Işte buyrun перевод на английский
228 параллельный перевод
Pekala, iyi geceler bayanlar ve işte buyrun.
Well, good night, ladies, and here you are.
İşte buyrun, peçeteniz.
Here you are, a napkin.
İşte, buyrun.
There you are.
- Iste buyrun.
- Here you are.
Adı "Önden Buyrun" olan bir keçiye oynarsan olacağı bu işte.
What do you expect when you bet on a goat called "After You"?
İşte, buyrun alın.
Now there, help yourself.
İşte buyrun... bu kokuşmuş viski için bahane yok.
Well, there you are... there's no excuse for this rotten whisky.
- İşte yine buyrun, görüyorsunuz.
- There you are again, you see.
İşte, buyrun.
Oh, here.
İşte, buyrun.
There she is.
...... sadece bir viski içeceğiz işte. Şimdi buyrun.
And those not interested in Bonanza Common... but simply in a drink of good whiskey... well, you're welcome, too.
- İşte buyrun.
- There you are.
Buyrun. İşte bu büyük bir problem!
That poses a pretty problem.
İşte, buyrun.
Here you go
- İşte buyrun. - Teşekkürler.
- There you are.
İşte buyrun.
Here you are.
- İşte buyrun.
- Here you go.
İşte buyrun Bayan Sayo.
Here you go, Osayo.
İşte buyrun, bir anda ciddileştin.
There you go, all serious all of a sudden.
İşte buyrun.
There you are.
- İşte, buyrun.
- Here you go.
Buyrun bayım. işte 1,750 dolar.
Here you are, mister. 1,750 dollars.
- İşte, buyrun.
- Here you are.
- İşte, buyrun.
- Here, take it.
İşte buyrun...
Here you go...
İşte buyrun.
Here has.
- İşte buyrun.
- Here you are.
İşte buradasınız, buyrun hesabınız.
There you are, there's the bill.
- İşte buyrun, saygıdeğer hazretleri.
- There you are, your Lordship.
İşte buyrun, Corton'65.
There we are, Corton'65.
- İşte, buyrun.
- Here we are :
İşte buyrun.
Here you go.
İşte buyrun bu sizin!
There you go, it's yours
İşte buyrun.
There you go.
İşte buyrun!
Master, this is him
İşte buyrun.
Here we are.
Buyrun işte, babamı bile uyandırdınız!
Here, you even woke my daddy up!
- İşte buyrun yanan bir kurban.
- Here's one of the victims of the burning.
İşte buyrun. 300 Frank lütfen.
Here you go. 300 francs, please.
İşte buyrun, battaniyeleriniz.
Here are some blankets.
- İşte buyrun.
- Here we go.
- İşte buyrun, Simpson.
- Here you go, Simpson.
İşte buyrun efendim.
There you go, sir.
İşte buyrun.
- And there you go, okay. - Great.
İşte, buyrun biletiniz!
That's the ticket!
İşte buyrun, Mrs. Seinfeld.
There you go, Mrs. Seinfeld.
İşte buyrun.
So, now.
Buyrun işte 50 dolar.
Here is $ 50.
İşte buyrun Bay Brazil.
There you go, Mr. Brazil.
İşte buyrun efendim, güzel manzaralı bir özel oda.
Here you are, sir, a nice private room with a view.
İşte buyrun, Bay Rebhun.
Here you are, mr. Rebhun.
buyrun 1140
buyrun efendim 140
buyrun lütfen 29
buyrun oturun 23
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
buyrun efendim 140
buyrun lütfen 29
buyrun oturun 23
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206