Iyi olur перевод на английский
51,020 параллельный перевод
Bu konuda haklı olsanız iyi olur.
You better be right about all this.
Bu nedenle, o kime çıktıysa getirse iyi olur... çünkü mükemmel hediyeyi aldığımı biliyorum, şeye...
So, whoever has him better bring it... because I know I got the perfect gift for...
Pekala, Schmidt kime çıktysa hediyeyi getirmiş olsa iyi olur, çünkü Winston çıtayı gerçekten çok yükseltti.
All right, well, whoever got Schmidt better have brought it,'cause Winston set the bar really high.
- Brunch daha iyi olur.
- I'll do brunch.
Bu gece yemek yemezsen iyi olur.
I'll need you to fast tonight.
Planın işe yarasa iyi olur!
This plan of yours had better work!
Fakat eğer Hydra oradaysa kontrol etsek iyi olur.
But if Hydra is there, then we better check it out.
O yüzden bir sonraki ezilecek yeri bulsak iyi olur.
So let's figure out where to smash next.
O zaman tabanları yağlasanız iyi olur.
You better run for it, then.
Geriye kalanlarınız da hizaya gelip emirlere nasıl uyulacağını öğrense iyi olur yoksa bunun bazı sonuçları olacak.
The rest of you better fall in line and learn how to follow orders too, or there will be consequences.
Eve dönsen iyi olur Ubbe.
You had best go home, ubbe.
Belki de artık gitsen iyi olur Magnus.
Perhaps you should leave us, Magnus.
Devam etsek iyi olur.
We should keep moving.
Bizim oğlan Jay'le takılsam iyi olur.
Might be nice to have a hang with my boy Jay.
Çabuk buraya gelseniz iyi olur. Evet.
You should hurry and come.
Bunu onlara söylemezsen iyi olur.
Maybe don't tell them I said that.
Hapishaneye döndüğünde daha iyi olur.
He'll be better off when he goes back to prison.
Tek başıma gidersem daha iyi olur diye düşünüyorum.
I think it'll be better if I go alone.
Ona meze götüreceğiniz vakti botoks iğnelerine harcasanız daha iyi olur.
In the time that you bring the side dishes to him, it's better to get one more shot of botox.
Artık gitseniz iyi olur.
You guys should leave now.
- Taksi çağırsam iyi olur.
- I have to take a taxi.
Hayır lafı mı olur, fakat baba Joon Jae'yi aradığınızı anneme söylemeseniz daha iyi olur.
No, that's a given, but father I think it'd be best to not tell mother that you're looking for Joon Jae.
Bana güzel şeyler söylese iyi olur.
She better tell me something good.
Bana deli de ama bir belge PVC kaplandığında daha iyi olur.
Call me crazy, but once a document is covered in plastic, it's just better.
Kahretsin, Guv. Buna değse iyi olur.
Oh, blimey, Guv. this better be worth it.
Bu çok daha iyi olur bence...
Yeah, I'd much prefer that.
Peşinden gelmemi gerektirecek önemli bir şey olsa iyi olur yoksa ölürsün.
If this isn't about something important, you're dead meat.
Siyah şapkalı o adam yakışıklı olsa iyi olur.
It'd be nice if that hat-wearing man were handsome.
- Öyle olsa iyi olur.
- I hope so.
Artık bilmesem daha iyi olur zaten.
And I shouldn't anymore.
Sakinleşmesini sağlaması için pastel tonda bir divan daha iyi olur.
It's better to get a daybed in a pastel tone to calm her down.
- O zaman acele etsen iyi olur. - Ne?
- Hmm, well, you'd better hurry, then.
O yüzden şimdi gitsen iyi olur, yoksa ikimiz de üzgün olacağız.
So, you'd better leave now, or else we'll both be sorry.
Ve geri geldiğinde çiziksiz olsa iyi olur.
And it better not come back with a scratch.
- Baklava desenli olsalar iyi olur.
- They better be argyle.
Başka bir sürpriz olmasa iyi olur çünkü daha fazlasını kaldırabileceğimi cidden sanmıyorum.
This better not be another surprise because I really don't think I can handle any more.
Hızla kaçsan iyi olur.
Yeah, you better scurry.
Keskin bir bıçak iyi olur. Biftek için.
- I'd love a sharp knife, for the steak.
Trol Meydanı'na dönseniz iyi olur.
You guys better get back to Trollmarket.
Harekete geçsek iyi olur!
Well, we better get a move on!
- Gitse iyi olur.
- He better be.
Evet, gitse iyi olur.
Yeah. He better be.
Şöyle ya da böyle bir an evvel bir karar versen iyi olur. İyi olsun kötü olsun.
Decide whether to make her like you or hate you.
Beni dinleseniz iyi olur.
You'd better listen to me.
Bunu ona bir süre daha söylemezsen iyi olur.
I think it will be better that you don't tell him that for a while.
Her zaman yediğimiz yemekler iyi olur diye düşündüm bu yüzden aynılarını yaptım. Zaten paraları yok diye aç kalan tipler de değiller bu yüzden bugünün en can alıcı noktası, ağırlamak.
They aren't the crowd to be starving because they're poor that's why the point for today is "care"!
- Bir kaka resmi de çizdin mi, bu benim Cece'm için iyi bir hediye olur muydu?
- Had you drawn a picture poo-poo, would that have been a good gift for my Cece?
Eğer onun izleri AFIS'deyse, daha erken olur. Bundan daha iyi, değil mi?
Well, if his prints are with AFIS, then it would be sooner than that, right?
İşler iyi giderse kayıt olur C.I. NYPD için. Bu sefer gerçek desteği olacak.
If things go well, he'll be registered as a C.I. for the NYPD.
Umarım yolun açık olur, ve iyi biriyle tanışmanı da çok isterim.
I hope you have a safe trip... and meet someone nice.
Onu görüyorum diye ansızın bana iyi davranmaya başlarsan ne olur?
What if you start being nice to me because I can see it?
ölürsünüz 19
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olurdu 43
olur mu öyle şey 39
olursa 17
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
iyi o zaman 177
iyi ol 29
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
iyi o zaman 177
iyi ol 29
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355