Işte ordalar перевод на английский
79 параллельный перевод
Anne, işte ordalar.
Mama, there they are.
- Bak, işte ordalar, Sadie, bak
Over here, Sadie. Over... - Okay.
Hayır, işte ordalar.
No. There it is.
Bak- - işte ordalar!
Look- - there they are!
Oh işte ordalar.
- Oh, there they are.
- Onları gördüm, işte ordalar.
- I see them. There they are.
- işte ordalar.
- There they are...
Dostum, işte ordalar.
Dude, there they are!
Bi'dakika durum, işte ordalar!
Wait a minute, there they are!
İşte ordalar.
There they are.
- İşte ordalar
Here they are.
İşte ordalar
Over there
İşte ordalar. Will Amca.
There they are, Uncle Will!
İşte ordalar!
Here they are
Iste ordalar!
There they are!
Ama, naısl oluyorsa, bizi havaalanına çağırıyorlar. İşte ordalar.
Then all of a sudden we get a call to get to the airport.
İşte ordalar!
There they are!
İşte ordalar. Hayatımda gördüğüm en ulaşılmaz kayanın üzerinde oturuyorlardı.
And there they were sitting on the most inaccessible roost
İşte ordalar.
Here they are.
İşte ordalar, Bay ve bayan pislik torbası.
Here they are, folk s, Mr. And Mrs. Scumbag.
- İşte ordalar.
- There they are.
İşte ordalar. Tepede.
There they are!
- İşte ordalar!
- There they are!
Bak! İşte ordalar!
Look, there they are.
İşte ordalar öpüşüyorlar. ... tıpkı büyükannesi ve büyükbabası gibi. ... ve elbette annesi ve babası gibi... ve ayrıca bizim
There they are, kissing... just like their grandparents kissed and their parents kissed... and the way... we kissed last night.
İşte ordalar, şef.
Here they are, Superintendent.
İşte ordalar.
There they are!
İşte ordalar!
There they are! Hurry up!
İşte ordalar.
GUARD : There they are!
İşte ordalar!
There they are! Over here, doll!
İşte ordalar! Yakalayın!
- There they are!
İşte ordalar.
[Gasps] There they are.
İşte ordalar. Kelly!
There they are!
İşte ordalar.
There you go.
- İşte ordalar
- Right there.
- İşte ordalar, minik belalar!
There they are, the little pests!
İşte ordalar.
There they are
İşte ordalar.
Look at them.
Oo. İşte ordalar.
- Oh, there they are.
- İşte ordalar.
- They're down there.
- İşte ordalar.
- Oh, there they are.
Ordalar.. yaşayan insani şeyler işte orda
They're over there, those living actual human things over there.
İşte ordalar, çıkıyorlar.
There they are, coming out.
İşte ordalar.
Oh, here they are.
İşte ordalar, inatçı.
Here there are stubborn.
Preshi and Colin ordalar işte.
There's Preshi and Colin.
İşte ordalar.
They're there.
İşte ordalar!
Over there!
İşte ordalar, başyapıt hırsızları!
There they are, the Masterpiece Thievers!
İşte ordalar...
There they are...
İşte ordalar... First lady ve uzayın first lady'si.
Here they are, the first lady and the first lady of space.
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte o kadar 74
işte bu yüzden buradayım 17
işte burdayız 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte o kadar 74
işte bu yüzden buradayım 17
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte öyle 69
işte geliyor 764
işte buradayız 137
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte o 399
işte al 159
işte burda 115
işte buyur 31
işte öyle 69
işte geliyor 764
işte buradayız 137
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte o 399
işte al 159