Istediğin buysa перевод на английский
1,104 параллельный перевод
OK, eğer istediğin buysa.
OK, if that's what you want.
Benim ve diğerleri için istediğin buysa kabul ederiz.
For me and the rest if that is what you want we will accept it.
Eğer istediğin buysa dostum.
If that's the way you want it, friend.
Dallas gibi tehlikeli değildir, öğrenmek istediğin buysa.
He ain't as dangerous, if that's what you mean.
- Eğer istediğin buysa, yap o zaman.
- If you want to, then do it.
Eğer istediğin buysa.
If that's what you want.
Ama istediğin buysa, o halde sen yap Kelly.
But if that's what you want, Kelly, then you do it.
Sana arkadaşın ve menajerin olarak şunu söylemeliyim Lou, sen hasta birisin, ama istediğin buysa tamam, yaparım. Senin için yaparım.
I can only say, as your friend and your manager, you're a sick individual... but if that's what you want, all right, we'll do it.
Paramı çarçur etmiyorum, eğer söylemek istediğin buysa.
I don't squander it, if that's what you mean.
Birkaç sıçanla çıktım. Demek istediğin buysa.
I've gone out with some rats, if that's what you mean.
Yapmak istediğin buysa, ne biliyor musun?
Well, if that's what you want to do, you know what?
Endişelenme, istediğin buysa, sorun değil.
Mr. Shapiro said to do whatever you want.
- Eğer istediğin buysa.
- If that's the way you feel.
Filmi gören benim, fakat istediğin buysa, iri siyah gözleri var.
I'm the one who saw the movie, but if that's what you want, big black eyes.
Eğer istediğin buysa...
if that's the way you want it.
Onu dövmeyi bırakıp bana saldırdılar, eğer demek istediğin buysa.
They left him and beat on me, if that's what you mean.
Gerçekten durum buysa, yapmak istediğin buysa, artık sana bir şey öğretemem.
If this is really how it is, this is what you want to do, then I can't teach you anymore.
Eğer gerçekten istediğin buysa... güzelliğini geri verebilirim.
I could give you your beauty back... if that's what you really want.
Eğer istediğin buysa.
If that's the way you want it.
İçinde olabilirsin veya dışında kalırsın, eğer istediğin buysa.
Now, you can be in... or I'll keep you out, if that's what you want.
Çok yoruluyorsun. - Eğer senin yapmak istediğin buysa...
I mean, it's a lot to ask, isn't it?
Eğer istediğin buysa.
- If that's what you want.
Eğer istediğin buysa
If it be your will
Benim için konuşulana kadar Eğer istediğin buysa
I am spoken for lf it be your will
- Eğer istediğin buysa, yaparım.
- If that's what you want, I'll get on it.
- Tabi, eğer istediğin buysa.
- Sure, if that's what you want.
İkisi de aynı şeyi düşünüyor, demek istediğin buysa şayet.
They're both thinking the same thing, if that's what you mean.
Eğer istediğin buysa, kendini öldürebilirsin.
Well, then you can kill yourself for as long as you want.
Demek istediğin buysa, adamın kendisi ile hiç tanışmadım.
I never met him if that's what you mean.
Peki, istediğin buysa.
Well, if that's the way you want it.
Eğer gerçekten istediğin buysa, pekala.
It is well, one is what you want.
Eğer istediğin buysa, benimle gel.
If that's what you want, then come with me.
Tatlım istediğin buysa sana yardım edeceğiz.
Honey, if that's what you want, we'll help.
Eğer istediğin buysa gidip özür dilerim.
I'll go back and say "sorry", if you like..
Eğer istediğin buysa.
If that's what you wanted to do.
Bütün gün boyunca da gülmem bir salak gibi... eğer demek istediğin buysa.
I don't laugh all day long like an idiot, if that's what you mean.
Eğer istediğin buysa, devam et.
If that's what you want, go ahead.
İstediğin buysa, yanlış yoldasın.
If that's what you wanted, you're going the wrong way about it.
İstediğin buysa.
If that's what you want.
Eğer istediğin buysa, ancak geri geldiğinde.
Still if that's what you want,
Tabii ki tatlım, yapmak istediğin gerçekten buysa.
Sure, honey, if that's what you really want to do.
İstediğin buysa hepsini geri götürürüm.
If that's what you want, I'll put it all back.
İstediğin buysa söylemeye cesaretin olsun.
If that's what you want, then have the balls to say so.
İstediğin buysa.
That's what you really want.
İstediğin buysa dostum, işte buradayım.
If that's what you want, man, I'm right here.
Kapatmak için ortadakine bas istediğin gerçekten buysa tabi.
Press the middle one to turn it off... if that's what you really want.
Kendin için yapmak istediğin servet buysa senin bileceğin iş.
Fine, if that's how you want to make your fortune.
İstediğin buysa... - bunu senden duymak istiyorum.
I want to hear it from you.
- İstediğin şey buysa, tamam. Çok iyi.
If that's what you Want, fine.
İstediğin buysa, nasılsa bir açık buluruz.
If that's what you want, we can find a loophole.
Bu gezegenden gidebiliriz, yıldızların diğer ucunda savaşabiliriz. İstediğin buysa tabii.
We could leave this planet, we can fight across the constellations, if that's what you want.
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177