Konuştum перевод на английский
14,047 параллельный перевод
Konuştum.
Yes.
Bak, annemle konuştum ve onun mutlu olmasını istiyorum.
Look, I talked to Mom, and I just want her to be happy.
Mühendislerle konuştum destek hattı döşersek yükseltebiliriz.
I spoke to our engineers, and if we install support lines, we can raise it up.
Bugün Joe Smith ile Warners'da konuştum.
I'm calling joe smith at warners today.
Ayrıca ben çoktan Voehel ile konuştum.
Besides, I already talked to voehel.
Kaptanla konuştum, kişi başı 200 dolar ödenecek.
I've spoken to the captain. It will be 200 dollars per person.
Bugün patronla konuştum.
So... I had a word with the boss today.
Ev sahibiyle konuştum.
I have spoken to the landlord.
Sizin politika yapmanıza izin verdik, İş adamları gibi seninle konuştum, ve sen nasıl yanıt veriyorsun?
We let you play at politics, parleyed with you like businessmen, and how do you respond?
Az önce okul müdürünüzle konuştum.
I just spoke with your headmaster.
Kraliyet Komisyonu'na katılmadan önceki devir teslim sürecinde Rex Mayhew'la konuştum.
I spoke to Rex Mayhew during his handover, before he joined the Royal Commission.
Az önce Apo'yla konuştum ve...
I've just spoken to Apo. He has...
- Konuştum onunla.
I spoke to her.
Baptiste, yeteri kadar konuştum zaten.
Baptiste, I've said enough already.
Doktorlar ile konuştum. Sorun yok.
I've spoken to the doctors, it's fine.
Carter, Fritch ve hatta Hanso ile uzun uzun konuştum.
I had a long talk with Carter and Fritch and even Hanso.
Aslında onlarla bunu telefonda konuştum.. .. ve çok iyi karşıladılar.
Well, actually they've spoken to each other on the phone, and they hit it off well.
Gelmeden önce Natasha'yla konuştum.
I spoke to Natasha just before I came here.
Kendisiyle konuştum.
I've talked to him.
Versay'dayken ben dükün sekreteriyle konuştum.
When we were at Versailles, I... spoke with the Duke's secretary, who, as it happens, is Alex Randall...
Evet, bak, Vicki'yle konuştum.
Yeah, look, I spoke to Vicki.
Önceki konuşmamız hakkında konuştum.
I've given thought to our previous conversation.
Dokuz yaşına kadar onun için ben konuştum.
I spoke for him until he was 9.
Dick'in Spor Malzemelerindeki adamımla konuştum.
I talked to my guy over at Dick's Sporting Goods.
Fakat ilk randevumuda, çok gergindim bu yüzden çok konuştum, ve aşık olunacak adam olmak için.
But on our first date, I was really nervous, so I was talking a lot, and that's the guy you fell for.
- Bayağı çok konuştum.
- Pretty long.
Beraber geçirdiğimiz zamanlar, hayatımın en inanılmaz anlarıydı. Fakat karımla konuştum ve bence artık ne yaptığımızı dürüstçe konuşma zamanımız geldi.
This time together, it's been the most incredible time of my life, but I've been talking with my wife, and I think it's time that you and I were honest with each other about what this really is.
Pekâlâ, hep ben konuştum.
Okay, but I'm... I'm doing all the talking.
Bu sabah Wright ile konuştum.
I spoke to Wright this morning.
Az önce onunla konuştum.
I just spoke to him.
Sorun yok bebeğim, yüz yüze konuştum.
Gonna be okay, baby. I talked to the man himself.
Greg'le konuştum.
So I spoke to Greg.
Mümkün olduğunca çok konuştum. Kaşlarına-üyeliklerini yenerek PAC'ye bağış yapmak.
I've talked as many as I could into brow-beating their membership to donate to my PAC.
Evet, onunla konuştum.
Yes, I talked to him.
Dade County'deki bir arkadaşımla konuştum.
I spoke to a friend in Dade County.
- Bir dedektif olarak konuştum.
- I speak merely as an investigator.
Teröristle konuştum.
I talked to the terrorist.
Augustus'la konuştum.
I've spoken to Augustus.
Yüzbaşıyla konuştum, eve gidebilirsin.
I talked to the captain. You're going home.
Teğmenimle konuştum.
I spoke to my lieutenant.
Adamla bu sabah konuştum.
I spoke with the man this morning.
Milli Gelirler İdaresi'yle konuştum.
I called the IRS.
Bir dedektifle konuştum, Mitch'ten bahsettim.
I talked to a detective. I told him about Mitch.
Görgü tanığıyla konuştum, bana yeni bir ipucu verdi.
I spoke to a witness, gave me a new lead.
Az önce RHD'dekilerle telefonda konuştum.
So I just got off the phone with RHD.
Çünkü kızla konuştum.
-'Cause I talked to her.
Çünkü Marnie ile konuştum ve öyle bulmuyor.
'Cause I talked to Marnie and she doesn't.
- Senin hakkında konuştum
I told him about you.
- Dün gece Moss ile konuştum.
I spoke to Moss last night.
Pekâlâ, Başkomiser Holt'la konuştum.
- Okay, so I talked to Captain Holt.
Saldırının olduğu gece kısaca bir konuştum.
Hmm, they give you anything?
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştu 45
konuşun 135
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştu 45
konuşun 135
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236