take the donuts, take everything.
Onlara her istediğini ver, ve bak ne alıyorsun?
Give them everything they want, and what'd you get in return?
Onlara her istediğini ver, ve bak geriye ne alıyorsun?
You give them everything they want, and what do you get back in return?
Sen istediğini elde ettin, Sör Clifford da çocuğu alır.
You got what you want, and Sir Clifford gets a child.
Her istediğini elde etmeye alışmış kadınlardan birisidir.
She's the type of woman who wants something if someone else has it.
Al, Hicks'in uyuşturucu kaçakçılığı yapmak istediğini sanmıyorum.
Al, I don't think Hicks wanted to run drugs.
Ve daha sonra istediğini yuvarlak içine alırsın bana getirirsin ;
AND THEN YOU CIRCLE WHAT YOU WANT COME UP AND GET ME
ve ben de istediğini çıkarır alırım, tamam mı?
AND I'LL GET IT, OKAY?
istediğini aldın 24
istediğini alabilirsin 16
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
istediğini alabilirsin 16
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
alan 546
alarm 144
alvaro 24
allen 166
ally 413
alma 146
allie 67
allison 206
allah 1043
alan 546
alarm 144
alvaro 24
allen 166
ally 413
alma 146
allie 67
allison 206