Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ I ] / Iyi o zaman

Iyi o zaman перевод на английский

6,824 параллельный перевод
Evet, tamam, iyi o zaman,
Yeah, all right, fine,
Tamam, iyi o zaman, yardım etmiyorum!
Okay, fine, I don't help!
Çok iyi o zaman.
Oh, it's very good, then.
Tamam, iyi o zaman.
OK. Good.
- Bunları paket yaptırsak iyi olur o zaman.
- We should probably get these to-go.
İyi o zaman.
Fine.
İyi dersler o zaman.
Well, have a good day at school.
Bir an önce bulsak iyi olur o zaman.
- Then we'd better find him soon.
İyi o zaman denemekten zarar gelmez.
I should try talking to her once.
İyi o zaman, deneyeceğim.
Well, I'm gonna attempt to.
İyi o zaman, ne çevirmemi istiyorsun?
Fine, what you want me to translate?
İyi o zaman, ama cevap nedir?
Good, but what answer?
â ™ ª O zaman senin olmadığını anlayacağım â ™ ª â ™ ª Erkeğim, senden iyi beyfendi olmadığını daha iyi öğreneceğim â ™ ª
♪ but then it's your turn ♪ ♪ and, boy, you better learn to be a gentleman ♪
O zaman iyi zamanlara ve iyi arkadaşlara içelim.
Then to good times and good friends.
Townsend'in senin için iyi olduğunu düşünüyorsan ve şirket içinde iyi, o zaman yap.
If you think Townsend is gonna be good for you and good for the company, then do it.
- O zaman harekete geçsek iyi olur.
Then we'd better move.
O zaman kilisedeki en iyi ikinci yeri buluruz.
We'll find the second best seats in the house then.
O zaman bir araba bulsak iyi olur.
then it would be great to catch a ride.
O zaman bir araba bulsak iyi olur.
it would be great to catch a ride.
Bence sağlam bir söz yazarı, düzgün bir albüm yapımcısı dünyaca ünlü bir stilist, on numara bir fotoğrafçı bir de hepsini KFC'yle içkiden uzak tutacak özel koç tutarsak üstüne halkı, Mark Morrison uğruna eşeğin tekine sakso bile çekebilecek yeteneksiz sürtükler değil de, gerçekten iyi olduklarına ikna etmeleri için doğru reklamcılara ve basın mensuplarına bir servet harcarsak o zaman evet Rebecca, belki birkaç albüm satarız.
I reckon if we got some real songwriters, decent producer, world-class stylist, an A-list photographer and some personal trainers to keep them off the KFC and the alcopops... and if we spent a fortune on the right pluggers and press officers to convince people they're the real deal, rather than just a talentless bunch of slags who'd gobble a fucking donkey to get to meet Mark Morrison, then, yeah, Rebecca, we might just sell a few fucking records.
Bu bir paket sarılmış tüm bu şeyler var... o çok iyi dağcı yenildi... ve muhtemelen her zaman için herkesi yenmek olacak belki sizi yenmek ve olacaktır.
It's all that stuff wrapped in one package... that's defeated so many good climbers... and will probably defeat you and maybe will defeat everybody for all time.
- İyi o zaman.
- Fine then.
O zaman kaynaklarımızın % 90'u şehirdeyken, peşine düşmenin daha iyi vakti olur mu?
Then what better time to come after them than when 90 percent of our resources are in the city.
Seni rahat bıraksam iyi olur o zaman.
Well, I guess I should just let you go, then.
İyi o zaman.
Good, okay.
O zaman Champagne Halı ve Mobilya'dan başkasına bakmayın Eviniz, ofisiniz ve yatınız için en iyi, en seçkin mobilyalar burada.
Well, look no further than Champagne Furniture and Rugs where we carry the coolest, sleekest furniture for your home, office, or yacht.
- Hayır. - İyi o zaman.
- Well, then.
O zaman eşyalarımızı toplasak iyi olur.
We better get our stuff then.
İyi o zaman, yarın görüşürüz.
Cool, see you tomorrow.
O zaman iyi ki doğdun.
- Well, happy birthday. - Shh.
O zaman ben de hemen konuşmaya başlasan iyi olur de...
Well then, in that case, I'd say you'd better start- -
- İyi o zaman.
- Okay.
- Peki, o zaman, iyi uykular.
- Well, then, sleep tight.
- İyi o zaman her şeyi konuşalım.
Well, let's get into all of it right now.
Pekala o zaman, canın bana nasıl hitap etmek istiyorsa, öyle et. çünkü, Chase çok iyi bir isim.
Okay, so call me what you want then since Chase is so much better.
Pekâlâ, o zaman daha iyi kablo alalım.
All right, then we get better cable.
Yani bazıları birini sever çünkü o kişi onları daha iyi insanlar haline getirir ama ben seni seviyorum çünkü her zaman sadece kendim olmamı istiyorsun.
I mean, some people love someone because they make them a better person, and that's not why I love you, because you've always just wanted me to be myself.
O zaman, en iyi nesilin bir parçası olduğunuz için teşekkür etmeme izin verin.
Well, then allow me to personally thank you for being part of the greatest generation.
Yaptığımız, o zaman biz hiç iyi Sokakta eşkıyalar daha. "
If we did, then we are no better than the thugs on the street. "
Ne zaman bu İlk oldu, dedim, Evet, hala olurdu iyi, demek için gerekli, Bu adam bir katil ve var... ve o sadece dışarı Kendi çıkarları için.
When all this first happened, I said, well, it would still have been necessary to say that, well, this man's a murderer and... and he was only out for his own gain.
- Daha iyi bir açıklama yap o zaman.
Okay, why don't you come up with a better explanation?
- İyi, o zaman burada kal.
Then stay here.
Sorunun cevabına gelince John Ruth Binbaşı Marquis kırk yedi adamı canlı canlı yakınca bir zencinin ormana kaçmasını gerektirecek bundan daha iyi bir neden olamaz işte o zaman Güney, Binbaşı Marquis'in başına ödül koydu.
To answer your question, John Ruth, when major marquis burned forty seven men alive, for no more a reason then to give a nigger a run for the trees, that's when the south put a reward on the head of major marquis.
İyi geceler o zaman.
Good night, then.
İyi, sana iyi şanslar o zaman.
She isn't speaking to anyone for 14 days.
O zaman benimle gelsen iyi olur.
Well, you better come with me then.
- İyi, tartışma o zaman.
- Good. Then don't.
Daha iyi denemeliyiz o zaman.
We'll just have to try harder.
İyi bir şey gelirse bana gel o zaman.
Well, come back to me when you have a good one.
O çok iyi bir adam ve ben de programda harika zaman geçirdim.
He's such a great guy, and I've had a lovely time on the show.
O zaman gitmenin tam zamanı. İyi hissediyorsun kendini.
Well, probably the best time to go, when you're feeling good.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]