Istediğiniz gibi перевод на английский
962 параллельный перевод
Ruhumu bedenimden ayırsanız bile, istediğiniz gibi bir itirafta bulunmayacağım.
Even though you torture my soul out of my body, I shall confess nothing
Ahşap işçisi, çilingir, kunduracı, mekanik, istediğiniz gibi.
Woodworker, locksmith, shoemaker, mechanic, as you wish!
Artık tepemde istediğiniz gibi dans edemeyeceksiniz.
I'll show them they can't fiddle with old Firefly.
Tamam, istediğiniz gibi olsun. Ama unutmayın, fırsatı kaçırıyorsunuz.
All right, suit yourself, but just remember you had your chance.
sizin istediğiniz gibi olmaz. Sanırım onları vatana ihanetten askeri mahkemeye götürebilirim
If they're to stand trial, it will be before 12 of their peers, not before the likes of you.
Artık istediğiniz gibi konuşabilirsiniz.
You can talk all you want to now.
Sizin istediğiniz gibi, değil mi?
Is that how you wanted it?
Her şey sizin istediğiniz gibi yapılmak zorunda ve gene de hoşunuza gitmiyor.
Everything has to be done exactly your way, and then you don't like it.
Maaşınızı istediğiniz gibi harcayabilirsiniz.
Nobody can tell you how to spend your pay, right?
Ve eğer işler sizin istediğiniz gibi gitmezse, eğer biz kazanırsak işte o zaman geri dönerim.
And if things don't go right for you - If we should win, then I'll come back.
Tamam, istediğiniz gibi gülün.
All right, go ahead and laugh all you like.
Onu size istediğiniz gibi teslim edeceğim.
I'm gonna give him to ya the way you want him.
O yüzden sizin istediğiniz gibi yapmaya karar verdik — ihtiyarın ve kızın paylarını ayırdık.
So we've decided to do what you wanted - split with the old man and the girl.
Onu istediğiniz gibi yorumlayın...
lnterpret it as you wish...
Peder,... bir bölgenin idaresi hakkında anlaşabileceğimiz iki şey bile yoktur belki. Ancak burası sizin bölgeniz, istediğiniz gibi idare edin.
Father, there probably aren't two things we agree on about how to run a parish, but this is your parish to run as you see fit.
Aynen istediğiniz gibi.
Just like you asked.
Doktor, istediğiniz gibi kestim.
Well, Doctor, I cut it the way you wanted me to.
Mezarlığa istediğiniz gibi girmenize izin veremem, nedeni ne olursa olsun!
I can't permit you to violate a grave, no matter what the reason!
Her şey istediğiniz gibi olacak senyor.
Everything will be "bueno, señor".
Beyler olayı istediğiniz gibi ele alabilirsiniz.
You fellas can handle this thing any way you want.
Benimle istediğiniz gibi alay edin, ama bana yardımcı olun.
Taunt me by all means, but help me.
Ancak sizin istediğiniz gibi seçkin bir aileden gelmiyor olabilir.
He's not from a distinguished family, as you may wish from my husband.
Peki, istediğiniz gibi olsun.
Well, as you please.
Normal. Görünmek istediğiniz gibi.
The way you'd like to look.
"bu karar sizin istediğiniz gibi olacak."
"It has been decided in your favor."
" istediğiniz gibi korumak sizin hakkınız.
" you got the right to keep it the way you want it.
Görevinin gereğini yapacak ve istediğiniz gibi karar verdiğiniz idam yöntemini açıklamayacak.
He will be duty bound, just as you prescribed, not to divulge the method you've decided upon.
Sizin istediğiniz gibi kaçmadım ben.
There's a beauty if I ever saw one.
Onu istediğiniz gibi kontrol edebilirsiniz.
You may examine him now if you wish.
- Tam istediğiniz gibi hissediyorum, amca.
- I will do exactly as you wish, Uncle.
Ve yemekten sonra da istediğiniz gibi yaparsınız.
Then after dinner you can really go all out.
İstediğiniz gibi.
Apple, orange, and lemon.
İstediğiniz gibi davranıp etrafa bakabilirsiniz.
But be my guest, have a good look.
Böyle deli gibi istediğiniz şey ne?
Well, what are you looking so sheepish for?
İstediğiniz gibi gelip gitmekte özgürsünüz ve kalmayı da seçebilirsiniz.
There are you, free to come and go as you please, and you choose to stay here.
İçinde rehin bırakmak istediğiniz bir şey varmış gibi davranarak bu paketi sıkıca bağladınız.
You tied this package tightly pretending there was something in it you wanted to pawn.
İstediğiniz gibi köpeği bağladım.
I've chained up the dog as you asked.
İstediğiniz gibi konuşabilirsiniz. Çekinmeyin.
You can speak freely, don't be afraid.
İstediğiniz gibi hareket edin.
You run in and out as you like.
- İstediğiniz gibi düşünün.
- Take it as you wish.
Söz verdiği gibi 1000 zırhlı asker istediğiniz an emrinizde olacak.
When you give the word, a thousand armed men will come to do your bidding.
İstediğiniz gibi olacak Majesteleri.
It shall be as you wish, Your Majesty.
Yani demek istediğiniz, birinin camı dışarıdan içeriye doğru kırılmış gibi göstermeye çalıştığı mı?
You're saying that someone made it look as if it had been forced from the outside?
İstediğiniz gibi mi?
Satisfactory?
- İstediğiniz gibi diğerleri burada.
- The others are here, as you asked.
" İstediğiniz gibi sahip çıkmak hakkınız.
" You got the right to have it how you want it.
İstediğiniz gibi gevezelik edebilirsiniz.
You can blabber all you want.
İstediğiniz gibi, mesafe ölçümü,... iki km. ötesi.
As you require, I measure the distance....... it's two miles.
İstediğiniz gibi, bu sabah erken saatlerde araştırma yapmaya gitmiştim.
I went to make enquiries early this morning, as you asked
İstediğiniz gibi kullanın, lütfen.
Apply it to what purpose you may please.
İstediğiniz gibi bakabilirsiniz kimse size rahatsızlık vermez.
You can browse freely without anyone bothering you.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini yapabilirsin 35
istediğini seç 32
istediğini al 19
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini yapabilirsin 35
istediğini seç 32
istediğini al 19